Tarafsız Gazeteci Cüneyt!
Gazeteci Sayın Hadi Özışık’ın gazeteci Cüneyt Özdemir ile kendisinin Youtube kanalında yaptığı konuşmayı dikkatlice baştan sona izledim.
Size de tavsiye ederim.
Dürüstlük kisvesi altında tarafsız demokrat ayaklarındaki Cüneyt bey ’in konuşmalarını dikkatle izleyin...
Gezi Terörizmi günlerinde kırmızı fularlı kız teröriste PR yaptırdığı günden beri Milli Güvenlik için herkesin kafasında soru işareti bulunduran Cüneyt Özdemir son aylarda hakkını teslim edelim yaptığı güzel Youtube canlı yayınlarla taraflı tarafsız herkesin takdirini sanki kazanmış gibi bir hava esince adeta “Güç zehirlenmesine tutulmuş” gibi havaya girmiş...
Başarılı Youtube canlı yayını yapılması meşruiyet kazanmaya veya ana akım medya da olmaya yetmiyor Cüneyt Özdemir...
Ben sizi Hadi Özışık’ın yaptığı başarılı programla baş başa bırakmadan önce (aşağıda linkini vereceğim )
“Güç zehirlenmesine tutulduğu ile alakalı” tavrını, halen aynı Gezi Terörizmin de ki gibi küresel emperyalizmle aynı tarafta olduğunu yine kendisinin ele verdiği bir cümlesini söyleyeyim siz yine izleyin.
Değerli kanaat önderi! Cüneyt Özdemir bakalım ne tavsiye etmiş Hadi Özışık’a verdiği bir cevapta biliyor musunuz?
Gerginliğin kalkması ve ülkenin tekrar huzur bulması için Ak Parti ve Erdoğan 2001 yılındaki “Kurucu ayarlarına” dönmesi gerekiyor-muş!
Başüstüne beyefendi !
Siz isterseniz de dönmez mi Ak Parti ve Sayın Erdoğan o kurucu ayarlara?
Şimdi ben size, Cüneyt Özdemir’in 2012-2013’de teröristbaşı Fetullah Gülen’le Pensilvanya’da yaptığı röportajda “Hocam ben de size biatlı olduğumu açıklayayım mı, müsaadeniz var mı?” demesini hatırlatmayacağım.
7 Haziran -1 Kasım 2015 ara döneminde Ahmet Hakan Coşkun ile beraber Ak Parti ve Erdoğan düşmanlığı yaptığını da söylemeyeceğim.
Kırmızı fularlı kıza PR yaptırırken Gezi Terörizmini desteklediğini de unutalım...
Günümüze bakalım!
2013 öncesi herkesin hataları zaafları kandırılmışlıkları var değil mi?
Müslüm Gürses demişti ya ''Hangimiz sevmedik'' diye?
Biz de diyoruz hangimiz hata etmedik yanlış insanlara kendimizi kaptırmadık?
Cüneyt Özdemir’de PKK ve FETÖ’ye tıpkı Can Dündar gibi paçayı kaptırmış olabilir!
Önemli olan şimdi nerede durduğumuz değil mi Sayın Cüneyt Özdemir?
Önümüzde ki maçlara bakacağız değil mi?
İşte Cüneyt beyde önündeki maçlara bakıyor-ülkenin kurtuluşunu “ Ak Parti ve Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın” kurucu ayarlara dönmesinde görüyor.
Eyvallah!
O dönemler şiddetle muhalefet ettiği Ak Parti’yi ve Erdoğan’ı bugün savunması da güzel değil mi?
İyi de bu tarafsızlık mı bu?
Burada işte Cüneyt Özdemir tarafını belli ediyor.
Cüneyt’te bir değişiklik yok.
Yine “Gezi” deki yerinde!
Çünkü o günde Abdullah Gül, Ali Babacan ve Bülent Arınç aynı yerdeydi.
CHP- İP- HDP’de gönüllerinin orada olduğunu söylüyorlar.
Ahmet Davutoğlu’ da müşteki olduğu “Gezi Terörizmi” davasından şikayetini geri alıp adeta “Ben de aslında geziciydim, hatta Sayın Erdoğan’ı Taksim’e bile götürmeyi teklif ettim ama o kabul etmedi” diye gidemedik...
Yaaa!
Aslında Davutoğlu’ da Geziciymiş gördük mü?
Peki Cüneyt efendinin kusuru ne burada diyeceksiniz?
Meselenin püf noktası da burada zaten.
Ak Parti’nin kurucu ayarlarına dönmesi demek Sayın Erdoğan’ın en güçsüz hale gelmesini ve şeklen de olsa bir defa da olsa “Ben BOP Eş Genel Başkanıyım” demesi değil mi?
Hem Ak Parti’nin kurucu ayarlarında FETÖ ile iyi geçinmek de var!
FETÖ ile de iyi geçinsin değil mi?
Tıpkı Ali Babacan’ın dediği gibi bir parmak hareketi ile “Şık” desin ve tüm FETÖ’cüleri hapisten dışarı çıkarsın.
Hatta onları tekrar kamu da ve TSK da işe de alsın değil mi Cüneyt bey?
Zaten Darbe de tiyatro idi!
251 kişi ölmüş ve 2193 kişide yaralanmışsa bu içerdeki Fetullahçı çetenin mi kabahati idi.
Zaten Sayın Erdoğan ne istemişse vermişti değil mi bu Fetullahçılara zamanında?
E o zaman onlarla da iyi geçinilsin!
Hem yeni bir çözüm süreci de yapılmalı ve “PKK ile de masaya oturmalı” değil mi Cüneyt Özdemir?
Ha Kıbrıs’ta bir federe çözüm yani “Cofi Annan planını da gündeme getirsin ve Rumlarla tek devlet olmayı savunsun” değil mi?
Mesela “Plastik suratlı Ekrem gibi Kıbrıs’a gitsin ve Rum aşığı, Akıncı beyle de KKTC’de görüşsün” değil mi?
Tamam da bunları tanıdık birileri daha istiyor!
Gül, Babacan, Davutoğlu, Arınç, İyi Parti, CHP, HDP ve ila ahir!
Yani tüm “Atlantikçi” çevreler!
Peki, senin neren tarafsız gazeteci Cüneyt Özdemir?
Sen şu an bulunduğun yerde yani ABD’de eskiden biat ettiğini açıklamak için sabırsızlandığını söylediğin hocanın tarafındasın!
Sen Atlantikçi, Süper Nato ve Gladiocu eski düzeni istiyorsun Cüneyt?
Darbe teşebbüsündeki askere kafa tutmayan, milli tüm güçlerle işbirliği yapamayan ve onlarla arası açık olan (MHP ve diğerleri ile), ABD ne isterse onu yapacak; misal 1 Mart 2003 Tezkeresinde Türkiye’yi Irak’ta savaşa sokmaya çalışacak bir Ak Parti’yi arzu ediyorsunuz?
Tabii ki siz istediğiniz tarafı seçmekte özgürsünüz.
Kimse size “Niye Amerikancısınız, niye gayri millisiniz” diyemez...
Ama bize kendinizi tarafsız diye yutturamazsın Cüneyt Özdemir!
Herkesin bunun bilincinde olduğunu ve Cüneyt’in “Ağu’yu altın tasta sunmaya çalışan” takiyyeci, eski hocacı, atlantikçi ve “Net Erdoğan düşmanı” olarak tanındığının bilindiğinin farkında olun Sayın Hadi Özışık...
Röportaj yaptığınız Cüneyt Özdemir’in nezdimizde ki yeri budur...
Yorum Yazın