Şu Günlük Siyasi Küçük İşler!
Türkiye Siyasi tarihinin en mühim seçimleri için “günlük siyasi kavgalardan uzak duralım kendimizi Kuran’a verelim” demek okuduğunuz Kuran’dan aldığınız 40 yıllık eğitimden gafilsiniz demektir. Kuran ı Kerim doğrudan Hayata müdahale eden ve Müslümanların siyasi içtimai ( Sosyal ) ve kültürel olaylarında belirleyici- yol gösterici hidayet ve nur kaynağı bir kitaptır.
Hayatınızı idare edecek insanları ve yönetim tarzını belirleyecek olan bir seçimi “bize ne canım biz Kuran okuyalım küçük siyasi kavgalarla ilgilenmeyelim” cümleleri ile itibarsızlaştırmak demek “Müslümanları kim isterse yönetsin ve Ortadoğu’yu istediği gibi sömürsün, Kudüs İsrail’in başkenti olsun, Suriye parçalansın, Irak parçalansın ve terör devleti kursunlar… Enerji koridoru buradan geçsin ve Türkiye siyasi içtimai ve iktisadi zararlara uğrasın hatta bölünüp parçalansın, Türkiye ve bölge halkları 20.yy da girdiği önce İngiliz sonra ABD Emperyalizminin kıskacında çırpınmaya devam etsin” demektir..
Kuran ı Kerim hayata ait bir kitaptır. Ve bize “yol gösteren bir kitaptır.” Pazardan meyve sebze alırken bile seçiyoruz özen gösteriyoruz. Bizi ve coğrafyamızı idare edecek insanları mı seçerken özen göstermeyeceğiz? Eğer okuduğumuz Kuran, bize bildiklerimizi hayata tatbik etmezsek bir tehlikeye işaret etmektedir... “Cuma Suresi 5.Ayet: Tevrat’la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerle kitap taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah'ın ayetlerini inkâr eden topluluğun hali ne kötüdür! Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez...” Evet, kitap yüklü eşek durumuna düşmemek istiyorsak, Kuran ı hayattan siyasetten içtimaiyattan kültürden tabii ki ayırmayacağız...
Milli Geliri 850 Milyar Dolara ulaşmış-yine bu gelirine göre İzafi olarak Dünyada mazlumlara en çok yardımda bulunmuş Dünyanın en büyük 17. Avrupa’nın en büyük 6.Ekonomisine sahip, izni olmadan Ortadoğu da yaprak kımıldamayacak olan bir Türkiye Cumhuriyetini kim idare edecek diye yapılan seçimlere Bigâne kalmak ve biz günlük küçük siyasi gelişmelerle uğraşmıyoruz, beş on kişilik sohbet guruplarımızla, Kuran okuyoruz daha mühim diyenlere şunu hatırlatın... “Siz, Türkiye’nin 20.yy başında girdiği Emperyalistlerin güdümünde olmasından bir şikâyetiniz yoksa isterseniz o 5 -10 kişilik guruplarda değil, Kâbe de Kuran okusanız dahi kukla ve piyon olmaktan öteye gidemezsiniz..."
Yorum Yazın