Uzak Yakadan Sallayanlar
20 senedir “biz bu projeyi yapacağız, biz bu projeleri yaptık, gene başkan adayı benim” diyen Erdoğan, Delikanlı gibi ortaya kendini koyuyor. Peki siz; korkak FETÖ, PKK, Peker gibi kişi ve yapılarla iş tutmaya çalışan ama hep hüsrana uğrayan tarafsınız. Adayınız kim?
Devam edelim.
İçlerinde ki tecavüz olaylarına sessiz kalan büyük baş muhalefet, FETÖ’den, DHKPC’den, eroinciden, mafyadan, bilumum nerde gayri resmi kurum ya da kişiler varsa medet bekliyor.
Dertleri Erdoğanı indirip, ülkeye batı adına taşeronluk yapmak. Ayrıca içerde ki bazı siyasi partiler tüm bu yapı ve kişilerle Devlet büyüklerine, devlete, sisteme, kazanımlara ve en önemlisi bu milletin geleceğine darbe yapmaya çalışıyorlar.
Sanıyorlar ki Erdoğan’ı bu yapılarla çökertir ülkeye bir nizam getiririz.
En son bu fikir Abdulhamid üzerin de denendi, Osmanlıyı ve tebasını paramparça ettiler. Bizim “uşaklar” hep aynı seneryaya kanıp kanıp duruyorlar. Gerçi burda bir kanma mı var o da tartışılır, çünkü bizim içimizde ki yapılar, “ Erdoğan gibi yerli, milli, müslüman olmasındansa gavuru tercih ederiz diyenlerin sayısı, pek de azımsanacak gibi değil.
Muhalefet ve muhalefet partilerine gönül verenler seçimlerde Erdoğana karşı galip gelebilmek için her türlü stratejiyi deniyor.
Son büyük stratejileri de organize suç örgüt lideri olduğu herkesim de kabullenilmiş Peker. Bir çok kişi ile alakalı iddialar da bulunan Peker’in motivasyonu terör örgütü ve yüzlerce insanımızın katili FETÖ’cü tetikçiler.
Yurt dışına kaçar kaçmaz istihbarat örgütlerinin emrine girenler, ülkesine ve yöneticilerine saldırıyor. Her seferinde, “vallahide billahide Turan’ı kuracağız” diyen Peker’de, Can Dündar misali devletin ileri gelenlerine bilgisiz, belgesiz sallamaya başladı.
Yazık olan şu ki; aklı başında olduğunu sandığım bir takım insanlar Peker’in tüm söylediklerine iman ediyor.
Herkes sosyal medya üzerinden devlet yönetiyor.
Madem öyle gelin bir parti kurun seçimlere girin. Ya da desteklediğiniz bir partiye vekil olun.
İlk önce bir kazanın, kazandıktan sonra bu ülkeye bir hizmet edin.
Bu iklimi, bu coğrafyayı sıkıysa bu şartla bu baskıyla yönetin. Ev de ki iki çocuğuna sahip çıkamayanlar, İmamoğlu gibi 5 tane ata sagip çıkamayanlar, gelin bu ülkeye S/İHA gibi yerli ve milli tüm silahları kazandırın.
Ayrıca yeraltı ve yer üstü yollar, Doğu Akdeniz ve Karadeniz’de petrol ve doğal gaz, kanallar, barajlar, köprüler, trenler, hızlı trenler, havalimanları, finans merkezleri,ülkeyi baştan başa saracak ve lojistiği taşıyacak raylar, bölünmüş yollar.
Tarihine atıfta bulunmak için önemli yapıları onca engellemelere karşı aç.
Sıkıysa gelin bunları yapın.
Facebook ve Tweeter gibi alanlarda atıp tutmakla olmuyor bu işler.
Kazanıp saha da olanları görüyoruz (İzmir, Antalya, İstanbul) ve göremiyoruz. Kimler saha da kimler değil belli değil mi?
Herkes istediği gibi atıp tutuyor. Ne de olsa atış serbest. Sosyal mecra alanları herkezin delikanlı olduğu yer. Ama gel terörle mücadeleye el ver desen, yok olmaz der.
Korkaksınız.
Ayrıca sizin bir parti kurmanıza gerek yok. Gereksiz olan tüm partileri zaten destekleyerek ülkenizin önüne zaten set çekmeye razısınız.
Elbette olumsuzlukları anlatıp tartışacağız. Ama iyi olan hiç bir şeyi de görmemek sizin derdinizi kabak gibi ortaya koymakta.
Son olarak; sosyal medya da fazlaca dolaşan ve konuyu özetleyen bir söz ile bitirmek istiyorum.
Dünyanın Yarısı "Erdoğan gelsin bizi gavurdan kurtarsın" diye bekliyor. Türkiye'nin yarısı "gavur gelsin de bizi Erdoğan’dan kurtarsın" diye bekliyor..
Maalesef fotoğraf tam da bu.
Yorum Yazın