HER ŞEY BEN YAŞARKEN OLDU BUNU BİLSİN İNSANLAR

"HER ŞEY BEN YAŞARKEN OLDU BUNU BİLSİN İNSANLAR"  ( İsmet Özel ) 

Bir kişinin milli ve vatansever olması ayrı bir hususdur ama İnsan Hakları ve Din düşmanı olması ayrı bir hususdur. 
Filanca konuda çok iyi bir vatanseverlik göstermiştir ama dönmüştür içerde halkının ezilmesine sebep olan işler yapmıştır!
Ne yapacağız peki?
Söylemeyecek miyiz?
   Bunu niye söyledim ya da yazdım ?
Az evvel tüm haber ajanslarına Türkiye Cumhuriyetinin 22. Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı nın vefat ettiği haberi düştü. 
Topluma mal olmuş ve halkının kaderinde hayatiyet taşıyan icraatlar sahibi eşhas ( kişiler ) tabii ki ölünce de konuşulur.
İnsanların sadece bir mevzuda ki başarıları olması onların diğer hususlarda ki hatalarını ve insanlık dışı uygulamalarını eleştirmemize mani olmaz. 
Misal verelim ki daha iyi anlaşılsın ne kasdeddiğimiz! 
Şimdi geçtiğimiz son iki üç sene içerisinde hükümetimizin ve emrindeki Türk Silahlı Kuvvetleri Fırat Kalkanı,Zeytin Dalı ve Barış Pınarları Harekatını düzenlemiştir.
Büyük Türk Milletinin kahır ekseriyeti ile parlamentoda bulunan veya bulunmayan Milli  tüm siyasi partiler,sivil toplum kuruluşlarıyla oda ve benzeri kuruluşlar da bu harekatları destekledi ...
Parlamentoda olan ya da olmayan bilhassa zillet ittifakından çatlak sesler olsa da ,CHP ve genel başkanı içi kan ağlayarak da olsa bu milli harekatlara kerhen destek veriyoruz dese de milletimizin makul çoğunluğu devletinin ve milletinin yanında yer almışlardır.
Bu biliniyor.
İlerki nesiller Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki milli hükümetlerin nasıl bir vatanseverlik örneği göstererek bu harekatları yaptıklarını iftiharla yazıp çizip okuyacaklardır.
Peki Sayın Erdoğan bu harekatları yaptıktan sonra içeri dönüp kendisine destek veren Milli Siyasi partilerin tamamını veya bir kısmını 
'' nedir bu ayrılık gayrılık artık ben aynı milli güçlerin farklı çatı altında toplanmasını istemiyorum bu milli gücümüzü zayıflatmaktadır.Hepsini bir kanun hükmünde kararname ile kapatıyorum ve hepsini Ak Parti çatısında zorla topluyorum ''
diyip MHP yi BBP yi VP ni hatta dış müdahalelere destek veren İP i kapatsaydı genel başkanlarını da siyaset dışı yasaklı bıraksaydı ne diyecektik ?
'' Ya Sayın Erdoğan Türkiye için çok önemli işler yapmıştır.
TSK ile dışarıda destan yazdı. 
1774 Küçük Kaynarca Antlaşmasından beri Savunmada Ekonomi de Sağlık ve Ulaştırmada ülkenin en güçlü dönemini yaşattı. Bırakalım ne isterse yapsın.
O bu ülkenin son 100 yılda çıkmış Atatürk ile beraber en güçlü siyasi figürü siyasi lideridir...
Ne demokrasisi kardeşim, aslolan milli menfaatleri mizdir ? ''
diyebilir miydik ?
Haydi Milli menfaatlerimizi müdafaa eden yerli milli partilerimizi bırakalım.
Türkiye nin hep aleyhine çalışan , Türkiye nin mücadele ettiği terör örgütlerine zımni veya aleni destek veren TSK nın kan dökerek savaştığı PYD ye terör örgütü değildir diye parti yetkililerince defalarca tekrarlanan...
