FETÖ Hafife Alınacak Bir Örgüt Değil

Yine hatırlatalım. FETÖ hiç kuşkunuz olmasın, CIA imalatı hain, alçak, şerefsiz bir terör örgütüdür.

Yıllardır bu ülkenin çocuklarını milli eğitim üzerinden devşirdi ve onlardan kendilerini feda edebilecek gözü kara bir ordu kurdu. Elli yıldır büyük şeytanın emrinde ülkemizin tüm kurumlarına sinsice sızdı.

Militan yerleştirmedik kurum bırakmadı. Dinimizi, inancımızı, tarihimizi, kültürümüzü, millet olma vasfımızı sömürdü.

Evangelist, Tapınakçı, küresel çetenin bir numaralı gözde cariyesi FETÖ, İslam dünyasının başına bela edilmiş profesyonel bir terör örgütüdür. Anadolu insanının kimyasını bozmak, inancını dejenere etmek ve onları uyuşturmak için tezgahlanmış bir projedir.

Polis, asker, öğretmen, ilahiyatçı, futbolcu, iş adamı, siyasetçi, doktor gibi sayabileceğimiz hemen her kesimden her meslek grubundan ülkeyi felakete doğru sürükleyecek sadık fedailer yetiştirdi.

Daha 80'li yılların başında; “Şimdi Resûlullah gelse 'Fethullah bunları yapma dese, ben gene yapardım. Siz devrinizde yapacaklarınızı yaptınız, bu devir de benim devrim, ben bunları yaparım, derim ve bunları yapmaya devam ederim" diyen kâfir bir adamdır FETÖ.

1987'de "Muhammederrasulullah demese bile" cennete girer" dedi. 1996'da "Cibril-i Emin gelse, şu adama oy ver dese, ben o adama oy vermem“ dedi.

1999'da " Yahudi ve Hristiyanlarla ilgili ayetler Hz. Peygamber’in dönemindeki Yahudi ve Hristiyanları hedef alıyor. Günümüz Yahudi ve Hristiyanlarını bağlamaz, o ayetler tarihi konjonktürü içinde kalmıştır" diyen Evangelist bir projedir FETÖ.

Daha o kadar çok küfür dolu sözler söyledi ki. Ülkenin Diyanet’i, MEB’i, siyasal ve ilahiyat fakülteleri ayakta uyudu.

Bugün KHK mağdurları diyerek yeri göğü inleten sözde İslamcı geçinen tayfa ve siyasiler bunu bilmiyor mu?

Tarihin en büyük terör örgütlenmelerinden biri olan FETÖ’nün son 60 yıldır yol açtığı tahribatı artık görmemiz gerekiyor.

Bırakın 60 yıllık bilançoyu biz Temmuz 2016’dan sonrasının tahribatını bile göremedik?

Maalesef FETÖ davalarına kayıtsız kaldık.  Düşünün bir davada; izleyici 2 kişi, sanık avukatları 8 kişi, müşteki avukatları 20 kişi idi. Bizim vekiller, belediye ve teşkilat başkanları birbirlerine hal hatır ziyaretleri yapmaktan davaları takip edemediler.

Üç yıldır o mahkemeleri inim inim inletemediler. Medyası gündemden düşürmeyecekti bu davaları.

CIA’nın yıllardır bilhassa İslam coğrafyasında STK, medya, eğitim ve kültür-sanat alanlarında ciddi çalışmalar yaptığı bilinen bir gerçek.

ABD Kalkınma Ajansı 11 Eylül’den sonra sırf bu alana 21 milyar dolar para dağıttı. Bu paraların büyük bir kısmı gazete, dergi, TV, STK ve gazeteci-yazar, akademisyen, sendikacı alım-satım işlerine ayrıldı.

Ahmet Altan o gazeteyi nasıl kurdu sanıyorsunuz. Bugün çıkmış “derimi de yüzecek misiniz” diyerek rol kesiyor! O gazetenin hesabını bile vermedi. Üç yıl zor tutabildik içeride.

Gezi kalkışmasını, Türk tarihinin en etkileyici halk direnişi olarak takdim ediyordu bu herifler.

Ahmet Turan Alkan, katıldığı bir TV programında; Cemaatin AK Parti ile bir derdi olmadığını, sorunun Tayyip Erdoğan’dan kaynaklandığını açıkça ifade etmemiş miydi?

İşte tam da o günlerde Ahmet Altan’ın Taraf Gazetesi, manşetleriyle bu sürece destek verdi. İlk manşeti; “Ekonomiyi Çökertecek” şeklindeydi.

“Başbakan’ın Tunus’tan yaptığı açıklamaları nefesini tutarak izleyen piyasalar çok sert tepki verdi. Yarım saat içinde borsa çöktü, döviz ve faiz zirve yaptı.”

İkinci manşet; “Erdoğan Türkiye’yi Yakıyor” Üçüncüsü; “Başbakan, Tunus’tan tansiyonu yükseltici açıklamalar yaptı. AKM’yi yıkacağını, Topçu Kışlası’nı yapacağını söyleyen Erdoğan, ABD Büyükelçiliği’ne saldıranlarla Taksim’i yıkıp dökenler aynı.”

Oysa Gezi, ağaç kisvesi altında yaklaşık 3 milyon kişiyi harekete geçiren ve doğrudan Erdoğan’ı hedef alan bir kalkışmaydı. Eyleme katılanların %58’i Erdoğan’ı devirmek için oradaydı.

Şimdi kalkmış yazarlarımız Gezi’nin finansörlerinden tutun da FETÖ ile iç içe ülke aleyhine propaganda yapan kişilerin tek tek tahliye edilmesini istiyor. Ve artık barışalım diyorlar.

Bir yazımda da ifade ettiğim gibi; “Bunlar Firavunun büyücüleri gibi hakikati örtmek, çarpıtmak ve kirli, sapkın yapıların emellerine hizmet etmek için faaliyet yürüten insanlar.”

Bunlara Firavunun(Küresel sermaye baronlarının) büyücüleridir diyorum ben. Bu tayfaya karşı da çok uyanık olmak durumundayız.