Dev Şirketlere Meydan Okuyan Huawei
1987 yılında Çinli bir mühendis olan Ren Zhengfei tarafından kurulan Huawei, bugün dev dünya markalarına meydan okumaktadır.
Öyle ki Amerika’nın kara listeye aldığı Huawei, Apple başta olmak üzere birçok büyük şirkette panik havası yaratmıştır.
Belli ki Türkiye’deki bazı kalemleri de rahatsız etmiş gibi görünüyor.
Çin merkezli teknoloji devinin her geçen gün büyümesi karşısında; Amerika çareyi yasaklamakta buldu.
Dünyanın en büyük telekominükasyon ürünleri ve hizmetini sağlayan Huawei’nin Yönetim Kurulu Başkanı Guo Ping; bu hukuksuz yasak koyma karşısında Amerika’yı kanıt bulmakta ve bunu kamuoyuna sunmakta başarısız bulduklarını ifade ederek dava açtıklarını duyurmuştu.
Çünkü asıl neden Huawei’nin her geçen gün büyümesi ve Amerikan şirketlerini tehdit ediyor olmasıdır.
Huawei’nin beşinci nesil kablosuz iletişim teknolojisi olarak tanımlanan 5G teknolojisi sağlık sektöründen lojistiğe, otomotiv endüstrisinden çevre ve enerji sektörlerine kadar birçok alanda köklü değişimlere neden olacak.
Mehmet Hakan Sağlam, ‘’ Doğudan Yükselen Güneş: Huawei ’’ adlı makalesinde 5G teknolojisi hakkında bilgi veriyor. Buna göre; 5G teknolojisi sayesinde sensörlerle donatılmış ‘’ akıllı evler ’’ sahipleri tarafından gerçek zamanlı izlenebilirken, yangın, su baskını, hırsızlık gibi durumlarda ilgili kurumlara anlık şekilde ‘’ acil durum ‘’ uyarısı iletebilecek.
Ev ve işyerlerindeki elektrik, su, doğalgaz sayaçları saniyeler içerinde okunabilecek, tüketiciler kullanım miktar ve fiyatlarını anlık görebilecek ve tüketim açısından fiyatın daha ucuz olduğu saatleri tercih edebilecek.
5G teknolojisinin Türkiye ve diğer ülkeler açısından en önemli tercih nedeni ise hızdan öte neredeyse tamamen ortadan kalkan ‘’ baz istasyon ‘’ maliyetleri. 5G’nin dağıtımı ise yapılan testlerin gösterdiği üzere ‘’ Wifi ‘’ sinyalleri üzerinden gerçekleştiriliyor.
Bu şekilde 5Gteknolojisi sayesinde dünyanın her yerinden iletişim sağlanması hedefleniyor. Ayrıca 5G teknolojisinin eski uygulamalara göre çok daha az enerji tüketmesi ise hem ülkeler hem de teknoloji kullanıcısı şirketler açısından tercih edilebilir bir durum oluşturmakta…
Bugün Apple, IBM, Intel, Ericsson ve Nokia gibi birçok dev firma Huawei’nin yaptıkları karşısında şimdiden sıkıntıya düşmüş gibi.
Çünkü Huawei, 59 milyon adet telefon satarak sadece Apple’ a 17 milyon fark attı.
Huawei 2002 yılından beri Türkiye pazarında olan bir şirket. GSM operatörlerine ve Türk Telekom’a telekomünikasyon altyapısı sağlıyor. Ne var ki Amerika, Huawei’nin Türkiye’de de faaliyet göstermesini arzu etmiyor. Öyle ki bazı kalemler daha şimdiden Huawei‘yi karalamaya başladı bile.
Örneğin bir yazar ‘’ Ne olacak Türkiye’nin bu Huawei sorunu? ‘’şeklinde sualler ederek rahatsızlığını dile getiriyor. Türkiye ‘de satılan her üç cep telefonundan birinin Huawei olması yazarımızı endişelendiriyormuş.
Ona göre asıl sıkıntı, kamu otoritesinin Huawei şirketine sağladığı kolaylıklar. Sadece Türkiye için de endişelenmiyor yazarımız, Çinli şirketlerin hızlı yükselişi dünya genelinde de rahatsızlığa yol açıyormuş.
ABD, Almanya, İngiltere ve birçok AB ülkesi önlemler almaya başlamış. Hele Amerika’nın endişesi karşısında yazarımız ne kadar haklı olduğunu ispat etmeye çalışıyor.
Tam da bu noktada Türkiyeli yazarımız (!) ABD - Çin arasındaki Huawei kavgasını çok ama çok anlamlı buluyor. Keşke diyor ülkemiz de uyansa!
Hasıl-ı kelam biz de müeyyide uygulayalım demeye getiriyor. Aslında Türkiye’nin menfaatleri diyerek Amerika’nın menfaatleri doğrultusunda kalem oynatan bu türden yazarlara prim verilmemelidir.
Ne yani Amerikan ve İngiliz şirketleri daha fazla kazansın ancak tüm bunlara meydan okuyan bir doğulu firma kendine yer bulamasın öyle mi?
Yorum Yazın