25' inci Yılında 28 Şubat

28 Şubat’ta Fetullahçı Çete, Cuntaya tam destek vermiş ve Refah-Yol iktidarı ile Başbakan Erbakan hocamızın devrilmesi için elinden geleni yapmıştır...

28 Şubat post modern darbesi Türk Milletine karşı FETÖ’nün destek verdiği Amerikancı, NATO’cu bir Gladio operasyonudur...

28 Şubat Gladio darbesi salt Refah-Yol iktidarını yıkmak hedefi ile yapılmamıştır...

Bu post modern darbeyle bir taş ile bir kaç kuş vurulmak istenmiş ve başarılmıştır da...

Yoksa ne Taksim’e Camii, ne Başörtüsü yasağı ne de bir kaç sarıklı şalvarlı vatandaşımız dert değildi...

Evet, bu bir kaç hedefin önünde ki en büyük engel tabii ki Refah -Yol iktidarı idi...

90’lı yıllara damga vuran faili meçhul cinayetlerin sürebilmesi ve her tarafa kök salmış çetelerin devamı, en mühimi de bankaların içinin boşaltılması en büyük hedeflerden sadece bir kaçı idi...

Hedeflerin en büyükleri ise ülkemizin finansal girdaptan çıkması için, Refah -Yol iktidarının oluşturduğu, denk bütçe ve havuz sisteminin iptali ile İslam ülkeleri arasında teşekkül ettirilen D-8’lere mani olmaktı.

Çünkü denk bütçe içerdeki, D-8 ise dışardaki kartellerin hortum ve damarlarının kesilmesinin sağlanması idi.

Refah -Yol iktidarı devrildikten sonra, içi boşaltılan ve batırılan bankaların yönetim kurullarına baktığınız zaman, emekli olmuş eski generalleri göreceksiniz.

BDDK ve TMSF'nin Meclis Araştırma Komisyonu'na gönderdiği bilgilere göre; Muhittin Füsunoğlu, Teoman  Koman, Vural Bayazıt, Doğan Bayazıt gibi bir çok kamuoyunun yakından tanıdığı emekli generallerin ismi geçmişti.

Hattı zatında bu emekli generaller, sadece 28 Şubat sürecinde değil 90’lı yılların başlarında da batan diğer bankalarda görev yapmışlardı... Yine, BDDK ve TMSF’nin Meclis araştırma komisyonuna verdiği tam listeye bakacak olursak, emekli Orgeneral Hüsnü Çelenkler 1990-91 yıllarında Halkbank Danışma Kurulu üyeliği yaparken, Metin Akpınar 1996-1999 yılların arasında Ziraat Bankası Genel Müdür Yard. görevinde bulundu.

 Emekli Orgeneral Doğan Bayazıt Kentbank'ta 1996-1999 döneminde,

Emekli Oramiral Feyzi Aysun Bayındırbank'ta 1991-1993 döneminde,

Emekli Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu Bayındırbank'ta 1996 yılında,

Emekli Koramiral Çetin Ersarı İnterbank'ta 1996-1999 döneminde,

Emekli Orgeneral Teoman Koman - İnterbank'ta 1997-1999 döneminde,

Emekli Koramiral Işık Biren Egebank'ta 1989-1991 yıllarında,

Emekli Oramiral Vural Bayazıt Etibank'ta 1999-2000 yıllarında,

Emekli Orgeneral Muhittin Fisunoğlu Sümerbank'ta 1998-1999 yıllarında

Emekli Oramiral Zahit Atakan Impexbank'ta 1989-1991'de,

 Emekli Koramiral Ekmel Totrakan Etibank'ta 1997'de

Emekli Korgeneral Alaettin Güven Etibank'ta 1998'de ve Aydın Aksan Etibank'ta 1994'te görev aldı.

Neden bu ayrıntılara girdim?

28 Şubat bazen hepimizin takıldığı gibi bir başörtüsü, camii, takunya, çarşaf vs için yapılmamıştır...

Bu saydıklarımız sadece görünür sebep ve oltanın ucunda ki yemler idi...

Bu kadar Gladio’cu paşanın, batan bankaların ya da kamu bankalarının, yönetim kurullarında veya danışmanlıkların da ne işleri var sanıyoruz?

Yani çok üstün ekonomi ve finans bilgileri için mi görev aldılar?

Emperyalizm, Gladio vasıtası ile hem içerde, hem dışarda ki düzenini baltalayacak olan Refah -Yol iktidarını yıkmak için irticayı bahane ettiler.

Atlantikçi çevreler, dini ve mütedeyyin kişileri hedef alarak, sadece hedef saptırttılar...

Millet suyun üzerinde bununla oyalanırken, suyun altından işlerini yürütüyorlardı...

Yoksa hangi generale ne ki “Fatih Çarşamba’da kaç sarıklı şalvarlı dindar vatandaşımız var da onları sokaktan toplatsın.”

Bunlar hep görüntü idi.

Asıl hedeflerini vurmak için birer sütre olarak kullandılar...

Mesela yukarda ismi geçen paşalardan Işık Biren’in şimdi “Emekli amiraller bildirisi ”ne de imza atıp ve öncülük ettiğini öğrendim ve hiç şaşırmadım.

Adamların genlerine işlemiş, seçilmiş sivil iktidarlara takoz olmak ve darbe geleneğini yaşatmak.

Hâlbuki biz askerlerimizi şimdiki gibi sadece vatan savunmasında ve salt kendi işlerini en iyi şekilde yaparlarken görmek isteriz.

Bir daha 28 Şubat’ları yaşamak ve konuşmak istemiyoruz.

Askerlik müessesesinin de yıpranmaması en büyük temennimizdir.

İnanıyoruz ki askeriyemiz halen bu ülkenin gözbebeği ve en az yıpranmış kurumudur...