NATO’dan Beklenti mi Var?

Dünden beri Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Rusya’nın Ukrayna’ya askeri bir işgal hareketinden mülhem yıllardır Ukrayna’yı pişpişleyen NATO’yu ve onu teşekkül ettiren ülkeleri Rusya’ya karşı müdahale de bulunmasına daveti konuşuluyor.

Kendince haklı sebeplerle Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın nasıl NATO ve onu oluşturmuş ülkelerden yardım ister diye eleştirenleri okuyorum!

Aslında ilk bakışta haklı gibi gözüküyor bu eleştiriler.

Öyle ya!

Daha 15 Temmuz gecesi başta Sayın Erdoğan olmak üzere tüm Devlet erkânının ve demokrasimizin canına kasteden; Türkiye’yi askeri bir darbeden çok daha fazlasına bilhassa uluslararası güçlerce işgaline teşebbüs eden alçak FETÖ kalkışmasının arkasında NATO ve NATO’cu ülkeler olduğunu Sayın Recep Tayyip Erdoğan bilmiyor mu idi?

Ya da bilmemesi mümkün mü idi?

Peki neden NATO’ya müdahale çağrısı yaptı Sayın Erdoğan?

Sayın Cumhurbaşkanımızın NATO’ya davetini ironi olarak görün.

Erdoğan aslında NATO’nun acizliğini ve bitişini ilan ediyor.

Tıpkı Kıbrıs’ta Cofi Annan ile 2004’te Rumlara tek devlet referandumunu “Hayır” çıkacağını bile bile yaptırması gibi.

Artık Sayın Erdoğan’ın iş tutuş şeklini iyi öğrenelim…

Ya da PKK’nın dış güçlerin uşağı ve emrinde olduğunu bile bile devletin Kürt vatandaşlarımıza şefkat yüzünü göstermek hem de “Devlet çözüme yanaşmıyor! Adım atarsa PKK silah bırakır” teorisini çürütmek için muhtemelen bile bile Çözüm Sürecini denemiş ve halkı kazanmıştır.

Aslında Sayın Cumhurbaşkanımız olmazları denete denete, herkesi olura razı ediyor tam 20 yıldır.

NATO’yu göreve çağırması demek aslında NATO’nun Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un tabiri ile “Beyin ölümünün gerçekleştiğini”  ispatlamak içindir…

NATO!dan kimseye hayır gelmez demektir…

Sayın Cumhurbaşkanımız NATO’nun bittiğini sadece ilan etmek için bu daveti yaptığını düşünüyorum…