İYİ Partili Tatlıoğlu ekonomi gündemini değerlendirdi:

"2007’de orta gelir tuzağını aşmak için mücadele veren ve bir çıkışta olan Türkiye, son 10 yıldır bir yoksullaşma sürecinde ve bugün de bir fakirlik kapanı içerisinde" "Sayın Erdoğan'ın ekonomiyi beyaz eşya satışlarıyla ölçtüğü, Sayın Bakanın da bu işi bir asansöre benzettiği, 'İsterseniz inersiniz, isterseniz çıkarsınız, bırakın kendi haline' dediği bir yapı içerisinde gidemez"

ANKARA (AA) İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı İsmail Tatlıoğlu, "2007’de orta gelir tuzağını aşmak için mücadele veren ve bir çıkışta olan Türkiye, son 10 yıldır bir yoksullaşma sürecinde ve bugün de bir fakirlik kapanı içerisinde." dedi.

Tatlıoğlu, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin ve vatandaşın gündeminin her zamankinden daha fazla ekonomi ağırlıklı olduğunu belirtti.

Enflasyonun, faizlerin ve bunların ötesinde dövizin adeta yolunu kaybettiği, vatandaşın ne olacak sorusuna cevap aradığı ama muhatap bulamadığı bir zaman diliminin yaşandığını ileri süren Tatlıoğlu, şunları kaydetti:

"Bu çerçevede özellikle en başında ifade etmek istiyoruz ki Türkiye'nin kurulları ve kurumları var ama ekonomide siyasi sorumluluğu üstlenen bir yetkilinin olmadığını gördük. İkinci hafta bitiyor döviz 6,80'lerden 7,37'lere gelmiş. Türkiye'ye sadece dış borçlar üzerinden 250 milyar lira, 2019'da tüm ülkeden toplanan gelir ve kurumlar vergisi tahsilatlarına eşit maliyet söz konusu. Toplumun karşısına çıkıp bunun nedenleri ve ne olacağı konusunda sorgulama yapılan bir siyasi yetkili yok."

"Çizilen imajın yanlış politikalardan daha yıkıcı bir tesiri var"

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'a yönelik eleştirilerde bulunan Tatlıoğlu, şu değerlendirmeleri yaptı:

"Sayın Bakanın çizdiği bu imajın ekonomiye yanlış politikalardan daha yıkıcı bir tesiri var. Bunun piyasa aktörleri tarafından ve dışarıdan algılanışı, yetersiz bir ekonomi yönetiminin varlığı konusunda içerisini ve dışarısını tam bir kanaat sahibi kılmıştır. Bu, tipik bir nepotizmdir. Yakınları korumak ülkeyi korumaktan, yakınların itibarı ülkenin itibarından daha önemli değildir. Nepotizm, Türkiye'nin bugün önemli bir hastalığıdır. Bu çerçevede Sayın Erdoğan'ın ekonomiyi beyaz eşya satışlarıyla ölçtüğü, Sayın Bakanın da bu işi bir asansöre benzettiği, 'İsterseniz inersiniz, isterseniz çıkarsınız, bırakın kendi haline' dediği bir yapı içerisinde gidemez. Bu şekilde Türkiye tam bir fakirlik kapanına kısılmak üzere. 2007’de orta gelir tuzağını aşmak için mücadele veren ve bir çıkışta olan Türkiye, son 10 yıldır bir yoksullaşma sürecinde ve bugün de bir fakirlik kapanı içerisinde."