İsveç Türkiye ve İslam karşıtı provakasyonlara sessiz kalmaya devam ediyor

İsveç'in NATO üyeliği Ankara-Stockholm hattında tansiyonu yükseltirken geçen hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın maketiyle yapılan saldırı sonrasında yeni bir provokasyon için resmen tarih verildi.

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması sonrasında Finlandiya ile birlikte NATO’ya girmek için başvuruda bulunan İsveç ile Türkiye arasındaki gerilim bitmek bilmiyor…

Türkiye’nin İsveç’i terörle yeteri kadar işbirliği yapmadığı gerekçesiyle NATO üyeliğine sıcak bakmadığını açıklaması sonrasında iki ülke arasında görüşmeler devam ediyor. Fakat geçen haftalarda İsveç’in başkenti Stockholm’de düzenlenen Ankara karşıtı bir eylem tansiyonu yükseltmişti.

Daha önce de Kuran-ı Kerim yakarak büyük tepki çeken Paludan’ın provokasyonuna Türkiye’nin İsveç Büyükelçiliği’nde devam edeceği açıklandı.

Stockholm’de bir grup terör örgütü yandaşı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a benzeyen bir maket ile eylem düzenlemişti. Bu olayla ilgili olarak İsveçli yetkililerin harekete geçmemesi Ankara’nın tepkisini çekmişti.

BU CUMARTESİ PROVOKASYON YAPACAKMIŞ

Bu olay sonrasında ilişkiler henüz sakinleşmemişken yeni bir uyarı da ırkçı siyasetçi Rasmus Paludan’dan geldi. Daha önce Kuran-ı Kerim yakarak tepki çeken ve tanınan İslam karşıtı  siyasetçi Paludan yeni planını kamuoyuna duyurdu.

Aşırı sağcı Stram Kurs partisinin lideri olan Paludan, 21 Ocak 2023’te yani yarın Türkiye’nin İsveç büyükelçiliği önünde Kuran yakacağını duyurdu. Bu cumartesi gerçekleşecek provokasyon öncesinde bunun “ifade özgürlüğü” olduğunu dile getirdi.

ERDOĞAN’IN MAKETİYLE YAPILAN PROVOKASYON TEPKİ ÇEKMİŞTİ

Yaşanan olaya İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ve İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström tepki göstermiş ve bu olayın İsveç'in NATO üyelik sürecini sabote etmek için yapıldığını dile getirmişti.

Ankara da olaya büyük tepki gösterirken sorumluların yargılanmasını istemişti. İsveç'in Türkiye büyükelçisine nota verilirken İsveç Meclis Sözcüsü Andreas Norlen'in Türkiye ziyareti ise ertelenmişti.

İsveç medyasına konuşan bölge savcısı Lucas Eriksson, “Ben bu davayı hakaret davası olarak almıştım fakat bunda yeteri kadar hakaret olduğunu düşünmüyorum. Dolayısıyla ön soruşturmaya başlamama kararı aldım” dedi. Eriksson, “Bir inceleme talep edilebilir ve daha sonra başka bir savcı bu davayı inceleyebilir” demişti.