Nedir Sabır?
Sabır aşktır; zorlukta Allah'ı hatırlamaktır. Sabrettikçe aşk artar, aşk arttıkça sabır.
Sabır güzelliktir; bizim için yeryüzündeki tüm ağaçlar kalem, denizler mürekkep olsa yazamayacağımız sayısız nimet yaratan Rabbimiz için yaptığımız güzellik. Mutlaka insanda sıkıntılar olur, zorluklar olur. Biz imtihan oluyoruz; olmazsa neye sabredeceğiz, nasıl sabredeceğiz? Sabır olmazsa insan nasıl sevgi duyabilir? İnsan egoist olur o zaman. Elbette sabredeceğimiz ortamlar olacak, tevekkül etmemiz gereken olaylar olacak. İrademizi kullanmamızı gerektiren durumlar olacak. Sabrı ibadet hükmünde gördüğümüzde acı hissetmez, lezzetini yaşarız.
Sabır kuvvettir; 21. Söz’de şöyle diyor Said Nursi; “Cenâb-ı Hakkın sana verdiği sabır kuvvetini, eğer yanlış yolda dağıtmazsan, her meşakkate ve her musîbete kâfi gelebilir. Ve o kuvvetle dayan."
Sabır güzel ahlâktır; Güzel ahlâkta sabır, iradede sabır, akılda sabır çok önemlidir. En zor şartlarda da olsa, hatta acı olsa da en güzel ahlâkı göstermeli. Bu, kalbimizde müthiş bir tatmin meydana getirir; sevgimizi ve sadakatimizi en güzel şekilde ifade etmemizi sağlar. İnsan en çok da zorluk zamanında, çile çektiğinde aşkını ifade edebilir.
Sabır, zorlukla yüzleşirken gösterilen tevekküldür. Tevekkül, Allah’ın insana asla haksızlık yapmayacağına kesin inanmanın göstergesidir. Yaşadığı o zorlu imtihandan sonra, Allah’a teslimiyetini kanıtlayarak çocuğuna kavuşan Hz. Musa’nın annesinin tevekkülü mesela. Ki her zorlukta sabrı kalbe rapteden de Allah’tır.
Sabır imandır; Ali(ra)’ın buyurduğu gibi, “Başın vücuttaki yeri ne ise, sabrın da imandaki yeri odur.” Dini samimiyetle yaşama çabasında iken insan zorluklarla karşılaşır, acılarla karşılaşır. Cesur ve kararlı olmamız lâzım, iradeli olmamız lâzım. Aydınlığa kavuşacağımızı umut ederek yaşadığımız tüm zorluk ve sıkıntılara sabır göstermemiz lâzım. Ne kadar fazla zorluk isabet ederse, Rabbimize olan aşkımızı kanıtlayacağımız fırsatlar da artar. Kaldı ki Allah üst üste zorluk yaşatmıyor. Kolaylıkların arasındadır zorluklar ve belirlenmiş olan zamanda son bulur.
Sabır huzurdur; her an huzurda olduğunun farkında olmaktır. Biz burada ahirete hazırlanıyor, zorluklarla imtihan oluyoruz. Karşılaştığımız her sıkıntının, yaşadığımız her zorluğun anahtarı ise sabırdır.
Sabır tahammül değildir; yaşananlar karşısında dişlerini sıkarak beklemek değildir. Sabır zorluk geldiğinde Allah’ı hatırlamak, ardından O’nun vereceği kolaylığı beklemektir. Tahammül acı, sabır zevk verir. Çünkü Allah için sabretmenin sonu selamettir.
Her imtihanda feryat figan ediyoruz… Ki biz Peygamberimiz (asm) gibi zulüm mü gördük, İbrahim (as) gibi ateşe mi atıldık, Yunus (as) gibi balığın karnında, Yusuf (as) gibi kuyuda ve yıllarca zindanda mı kaldık, Eyyub (as) gibi hastalıklar mı sardı bizi, Musa (as) gibi Firavun’un zulmüne mi uğradık, İsa (as) gibi tuzaklar mı kuruldu bizim için?… Rabbimiz Bakara Suresi, 214. ayette bizden öncekilerin başına gelenler başımıza gelmeden cennete giremeyeceğimizi haber veriyor. Bu, O’nun sünneti. Zorlu imtihanla başımıza gelen musibeti cennetine almak için veriyor merhametlilerin merhametlisi.
Sabır dünya hayatında müjdedir. Rabbimizin kelâmı, rehberimiz, hayatımızı her sabah başlatan, kalplerimizin gıdası, şifası Kur'ân bize imtihan konularını veriyor. Bize tevekkülü ve sabrı öğretiyor. “Gerçekten Allah, sabredenlerle beraberdir” (Bakara Suresi, 153) ifadesiyle sabır ehline müjdeler veriyor.
Burada, cennette nasıl davranacağımızı öğreniyoruz. Kalbinde nefret ve kinle cennete gidemez insan. Biz burada dostluğu, sevgiyi, aşkı öğreneceğiz, bağışlayıcı olmayı, şefkat ve merhameti, sadakati öğreneceğiz. Bu güzelliklerin nimet olduğunun bilincinde, bundan haz alacağız, heyecan duyacağız. Ki Cennet zaten bu güzel duyguların zirvede yaşandığı yer. Dünyadaki hayatları, insanların Cennette de birbirini sevme sebebi olacak.
Sabır ahiret müjdesidir. Kur’an, “Rabbiniz için ve güzel bir sabırla sabredin" buyuruyor, karşılığında mükafat bulunduğunu müjdeliyor. "Sabredenleri belirtip-ayırt etmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?" ifadesiyle uyarıyor. Dünya yurdunun sonu olan ahiretin çok daha güzel olacağına dikkat çekiyor.
Bitmeyen imtihan yok. Sabırla, tevekkülle karşılayınca sonunda güzellik olmayan da. Kalbimize sabrı ve kararlılığı rapteden, hüznü giderip inşirah veren ve hepsini tam da en fazla ihtiyaç hissettiğimizde yapacağından kuşkuya düşürmeyen Rabbimize sonsuz hamd olsun.
İşte onlar, sabretmelerine karşılık (cennetin en gözde yerinde) odalarla ödüllendirilirler ve orda esenlik dileği ve selamla karşılanırlar. (Furkan Suresi, 75)
Ramazan Bayramınız mübarek olsun.
Yorum Yazın