Berat Albayrak ne yapmak istiyor?
Rasim Ozan Kütahyalı
Geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak 2021-2023 döneminin ekonomik vizyonunu içeren Yeni Ekonomi Programı’nı açıklamıştı
YEP’in ayrıntılarını medyanın ekonomi sayfalarında okuyabilirsiniz ama kısaca hülasa edersek, Berat Albayrak’ın bu programının özü bir imalat ve ihracat devriminin ateşini yakmasıdır.
Berat Albayrak çok zor ve çok sancılı olacağını, çok hakaret ve küfür yiyeceğini bilmesine rağmen mevcut ekonomik yapıyı idare etmeyi değil, bu yapıyı kökten dönüştürmeyi hedefliyor. Bir üretim ihtilalini amaçlıyor.
Zaten şu an bu ekonomik devrimin geçiş sancılarını idrak ettiğimiz için bu problemler ve zorluklar yaşanıyor. Türkiye finansal olarak çok köklü bir meydan okuma içinde çünkü.
Bu iktisadi ve mali devrim kesinlikle kolay olmayacak ama ben Berat Albayrak’ın kişiliğini iyi tanıdığım ve bildiğim için ısrar ve inat ederek bu ekonomik ihtilali başaracağına inanıyorum.
Berat Albayrak’ın yönetiminde Türkiye ekonomisi önce anti-ithalat devrimi yapıyor. Şu an bunu yaşıyoruz.
Elbette bu en başta görüntüde bir refah düşüşü gibi görünebilir ama orta ve uzun vadede refahımızı gerçek anlamda artıracak bu devrim yapılmak zorundadır. Acı reçeteyi içmek mecburiyetindeyiz.
Türkiye bir ithalat ekonomisi olmaya, bu sebeple yüksek cari açık vermeye ve sonra da bu cari açığı finanse etmek için borç almaya ve bu şekilde döngüsel gitmeye çok alışmış bir ekonomiydi.
Finans ve ekonomi bakanları da yüksek cari açığı kapatmak için bu sürekli alınmak zorunda olan borçları dış piyasalardan en düşük faizle alıp almama noktasında rekabet yaşardı.
“İşte bakın itibarımız çok yüksek. Ne kadar ucuz para bulduk” denirdi. Bu sayede kurlar da düşük olursa bizler de toplum olarak lale devri yaşardık. Bol ve ucuz ithalat devam ederdi. TL çok değerli olurdu.
Fakat bu ithalat ekonomisi modeli Türkiye’yi bir debelenme içine boğdu ve boğdu. Değerli TL demek değersiz bir Türk ekonomisi demektir.
İşte Türkiye bu yüzden bu düşük kur/yüksek faiz politikasını bırakmak zorundadır. Değerli TL üretimsiz ve imalatsız bir ülke demektir.
Bakan Bey’in Dünya Gazetesi’nden Hakan Güldağ’a döviz kuru için söyledikleri o yüzden asla şaşırtıcı değildir. Kur olayına kafayı takmak yanlıştır. Kuru düşürtmek marifet değildir. Hiç önemi yoktur.
Şu an yaşadığımız anti-ithalat devrimini önce imalat devrimi sonra ihracat devrimi takip etmek zorundadır. Çok sancılı da olsa Türkiye bunu başaracak. Aksi takdirde ayakta kalamaz bu ülke.
Türkiye şu an Berat Albayrak önderliğinde köklü bir ekonomik devrim yapıyor. Gerçek bir yapısal dönüşüm bu.
Bu adeta bir yeni iktisadi kalkınma modelinin doğum sürecidir. Şu an yaşananlar da doğum sancılarıdır.
Bu Yeni Ekonomi Programı ile Berat Albayrak’a saldırılar daha da artacaktır.
Çok daha büyük taarruzlar yaşanacak Albayrak’a karşı. Bu dönüşüm ve devrimi Türkiye’nin yapması istenmiyor.
Hem içerden hem dışardan kimi menfaat çevreleri bu çocuğun doğmasını istemiyor ve Türkiye’nin düşük yapması için ortamı zorluyor.
Düşük kur ve yüksek faize dayalı, ithalat ağırlıklı eski model devam etsin istiyorlar.
Berat Albayrak’ı da yıldırmaya ve yolundan döndürmeye çalışıyorlar.
Ben Berat Albayrak’ı 2011 senesinde, henüz siyasi hayatın içinde değilken, bir holdingin CEO’suyken tanıdım.
Berat Bey’in ağabeyi Serhat Albayrak’ın odasında tanışmış ve saatlerce sohbet etmiştik.
Berat Albayrak’ı hiç tanımayanlar İçin O’nun karakterini benden özetlemem istense onlara sadece bir fotoğraf gösterirdim.
23 Kasım 2018’de Berat Albayrak ile dünün AKP’lisi bugünün CHP’lisi Abdüllatif Şener’in karşılaşma anının fotoğrafı. İşte aslında Berat Albayrak’ın duruşunu ve kişiliğini özetleyen fotoğraf budur.
Dolayısıyla, esas konumuza dönersek, benim tanıdığım Berat Albayrak hiçbir şekilde Türkiye’nin bir daha ithalata dayalı düşük kur/yüksek faiz modeline dönmesine izin vermeyecektir.
İstenildiği kadar kur atakları yapılsın Türkiye yeniden faizleri aşırı seviyede yükselterek eski modele dönmeyecektir. Ufak dalgalanmalar olacaktır sadece.
Başkan Erdoğan’ın da dediği gibi bilakis, şu sancılı dönem atlatıldıktan sonra faizler orta vadede daha da düşecektir.
Eğer aksi olursa tüm emeklerin heba edilmesi anlamına gelir. Yine ithalatçı, düşük kur/yüksek faiz lobisi galip gelmiş olur.
Başkan Erdoğan’ın da Berat Albayrak’a tam desteğiyle, elbette sancılı bir süreç sonunda, Türkiye imalat ve ihracat merkezli bu ekonomik devrimi yapacaktır. Bu ülke artık ithalat cenneti olmayacaktır.
Sanayicilerin, üreticilerin, imalatçıların fabrikalarını, tarlalarını ve atölyelerini kapatıp önce ithalatçı sonra inşaatçı olduğu ve bu şekilde çok para kazandığı dönem Berat Albayrak devrimiyle ebediyen bitecektir.
İthalat zorunlu olarak minimize olacaktır. Türkiye’nin imalat endüstrisi de yüksek katma değer yönünde zorlanacaktır.
Önce faizleri düşür sonra kur biraz kıpırdayınca yeniden faizleri yükselt, yatırımlar dursun ve kur yeniden düşsün.
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
arkadasi söyle kim oldugunu söyleyeyim,kör ile yatan sasi kalkar
arkadasi söyle kim oldugunu söyleyeyim,kör ile yatan sasi kalkar
arkadasi söyle kim oldugunu söyleyeyim,kör ile yatan sasi kalkar