Tarihe tanıklık eden matbaa makinelerini müzede sergilemek istiyor

AYDIN (AA) Aydın’ın Efeler ilçesinde 62 yıllık matbaasında baskı işlerini sürdüren Yavuz Kolalı, tarihe tanıklı eden matbaa makinelerini müzede sergilemek istiyor.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Kolalı Depboylu’nun abisi olan Yavuz Kolalı, Hasan Efendi Mahallesinde, AA muhabirine aile mesleği yürüttükleri matbaacılıkla pek çok önemli olaya tanıklık ettiklerini anlattı.

Kolalı, babası Mustafa Kolalı'nın 1958 yılında kurduğu matbaada çocukluk çağlarından bu yana çalıştığını söyledi. Babasının vefatı sonrası 1982'de işleri devraldığını belirten Kolalı, bir dönem kentteki yerel gazetelerin basıldığı matbaada halen kitap, kartvizit, afiş gibi evrakın basıldığını ifade etti.

Matbaada çalışır durumdaki makinaların tarihi vasfa sahip olduğuna işaret eden Kolalı, özellikle 151 yıllık tipo baskı makinesiyle 150 yıllık kesme makinesinin gelecek kuşaklara aktarılması gerektiğini bildirdi.

Kolalı şöyle konuştu:

"Bu makinelerin bir kısmı bize geldiğinde insan gücüyle çalışıyordu, teknoloji ilerleyince elektrik gücüne döndürdük. Gazete bastığımız zaman 17 çalışanımız vardı. O zamanki teknolojiyle herkes ekmek yiyordu. 17 kişinin yaptığı işi şimdi 1 kişi yapıyor. Hurufat dediğimiz harfleri, tek tek dizdikten sonra baskısını yapıyorduk. Sadece 5 işçi dizgiyle uğraşıyordu. Matbaamdaki tipo gazete basma makinesi 151 yıllık, çalışır durumda ama arz talep meselesinden dolayı ona uygun bir iş yok."

Antika araba kadar değerli

Kolalı, makinelere sahip çıkılmadığı takdirde kendisiyle birlikte yok olup gideceğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu makineleri benden başkası kullanamaz ve tamir edemez. Benimle birlikte bu makineler de yok olup gider. Eğer bunları bir kurum veya kuruluş alıp müze gibi bir alanda sergilerse ileriki nesle bunu tanıtırsa daha güzel olur. Bu makineler topluma ve kültüre hizmet ettiler. Mesela eski bir araba, kişilere hizmet vermiştir. Müzelerde dünya kadar eski araba var. Bu makineler topluma, kültüre hizmet vermiş ama hiç değerlendiren yok. Bunların manevi değeri aslında çok fazla."