Firavun İle Masaya Oturmak

Şimdi yine beyin yakan bir Mısır-Türkiye yorumu daha izledim bir TV programında.

O program da; sadece Mısır ile değil BAE ve SUUD’la da münasebetlerin bozulmasını devletlerin değil, Sayın Erdoğan ile Sisi’nin şahsi meselesi gibi yine liderlerin hatalarına bağladı.

Bu çok büyük bir algı çabası ve bu algı çabasının temelinde alçakça bir proje var...

Mısır da faşist ve alçak bir darbe ile iktidara gelmiş Sisi denen kuklanın Emperyalizmin işbirlikçisi olduğunu gizleyip ''bundan bize ne; biz ülkemizin menfaatine bakalım'' cümlesi zehirli bir yalandan ibarettir.

Aslında Mısır, Yunanistan ile yaptığı ve Uluslararası Sözleşmelere göre hiç bir meşruiyeti olmayan

''Deniz Yetki Antlaşmasını'' Türkiye ile yaparmış ama Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsi kaprisleri yüzünden yapmıyormuş-muş!

Bu Türk Devlet Başkanına yapılan alçakça bir iftiradır.

Tek merkezden idare olan ama farklı kesimlerin sinsi sinsi kamuoyuna duyurduğu, Türk Siyaset ve Sosyolojisini zehirlemeye matuf bu alçak projenin her yerde çökertilmesi ve bunu dillendirenlerin suratlarına tokat gibi çarpılması lazımdır.

Öncelikle bunlar geri zekâlı değillerse hain ve Emperyalistlerin ülkemizde ki köpeği olduklarından şüphemiz olmayanların şunu cevaplamaları gerekmektedir.

On yıllardır ülkemizde güvenlik sebebi ile uygulanan ve her demokratik ülkenin fazlaca aldığı tedbirlerden sonra ortalığı ayağa kaldıran AB ülkelerinin Mısır’da Haziran 2013 de Emperyalizmin ve Siyonizmin köpekliğini yapan pis bir faşist diktatörün ''seçimle gelmiş meşru Hükümet ve Cumhurbaşkanını devirip Adeviyye Meydanında Binlerce sivil masumu otomatik silahlarla tarayıp katletmesine neden tek bir tepki dahi vermemişlerdir?

Tepki vermeyi bırakın bu diktatörü AB ülkeleri başta Almanya yollarına kırmızı halı sererek karşılamış ve taltif etmişlerdir.

Hatta bu alçağın yaptığına DARBE dahi dememişlerdir.

Sadece bu dahi Sisi denen zorbanın AB, ABD ve Siyonizm’in uşaklığını yaptığının delili değil midir?

Sisi denen vahşi zorbanın Mısır’da iktidara gelmesinin sebebini ''Efendim, Mursi vardı ya O Erdoğan’ın kahveden okey arkadaşı idi. Batı gıcık olduğu için devirdi, bize ne? '' diye geçiştirebilir misiniz?

Mursi aynen şuan Libya’da Meşru Sarrac Hükümeti gibi Emperyalizmin değil Türkiye’nin dostuydu.

Mursi, Süveyş Kanalını Emperyalizmin değil Türkiye ile ortak menfaatlerinin hizmetine verecekti.

Siyonizm-AB ve ABD aç gözlülüğünün heveslerini kursaklarında bırakacak planlar yapıyordu ve bunları da hayata geçirecekti.

Bu planların tamamı Türkiye'nin lehine idi.

Hattı zatında bu aynı çevreler şu an Libya’da iktidar olan meşru Sarrac iktidarına karşı Batılı efendilerinin uşağı olan Darbeci Terörist Hafter’i destekliyorlardı.

Hafter, darbesinde muvaffak olsaydı içimizde ki bu hainler Hafter ile masaya oturalım o ne derse onu yapalım diyeceklerdi. Bize ne Sarrac’tan diyeceklerdi.

Sözde ana muhalefetin resmi sözcüleri bu ihaneti de yapmış ve Türkiye düşmanı Hafter’e açıkça destek vermişlerdir.

İşte bu sebeple diğer Ortadoğu ülkelerinde olduğu gibi kendi halklarına karşı kurulmuş olan Mısır’ın kukla ordusu bizde 12 Eylül darbesinde olduğu gibi sivil iradeye el koymuş, Mısır’ı bir yıl aradan sonra tekrar Emperyalizmin uşaklığına hazır hale getirmiştir.

'Türkiye Mısır ile neden anlaşmıyor' diye aptala yatarak ve onları sadece “GERİ ZEKÂLI“ sanalım diye kurdukları bu sorunun cevabını siz zannediyor musunuz ki kendileri yani sual edenler bilmiyorlar?

Affedersiniz ama it gibi biliyorlar?

