Deprem Siyaseti!
Bir numaralı İmamoğlu yandaşı İsmail Saymaz bile twetini silip özür diledi. Sonradan fırçayı yedi ama silmişti bir kere. Çoğu yandaş ise İBB Başkanı’nın yeni gelin modunda, ikircikli açıklamalarından yola çıkarak veryansın etti.
Neydi mesele?
Davet üzerine ilk toplantıya katılan İmamoğlu, ikinci toplantıya tekrar davet edilmediği gerekçesiyle katılmıyordu!
Yani, içişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan ve AFAD Başkanı Dr. Mehmet Güllüoğlu olmak üzere İl Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu Üyesi ve Hizmet Grupları görevlileri ile birlikte toplam 269 yetkili vardı ama kendileri orada bulunmadı.
Neden?
Davet etmediler.
Valilik tam iki kez “davet” meselesi hakkında açıklama yapmak zorunda kaldı. Öyle ki kendisine İBB Başkanının İl Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu'nun doğal bir üyesi olduğu hatırlatıldı. İBB Başkanı'nın bu toplantıya katılması görevi ve sorumluluğudur” denildi.
Cevap; Bana ne? Davet edilmedim ki!
Yani başkan, katılması zorunlu olan bir toplantıya davet edilmedim diye küsmüş iyi mi?
Ben yazarken siz de okurken darlandınız biliyorum. Evet, maalesef ekranlara çıkıp ergen tripleri atan bir İBB Başkanı var karşımızda.
Bunun böyle olacağı 31 Mart’ta belliydi. AK Parti medyası başta olmak üzere twitter kadroları böyle ergen bir tipten bir yıldız yarattı!
İlk defa elimize geçen ithal oyuncak bir bebek gibiydi adam. Bir ay boyunca çözmeye çalıştık. Neresine dokunulduğunda nasıl ses çıkardığını test etmek için olmadık kampanyalar icat ettik.
En sonunda çözdük ama iş işten geçti.
Neyse şimdi bunları konuşmanın bir faydası yok. Ortada çok ciddi bir sorunumuz var.
5.8 şiddetinde bir depremde oluşan aksaklıkları ve paniği gördük. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın; Herhangi bir deprem, afet halinde AFAD düğmeye bastığı anda 28 çalışma grubu aynı anda harekete geçecektir.
Kimin nerede, ne yapacağının görevlendirmeleri ve planları yapılmış, bilişim altyapısı kurulmuş, telsize dayanan bir haberleşme sistemi oluşturulmuş bulunuyor” açıklaması bu paniği azaltmada ne kadar etkili olur bilemem.
Dünyada örnek bir sistem mi onu da bilemiyorum. 5.8 şiddetinde bir depremden sonra bildiğim bir şey var ki o da; biz henüz depreme hazırlıklı değiliz. Açıkçası ben kendimi güvende hissetmiyorum.
Bu ülkede Marmara Denizi'nin altındaki fayın nereden geçtiği 1999 senesine kadar bilinmiyordu bile. Ülkede yığınlarca jeolog var ancak onlar da ekranlarda kaos yarıştırıyor.
Yetmezmiş gibi, İBB Başkanı’nın tripleri, iktidarın da “her şey kontrolümüz altında” rahatlığı ve hadisenin siyasi parti çekişmesi haline dönüştürülmesi…
Oysa kentsel dönüşüm uzmanı, jeofizik mühendisi( şükür ki profesör değil) Bülent Bayarslan’ın araştırmasına göre örneğin; Adalar segmentinde, 432 yıl, 520 yıl ve 504 yıl var depremlerin arasında. Şu an 504'üncü yılında olduğu için döngüsünün son demlerinde. İşte bu yüzden günümüzde Adalar fayı çok tehlikelidir!
Yani her halükarda bu fayda bir kırılma beklenmektedir. Bu kırılma, büyük bir yıkım yaratacaktır.
Benzer şekilde, Florya’nın açığındaki fayın da ortalama periyodu 250 yıl ve bugün bu fay 259'uncu yılında. Yani bu bölge de kırıldı kırılacak bir durumda.
Silivri açıklarındaki diğer fay kolu, yani fayın Marmara denizi içerisinde kuzeye bükey yaptığı parçadaki periyotta yaklaşık 250 yıl ve orası da bugün 246. yılında.
Batı Marmara fayında da periyot 250 yıl ve şu anki süre 246 yılda.
İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü, Almanya'daki GEOMAR Helmholtz Okyanus Araştırmaları Merkezi, ABD Jeolojik Araştırma Dairesi, Türk Deprem Vakfı ve Parsons ve ekibinin tahminlerine göre Büyük İstanbul Depremi en geç 2025 yılına kadar, Adalar fayı yaklaşık 7.4-7.6 arası bir büyüklükle kırılacak.
Şimdi böylesi bir durumda Ersoy Dede’nin köşesinde de ifade ettiği; İBB Başkanı eğer toplantıdaki temsil düzeyine bakıp da, ‘sizin denginiz ben değilim genel sekreter yardımcım’ falan diye düşündüyse bu enaniyetin siyasi faturasını çok ağır öder
Deprem hangi partinin hangi ideolojinin haklı olup olmadığını ortaya çıkarmayacak. Oturun ve bu şehir için bir şeyler yapın.
İBB Başkanı da insan hayatının söz konusu olduğu böylesi önemli bir meselede “davet” edilmese bile koşa koşa gitmesi gerekir.
Yorum Yazın