Yabancı iş dünyasına ve ekonomistlere '' Türkiye de mal mülk emniyeti ve tasarrufu yoktur,
Türkiye ye gelmeyin ve yatırım yapmayın'' diye ihanetin dibine vuran ana muhalefet partisi ile açık açık vatan haini PKK terör örgütüne destek olan siyasi uzantılarını kapatıp tüm siyasi yetkililerini Ağır Ceza Mahkemelerinde veya oluşturulan geçici savaş mahkemelerinde yargılayıp hapse tıksa ülkede muhalif hiç bir oluşuma yer vermese idi '' doğru yapmış olur mu idi ?
Ya da sayın Erdoğan ve hükümetleri kendisi ile farklı düşünen bir kısım siyasi Dini ya da Kültürel azınlıkların veya toplulukların hareket alanlarını kısıtlayıcı kanunlar çıkartsa mesela 
'' resmi dairelerde çalışan tüm kamusal alan mensupları Cuma Saatinde Namaza gidecekler,Kadınlarda bu kamu alanlarında ancak Başları örtülü olarak çalışabilecekler '' 
'' Ramazan ayında İmsak ile İftar saatleri arasında hiç bir açık veya kapalı alanda yemek yenmeyecek içilmeyecek;
herkes ya Oruç tutacak ya da Oruç tutar gibi yemeden içmeden yaşayacak
Bunları ihlal edenler de bulundukları şehrin açık alanlarında halkın gözü önünde falakaya yatırılacak! ''
diye yasalar çıkartsa '' Helal olsun . Erdoğan Türkiye ye büyük hizmetler verdi...Canı sağolsun.. Şu PKK nın kafasının ezilmesi için bile bunları çekmeye değer. 
Suriye nin kuzeyinde ülkemizi tehlikeye sokacak bir terör koridoruna izin vermedi ya?
bırakın ne isterse yapsın! '' 
der miydi kimse?
Ya da Üniversite sınavlarında İmam Hatip Okulları Mezunlarının yaptığı her bir soru diğer okullardan mezun olanlardan % 25 daha kıymetli sayılacak.
Tıp Fakültesine girecek bir öğrenci düz liseden mezun ise 600 puan alması gerektiği halde İHL mezunu ise 500 puan alması yeterlidir diye '' Garip Eğitim Yasaları '' çıkarsa idi ?
Ne diyecektik ?
'' Yahu canı sağolsun Sayın Erdoğan ın 
...Sadece FETÖ den kurtarması bile buna katlanmamız için yeterli bir sebeptir '' 
denilir mi ?
Ne olurdu ne derdik peki ?
Olur mu kardeşim?
Bu insan haklarına Evrensel Hukuk Normlarına ila ahir herşeye aykırıdır...
Ayrıca '' Dinde zorlama yoktur.
Bırakın herkes istediği gibi yaşasın hareket etsin.
Niçin insanlara zorla Oruç Namaz veya Başörtüsü gibi ibadetleri dayatıyorsunuz? '' 
denmez mi idi?
Normalde söylenecek olan bunlardır.
İşte bugün vefatını öğrendiğimiz Türkiye Cumhuriyeti 22.Genelkurmay Başkanı 28 Şubat Faşist Diktasının kudretli generali Sayın İsmail Hakkı Karadayı nın da bazı milli mevzularda müsbet hareketleri onun başında bulunduğu 28 Şubat Faşist Cuntasının yapmış olduğu insan hakları ihlallerini ve anti demokratik uygulamalarını görmezden gelmemizi sağlamaz.
Biz insanları değerlendirirken hataları ve sevapları ile değerlendirmeliyiz.
Yukarıda farazi saydığım muhayyel tüm uygulamaların tam tersini sayın Karadayı nın başında olduğu Cunta 28 Şubat ta yaptı.
Bunları unutmak mümkün değildir.
Şair İsmet Özel in bir şiirinde dediği gibi 
'' Her şey ben yaşarken oldu bunu bilsin insanlar ''.
Biz bu yakın hem de çok yakın tarihin canlı şahitleriyiz.
28 Şubat ı unutmamız mümkün değildir.
Tamam intikam peşinde değiliz ama unutmayız da.
Zira Unutulan Suç ve İhanetler Tekerrür Eder !