Bilip ama bilmezlikten geliyorlar?

Mısır’da kendi ''Mavi Vatan'' coğrafyasından tam 26.000 km2 deniz alanının Yunanistan’a peşkeş çekilmesinden Mısır Kadim Devleti ve Halkı memnun mu zannediyorsunuz?

Bunun sebebinin Türkiye veya Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu mu düşünüyorlar sizce?

Mısır’ın 2013’te yapılan darbeden sonra nasıl Batı Emperyalizminin kölesi olduğunu ve onların bir dediğini iki etmeyeceğini bilmediklerini mi zannediyorsunuz?

Mısır da devlet organlarının ve Mısır halkının içten içe ''neden bu köpekliği yapıyoruz; neden Türkiye ile menfaatimize uygun antlaşmalar yapmak varken vatanımızı Yunan’a peşkeş'' çekiyoruz diyorlar.

Şimdi Türkiye deseydi ki '’Gel Mısır rejimi senin kime köpeklik ettiğin bizi bağlamaz. Adeviyye meydanında öldürdüğün 5000 masum sivilinde bir ehemmiyeti yok. Hatta az bile öldürmüşsün keşke 5 değil 15 bin direnişçiyi gebertseydin“ sizce ne değişirdi?

Ben söyleyeyim mi?

Hiç bir şey değişmezdi. İsterseniz buradan 'Mısırla anlaşalım diyen bir kısım muhalefeti bir heyet halinde yollayalım. ‘’Gidin Türkiye ile Mısır’ın hariciyecileri ile toplanın ve bizimle hem Türkiye’nin hem de Mısır’ın menfaatine gelecek bir anlaşma yapın''

Mısır’ın başında ki kukla yönetim asla buna yanaşmaz ve kendisine uluslararası alanda meşruiyet sağlayan Emperyalizmin emirlerinden asla dışarı çıkmaz.

Mısır da bağımsız milli bir irade yoktur.

Nasıl ki 27 Mayıs-12 Mart-12 Eylül ve 28 Şubat NATO’cu Gladiocu faşist darbeciler ABD’nin uşakları piyonları ve maaşlı tetikçileriydilerse,  Mısır’ı yöneten zorbalarda aynı bizim darbecilerin bağlı olduğu üst akla yani Emperyalizme göbekten bağlı işbirlikçi ve tetikçilerdir.

''Başkan Erdoğan Darbeci Sisi ile şahsi husumeti sebebi ile anlaşmıyor ve kini-hırsı Devletin Milletin menfaatlerinin önüne geçiyor'' iddiası alçakça bir iftira ve onursuzca yapılmış bir algı çalışmasıdır.

Aynı iddia Esad rejimi içinde Suriye hususunda yapılmıştır.

Hükümetin veya Başkan Erdoğan’ın bazı icraatlarını ya da Hariciye Politikasını dönem dönem beğenmeyip eleştirebilirsiniz...

Bazen ben de eleştiriyorum.

Ama ne demek ''Erdoğan'ın, Sisi’ye şahsi husumeti var ve Türkiye’yi gözü görmüyor.'' Bu nasıl bir iftiradır gecesini gündüzünü ülkesinin menfaati için harcayan bir devlet başkanına?

Türkiye’nin Mısır politikası tamamen ilkesel ve Devlet içerisinde yapılan istişareler neticesi ortaya çıkmış kısa, orta ve uzun vadeli yapılmış siyasi planlardır.

Kaldı ki siz gidip Sisinin önünde diz çökseniz dahi Batılı devletlerin kölesi olan bu Mankurt zannediyor musunuz ki  ''Ooo hoş geldiniz biz de sizi bekliyorduk gözlerimiz yollarda kalmıştı'' diyecek?

Sisi sizin yüzünüze tükürecek aynı BAE gibi ve mevcut SUUD yönetimi gibi.

1. ve 2. Dünya savaşlarından sonra Ortadoğu’daki İsmi Arap, İslam vs. olan ama Batının petrol istasyonları pompacılığından başka bir iş yapmayan bu Mankurt idareler ve başlarında ki zorbalar asla efendilerinin sözlerinden dışarı çıkamazlar.

Nasıl ki 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat tan sonra bizi yöneten NATO ve ABD uşağı faşist zorbalar efendilerinin sözlerinden dışarı çıkamazlardı, işte bu Mısır, BAE ve SUUD idarecileri de asla efendilerinin sözlerinden dışarı çıkamaz ve Türkiye ile iki tarafın menfaatine uyacak bir antlaşma yapamazlar.

Şimdi bunlardan sonra ''Erdoğan kapris yapıyor ve Mısır ile masaya oturmuyor'' diyen kim varsa ya yüzüne tükürün ya da ağzına kürekle vurun.

Çünkü o algı yapan bir alçaktır...