Hadi Kurtar Da Görelim!

Öncelikle sizlere bir tavsiyede bulunacağım dostlarım... Özelde CHP ve onun şaşkın genel müdürünü, genelde ise ''Zillet İttifakını'' eleştirirken veya dalga geçerken lütfen onları Kemalist vs. diye vasıflandırmayın.

Çünkü onlar Kemalist falan da değiller!

Hepsi Atlantikçi, NATO’cu ve Emperyalizmin uşağı işbirlikçilerdir.

Adamları beleşten yere Konsolide etmenin bir anlamı yok!

Başta Dersimli Kemal ve diğer zillet ittifakı üyeleri İP ve HDPKK’nın 'beğenin beğenmeyin' ne Kemalizm’le ne Mustafa Kemal Atatürk ile bir alakaları olmadığı gibi bir de intikam almaktadırlar.

Dersim’de dedelerinin üzerinden silindir gibi geçen, bizzat Kılıçdaroğlu’nun devrin Malatya valisi İhsan Sabri Çağlayangil’in tabiri ile ''Dersim’de mağaralarda isyancı eşkıyaları Sabiha Gökçen in kullandığı savaş uçaklarından atılan zehirli gazlarla fare gibi öldürdük'' diyen ideoloji Kemalizm ve CHP’dir...

Eroin kaçakçılığı ve Organ Mafyasına resmiyet kazandırmak isteyen Dersimli Kemal’e sorun bakalım: ''aralarında senin deden ve hemşerin Seyit Rıza eşkıyasının da olduğu teröristlerin mağaralarda'' (kendi yaptığı röportajda ki tabirle) Fare Gibi Zehirlenme Emrini veren kimlerdi?

Bugün Dersimli Kemal ve onu şimdilik piyon olarak kullanan 10 Aralık hareketi bugünkü CHP içindeki (Muharrem İnce’nin tabiri ile) Genel Merkezdeki çete, aslında Atatürk'ten ve 1937-38 de Dersim’de eşkıya dedelerini fare gibi zehirleyen o günün CHP sinden intikam almaktadırlar!

Doğru anlayalım mevzuyu;

Kimsenin 1937-38’de Dersim eşkıyalarını ezen o günkü CHP’yi ve yöneticilerini eleştirmelerine karşı değilim. İsteyen istediğini eleştirsin. Bugünkü NATO’cu ve Emperyalizmin kucağındaki CHP’yi de kimsenin eleştirmesine karşı değilim.

Onu da eleştirsin…

Ama bugünkü emperyalizme uşaklık yapan, 5.Kolcuları Kemalist vs. diye eleştirirsek doğru bir tespitte bulunmuş olmayız.

Türkiye’de Kemalizm ve Kemalistlik kalmamıştır. Hattı zatında 1945’ten beri de yoktur.

2.Cihan harbinin bitimi ve soğuk savaş dönemine geçişle birlikte ülkemizde Kemalizm’e son verilip dönemin CHP Genel Başkanı İsmet İnönü ve Genel Sekreteri Kasım Gülek (cenaze namazını 1996’da Fetullah Gülen kıldırmıştır ) tarafından ABD’nin ve akabinde Atlantik Paktının kucağına oturtmuştur.

Yani Sivas Kongresinde (4 Eylül 1919) ret edilen başta ABD olmak üzere her türlü yabancı ülkenin  ''Manda ve Himaye'' talebine ret veren milli irade; 1945 sonrasında yine bizzat CHP eli ile boğulmuş ve ülkemizin askeri, siyasi, kültürel, eğitim dâhil her şeyi ABD’nin ve Atlantik paktının emrine amade kılınmıştır...

Şimdi dedeleri ve akrabaları Tek Parti CHP iktidarında ve bizzat 1. Cumhurbaşkanı Atatürk’ün emri ve General Abdullah Alpdoğan’ın komutasındaki Türk Silahlı Kuvvetlerince 'TUNÇELİ' operasyonu ile

(İhsan Sabri Çağlayangil’in tabiriyle) fare gibi zehirlenen Dersimli Kemal, bugün bile yaptığı şaşkınlık ve saçmalık fışkıran konuşmasında hala Atatürk ün arkasına sığınarak seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a: ‘’Bu Cumhuriyet senin değil Mustafa Kemal in Cumhuriyeti '' diyor.

Sen kimsin? Diyor Mustafa Kemalin koltuğunda hem de seçilerek oturan meşru liderimize.

ŞŞŞ Kemal Efendi! Organ Mafyasını ve Eroin kaçakçılığını vergilendirmek sureti ile resmileştirme gayretin yetmedi şimdi de elleri dirseklerine kadar kanlı terörist başı Demirtaş’ı mahkûmiyetten mi kurtarmaya çalışıyorsun?

Herkesi sana tıpış tıpış oy veren % 22’lik seçmenin ya da PKK - FETÖ işbriliği ile yönettiğiniz bir kısım belediyelerinizden mamalandırdıp okurlarını morfinlettiğiniz yandaş medya izleyeni -okuyanı mı zannediyorsun?

Hadi kurtarsana katil SELO’yu mahkûmiyetten de görelim!

Avrupalı, ABD’li ağabeylerini de yanına al da görelim!