HÜDAPAR ve Kürt Meselesi
HUDAPAR - Hür Dava Partisi
Hep diyoruz ya; şiddete başvurmayan, şiddet ve terörle arasına mesafe koyan hatta ona karşı olup kınayan her türlü aykırı fikir tüm meşru zeminlerde bilhassa parlamentoda temsil edilebilmelidir.
Türkiye’de yıllarca kırılma hattı olarak görüldüğü söylenen Kürt sorunu çözülmüştür.
Evet, biz Kürt sorununun Recep Tayyip Erdoğan hükümetlerince bilhassa 2005 sonrası yapılan reformlarla çözüldüğüne inanıyoruz.
Kürt sorunu ile birlikte bu sorundan beslenerek ortaya çıkan PKK terör örgütü de bu süreçte çözülme yoluna girmiş ve ülke hudutları içerisinde tesirini kaybetmiş ve devletin çözüm süreci içerisinde ki şefkatli ve adil tutumundan memnun olan Kürt vatandaşlarımız üzerindeki direnci kırılmaya başlamıştır.
15 Temmuz FETÖ Darbe teşebbüsünün akamete uğraması ile birlikte Devletin bağırsaklarından bu habis ur temizlendikçe PKK’da himaye edilememiş ve bilhassa sayın Süleyman Soylu’nun içişleri bakanlığı döneminde adeta beli kırılmış ve yurt içinde kahır ekseriyetle etkisiz hale getirilmiştir.
Yani FETÖ ile birlikte PKK’da operasyonel kabiliyetlerini yitirmiştir.
PKK ve FETÖ’nün bitme yolunda olduğunu gören dış hamileri ve bu iki terör örgütünün gerçek sahipleri olan Batılı emperyalistler bilhassa ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri Türkiye’de kahır ekseriyetle çözülmüş olan Kürt vatandaşlarımızın hak ve sorunlarını sanki varmış gibi içerdeki yeni kuklaları ile gündeme getirdiler...
Kimdi derseniz bu içerdeki işbirlikçiler şunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Ocak 2020 yılında Amerika Birleşik Devletleri Başkan adayı olan Joe Biden “Destekleyeceğiz, yardım edeceğiz ve Erdoğan a kaybettireceğiz” dediği muhalefet idi.
Bir kaset operasyonu ile ele geçirdikleri her türlü eksiğine rağmen milli duruşundan hiç taviz vermeyen merhum Deniz Baykal’ın yerine getirdikleri Kemal Kılıçdaroğlu ile ele geçiremedikleri MHP’den ayrılan İyi Parti ve Ak Partiyi ele geçirmeyip dışlanan Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’na kurdurdukları yeni partilerdi.
Evet ABD ve tüm haçlı siyonist emperyalizmi Türkiye’de Erdoğan karşıtı muhalefeti destekleme kararı almış ve Türkiye’de aslında çoktan çözülmüş olan Kürt sorununu ve sözde insan hakları ihlallerini gidermek adı altında yeni bir gündem oluşturmaya başlamışlardı.
O tartışmaların başladığı günlerden itibaren hep şunu ifade etmiştik.
Evet, Türkiye’de çözüm süreci öncesinde bilhassa Ak Parti iktidarından evvel bir Kürt sorunu vardı.
Özellikle askeri darbe dönemlerinden kalma kanunlar yasaklar seri reformlarla kaldırılmış ve diğer bölgelerimiz olduğu gibi Kürt vatandaşlarımızın da yaşadıkları coğrafyamızda bir refah ve iç barış dönemi başlamıştır.
Ancak ABD ve AB emperyalistleri rahat durmuyor ve Türkiye’de bir Kürt sorununun olduğunu içerdeki işbirlikçilerine dayatıp söyletiyorlardı.
İşte biz hep şunu söyledik bu süreçlerde;
Şayet Türkiye’de Kürt vatandaşlarımızın bir sorunu olduğu iddia ediliyorsa bunun konuşulacağı tartışılacağı yer bizzat Kürt vatandaşlarımızdır.
Yoksa ipi emperyalist ülkelerin elinde olan PKK ve onların Ankara’da ki temsilcileri HDP ile konuşulacak bir şey kalmamıştır artık...
Çünkü gerek terör örgütü olan PKK’nın gerekse onun kravatlı temsilcileri HDP’nin Kürt vatandaşlarımızdan ziyade hamisi ve kumandanı dış ülkelerdir.
Bunlar artık muhatap alınmamalıdır.
Diğer Kürt sivil toplum kuruluşları, cemiyetleri ve siyasal örgütlenmeleri muhatap alınabilir...
İşte PKK ve HDP harici Kürt sivil inisiyatif kuruluşlarının da başında Hür Dava Partisi gelmekte idi.
Bu açıdan Hür Dava Partisi (Huda Par) olarak tüm ülkede ama özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgemizde örgütlü bir güç olan bu siyasi teşekkülün, muhataplıktan da öte sorunun değil çözümün bir parçası olarak, Cumhur İttifakı’na dahil olmaları ve 14 Mayıs’ta ki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararı almaları gayet memnuniyet vericidir.
Hür Dava Partisi asla şiddete taraftar olmayan hatta karşı olduğunu ve demokratik meşru bir zeminde siyaset yapmayı hedefleyen bir siyasi oluşumdur.
Geçmiş yıllarla alakalı öz eleştiri yapmış ve hatalarından ders çıkarmış bir sivil toplum formasyonudur.
Şayet Kürt vatandaşlarımızın belli hususlarda istekleri varsa konuşulması istişare edilmesi gereken bir partidir...
Olaya sadece Cumhur ittifakına bir taze kan daha ilave olduktan ziyade toplumsal barış içerisinde yeni bir çözüm ortağı gözü ile bakmakta fayda var diye düşünüyorum.
Bu gerekçelerle Kürt vatandaşlarımızın bu cesur siyasi teşekkülüne Cumhur İttifakı’na hoş geldiniz diyorum...
Çok doğru yorum yerinde bir analiz tebrikler kardeşim rabbim yar ve yardımcın olsun sevgiler selâmlar