Merhum Ecevit'i Nasıl Hatırlamalıyız?
Şimdi Merhum Bülent Ecevit’in meşhur hallerini herkes biliyor. Malumu ilan etmemin bence bir manası çok fazla yok.. Size Önce Kuran da Leheb ya da Tebbet diye bilinen sureye ismini veren zat Peygamberimiz ( s.a.v ) in amcası ve Mekke Müşriklerinin en ileri gelenlerinden Ebu Leheb i anlatacağım. Tabii ki onu da bilenler biliyor ama hatırlatma olsun. Ebu Leheb in rivayet odur ki Rasulullah s.a.v den Cehennem ona Pazartesi günleri bir serinlik olarak gelecektir ya da Azabı Pazartesi günleri azaltılacaktır. Siyeri Nebi den veya asrı saadetten rivayet şu şekilde bilinir.
Allah Rasûlü’nün süt annelerinden biri de tâlihli hâtun Süveybe’dir. Bu hanım, Rasûlullâh’ın düşmanı olan Ebû Leheb’in câriyesi idi.
Süveybe Hâtun, Ebû Leheb’e yeğeninin doğum müjdesini haber verince, Ebû Leheb, sırf kavmî asabiyetten dolayı bu câriyeyi âzâd etti. (Halebî, I, 138) Bu ırkî asabiyetten meydana gelen sevinç bile, Ebû Leheb’in Pazartesi geceleri azâbını hafifletmeye yetti.
Abbâs -radıyallâhu anh- şunları anlatır:
Kardeşim Ebû Leheb’i ölümünden bir sene sonra rüyamda gördüm. Kötü bir hâlde idi:
“Sana nasıl muâmele edildi?” diye sordum. Ebû Leheb:
''Muhammed’in doğumuna sevinerek Süveybe’yi âzâd ettiğim için Pazartesi günleri azâbım biraz hafifletilmektedir. O gün baş parmağımla işâret parmağım arasındaki küçük bir delikten çıkan su ile serinlemekteyim.” cevâbını verdi. (İbn-i Kesîr, el-Bidâye, Kâhire 1993, II, 277; İbn-i Sa’d, I, 108, 125.)
İbn-i Cezerî şöyle der:
''Ebû Leheb gibi bir Peygamber düşmanı, Allah Rasûlü’nün doğduğu gün sırf kavmî hislerle gösterdiği sürûr sebebiyle cehennemde azâbı hafifletilirse, Peygamber Efendimiz’in doğduğu geceye hürmet gösterip Kâinâtın Fahr-i Ebedîsi aşkına gönlünü ve sofrasını açan bir mü’minin Hak katında ne tür lutuf ve keremlere nâil olacağını bir düşünmek îcâb eder!.. Yapılması gereken, Allah Rasûlü’nün doğdukları ayda bol bol mânevî sohbetler yapıp feyz tâzelemek, mübârek ayın rûhâniyetinden istifâde edebilmek için ümmete ziyâfetler vermek, fakir, garip, yetim, çâresiz ve kimsesizlere her türlü iyiliği yaparak mahzûn gönülleri şâd etmek, onları sadakalarla sevindirmek ve Kur’ân okuyup okutmaktır…”
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Emsalsiz Örnek Şahsiyet, Erkam Yayınları
Şimdi bunu neden anlattım?
Müteveffa Merhum Ecevit in kanaatimce aynen bunun gibi bir hayırlı işi vardır. Şunu da parantez içinde belirteyim ki kimse '' Mustafa Albayrak Merhum Ecevit i Ebu Leheb e benzetti diye '' çarpıtmasın. Hayır, benzediği zamanlarda olmadı değil ama Kuran da ismi Muşahhas ( somut ) olarak geçen tek Müşrik Ebu Leheb le Ecevit i aynı kefeye ben koymayayım Allah bilir deyip geçeyim.
Ecevit vefatından en fazla bir sene evvel hiç kimsenin evet Devlet Ricalinde yer almış hiç bir kimsenin cesaret edemediği o tarihi sözü söylemiştir... Nedir o söz? Bakın bu sözü ne merhum Erbakan ne de Türk Siyasi Hayatımızın en cesur insanı olan sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan diyebilmiştir.. Belki diyecektir ama şu ana kadar diyememiştir. O söz nedir?
O söz şudur!
VAHİDETTİN HAN HAİN DEĞİLDİR!
Evet Türk İslam tarihinin en mağdur en mazlum en çok iftira ve hakarete uğramış 36 Osmanlı Padişahı 115. İslam Halife i Müslimini’ne, HAİN DEĞİLDİR DİYEN TEK ADAMDIR merhum Bülent Ecevit. Neden dememiştir? Nereden biliyor bu gerçeği yakinen de bunu söylemeye cesaret eden tek siyasi olmuştur. O nu da geçtiğimiz ay yazdığım “Vahidettin Han Ecevit in Nesi olur?” Yazısından hatırlayalım. Şimdilik bu kadar.
Vahidettin Han Ecevit’ in Nesi Olur? yazısını okumak için tıklayınız...
Yorum Yazın