Hutbelere Müdahale Kabul Edilemez
Camilerde ancak Allah(cc), Resulü ve onların yolundan giden Hulefai Raşidin ile Ehli Beyt in isimleri anılabilir.
Bunların dışında hele hele de politikacıların siyasetçilerin eski devlet yöneticilerinin isimlerini Camilerde anmaya teşebbüs edilmemelidir.
İsterse denensin ama netice alınmaz… Eşyanın tabiatına aykırıdır.
Dinin, inancın, kutsalın mabetlerine siyaset sokulmamalıdır.
Bir kaç büyük şehri, yedi düvel bir araya gelerek, terör örgütleri ile bir olup seçim kazanmaları, birilerine Müslümanların mabedi Camiye, Hutbe ayarı vermeye cesaret ettirmiş anlaşılan.
Bu kesimler 1989 mahalli seçimlerini unutmasınlar.
Bunlara 1994 de öyle bir tokat geldi ki milletimizden 25 sene bir daha Belediye yüzü göremediler.
Şimdi, üç muhalif partinin tek başına bir araya gelmesi ve İktidar partisinin hataları ile bir kaç şehri emini hasbelkader kazanıp da bu cesareti kendilerinde bulmaları ancak ki cahil cesaretidir.
Bu ülkede hiç kimse Camilerde, Hutbe ve Vaazlarda bir siyasi parti genel başkanının adını anamaz.
Çok seven varsa, evinde namazdan sonra duasını etsin.
Adını kendi kendine ansın.
Müslümanların mabedine müdahale bu ülkeye en büyük kötülük olur.
İç savaşa davetiyedir Allah Korusun.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Muhterem Ali Erbaş gayet güzel gidiyor.
Bu milletin ve ümmetin kahır ekseriyeti yanındadır.
Ankara da bir camii de bir kaç cahilin camiyi terk etmesi provokasyonu, on milyonlarca Müslümanın suhuletle dinlediği memnun olduğu hutbeye gölge düşüremez...
Diyanet İşleri Başkanlığı Müslüman Türk Milletinin emrinde ve hizmetinde olmak zorundadır.
Diyanet İşleri ve onun tüm temsilcileri;
Allah’ın emri ne ise onu söyleyecektir.
Faizin de, içkinin de, kumarında haram olduğunu söylediği gibi.
Namazın, orucun veya başörtüsünün Farz olduğunu söylediği gibi...
Haa dileyen tatbik eder, dileyen etmez.
Bu herkesin kendi vicdanı ile Allah ( c.c ) arasındadır.
Kimseyi alakadar etmez.
Lakin Diyanet İşleri Başkanlığı Hakkı söylemeye mecburdur.
Misyonu budur.
Kapısından içeri girmedikleri, Camilere ve içinde okunan hutbelere, İslam karşıtı kesimlerin ayar vermeye kalkması hadsizliktir.
Sakın bir daha yeltenmesinler.
Bu ülkeye kötülükten başka bir şeye vesile olmaz bu teşebbüsleri.
Müslümanlar sizin hayat tarzınıza karışıyor mu?
Hayır!
O zaman siz de Müslümanların mabetlerine, içinde okunan hutbe veya vaazlara karışamazsınız.
Yorum Yazın