Sayın Devlet Bahçeli’den Yeni, Beklenmeyen, Tarihi Bir Çağrı Daha
22 Ekim 2024 Salı günkü meclis gurup toplantısında Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı ve Cumhur İttifakı ortağı Sayın Devlet Bahçeli’den kimsenin beklemediği ve hepimizi tabiri caiz ise terse yatıran bir davet geldi...
Aslında verilen mesaj çok net…
Çözüm masası vs. yok! Pazarlık yok!
Terör örgütünü kuran ve 25 seneyi aşkın süredir İmralı Adasında cezasını çekmekte olan Abdullah Öcalan’a kendi terör örgütünü imha ettirme planı var Sayın Devlet Bahçeli’nin...
Ha bu olur ya da olmaz...
Lakin Sayın Devlet Bahçeli üzerine düşen tarihi vazifeyi yapmıştır…
Bunu kabul etmez ise Kandil’in terör baronları ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde ki temsilcisi Dem Parti kendisine destek verenlerin dahi nezdinde yok hükmünde olurlar…
Çünkü terör örgütünü kim kurdu ise ancak o kurmuş olan irade kendisi lağv edebilir.
Kaldı ki PKK terör örgütünü Türkiye Cumhuriyeti Devleti hendeklere gömmüştür.
Türkiye’de PKK operasyonel kabiliyetini kaybetmiş ve yok hükmünde kalmıştır.
Bunun sadece isminin konulması gerekmektedir.
Fiili durumun kavli durum ve resmiyete kavuşması ise Sayın Devlet Bahçeli’nin bu teklifi ile mümkün olabilecektir.
Bunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini henüz bilemiyoruz.
Lakin gerçekleştirdiği takdirde bu teklif, bu proje muvaffak olduğu takdirde Türkiye Cumhuriyeti için sahada alınan galibiyetin üstüne adeta bir taç giydirilecektir …
Şu anda beklemek ve kandil ile DEM Partinin yapacağı hamleleri görmek gerekir …
Daha sonra devlet verilecek cevaba göre karşı hamlede bulunacaktır.
Terör örgütü ele başı Abdullah Öcalan’ ın TBMM’de DEM PAR grup toplantısında kendisine tabi olanlara ve örgütüne vereceği mesaj ile, İmralı’dan avukatlar ya da güvercinler vasıtası ile mektup uçurmak suretiyle verdiği mesajlar aynı değerde ve kabulde olamaz...
Bir defa terör örgütü inanmalıdır Abdullah Öcalan’ın bu “silah bırakın” davetini hür iradesi ile yaptığına...
“APO Devletin elinde esirdir , sözünün kıymeti yoktur” diyemeyecek Kandil’de ki terör baronları…
Artık terör örgütü yöneticilerine sözde temsil ettiği iradeye karşı bir bahanesi kalmayacaktır...
Olaya bir de bu açıdan bakmak gerekmez mi ?
Yorum Yazın