28 Şubat’ın Hedefinde FETÖ mü vardı?
Bazıları diyorlar ki 28 Şubat’ın hedefi FETÖ vb. yapılardı.
Asla!
Aksine FETÖ’nün önünün açılması için; 28 Şubat’ta hedef tabii ki Anti Emperyalist duruşu, D8 projesi, havuz sistemini icra etmesi ve tüm milli politikaları ile merhum Necmettin Erbakan hocamız idi.
Ve tabii ki onun tüm eserleri.
Neydi o eserleri ve atide ki hedefleri bir hatırlayalım mı muhterem Erbakan hocamızın?
Eserleri manevi yükselmenin neticesi olarak ilim irfan yuvaları İmam Hatipler, Ayasofya Caminin ibadete açılması ve benzerleri.
Bunu merhum Erbakan '' Önce Ahlak ve Maneviyat '' sloganı ile sembolize ederdi.
Maddi yükselmenin hedefleri ise başta Ağır Sanayi ve Savunma Sanayii hedefleri olmak üzere tüm teknolojik gelişmelerdi.
Şayet 28 Şubat cuntacılarının hedefinde olmayan bir örgüt varsa o da FETÖ’dür.
Neden?
Bunu sizlere delilleri ile arz edeceğim…
İlk delilimiz 28 Şubat’ın gerçekleştiği ve devamında ki günlerde bu hainlerin yayın organlarının attığı manşetlere bakmaktır.
Fetullahçı hainler, sadece Refah-Yol iktidarının yıkılma sürecinde değil; yıkıldıktan sonra ABD emperyalizminin uşağı bir hükümet kurulması sürecinde de büyük gayret sarf etmişler ve bu gelişmelere asla duyarsız veya tarafsız kalmamış, emperyalistlerin sözcülüğünü yapmışlardır. Bunlar ayan beyan manşetlerde ki delillerimiz.
Bir de işin sosyolojisine bakalım biraz.
Refah-Yol iktidarı yıkılıp, yerine ABD emperyalizminin razı olacağı Ecevit azınlık hükümeti ve akabinde ki AnaSol-M hükümetlerinin bir kaç icraatına değinelim.
Cunta hükümetleri iş başına geldiğinde, ilk eğitim icraatları İmam Hatiplerin orta kısımlarının kapatılması ve mezunlarına kota getirilmesi olmuştur.
Yani mütedeyyin kesimin evlatlarının bu okullara gitmesinin önüne set çekilmiştir.
Yetmemiş Kur’an-ı Kerim tedris etmenin ( öğrenmenin ) yaşı 12 olmuştur.
Ne demek bu şimdi diyeceksiniz?
Balık hafızalı olduğumuz için hatırlatalım.
Bir ebeveyn evlatlarına yaşı 12 ye gelene kadar ''Evlerinde dahi Kur’an-ı Kerim öğretemez''
Bırakın Kur’an Kurslarına gönderebilmeyi, kendileri dahi öğretemeyeceklerdi.
Peki mütedeyyin, muhafazakar halk yani çocuklarını İmam Hatip Liselerinde okutmak isteyen aileler bu şartlar dahilinde nereye göndereceklerdi evlatlarını?
O esnada adeta Kemalizm’i demoklasin kılıcı gibi çocuklarımızın tepesinde acımasızca sallandıran ve Cumhuriyeti de, kurucusunu da kendi emperyalist amaçları için kullanan ve Milli Eğitime bağlı okullarımızda bunu en radikal biçimde tatbik ettiklerinde bahsi geçen yüzbinlerce aile evlatlarını nereye okumaya göndereceklerdi?
Eee Gladiocular onunda çözümünü bulmuşlardı?
Nasıl 1940’lı yıllarda ateist yetiştirme makinesi Köy Enstitüleri, nasıl 2. Dünya Savaşı sonrası Türkiye’yi ABD’nin kucağına oturtmuş İsmet Beyin, Kasım Gülek’in CHP’si tarafından daha 1950 olmadan kapattırılmış ve Amerikan eğitim sistemi Fullbright getirilmişti ve on yıllarca Amerikancı evlat yetiştirmişlerdi?
İşte aynı o yıllarda ki gibi 28 Şubat sonrasında da proje hazırdı.
Evet, o okulların yani İmam Hatip Liselerin alternatifi mütedeyyin aileler için çoktan hazırlanmıştı.
FETÖ Kolejleri.
Siz azgın bir Kemalist eğitim istemiyorsanız İmam Hatipler de kapalıysa artık sizin için tek yol kalmıştı; o da Fetullahçı okullar.
Hem orada rehberlik adı altında gizli de olsa Din eğitimi de verilecekti.
Milli Eğitim asla onlara dokunamazdı.
Zaten onlar akredite cemaat ve okulları idi.
Haydi, o halde FETÖ’nün okullarına hücum... Hücum...
Ve o tarihten sonra FETÖ ülkemizde patlama yaptı öğrenci, dershane ve okul sayısı olarak!
O tarihten sonra yani 28 Şubat 1997’de ki MGK’da tamamen insan haklarına aykırı ve demokrasinin canına okuyacağı kararlar “Milli Strateji Belgeleri” olarak yayınlatılıp silah zoru ile halkın iş başına getirdiği iktidarı yıkarak, yerine getirdikleri azınlık hükümetine kuzu kuzu bunları yaptırarak doğal olarak FETÖ’nün önünü açmışlardı...
Yani bırakın Fetullahçıların 28 Şubat’ta hedef olmasını, önlerinin açılması için elinden gelen ne varsa, o günkü MGK’da ki hakim zihniyet tarafından yapılmıştı...
Bir de şöyle diyenler var! "Eğer 28 Şubat kararları uygulansaydı 15 Temmuz olmazdı…" Bu da külliyen hilafı hakikattir.
Aksine bu kararlar maalesef beş yıla yakın en ağır şekilde tatbik edildiği için FETÖ’nün önü açılmış ve bizi 15 Temmuz’a götüren süreç başlamıştır
Yorum Yazın