Başyazarımız Mustafa Albayrak'ın, Ahmet Hakan'ın kendisi hakkında yazdığı köşe yazısına cevabıdır

Sayın Ahmet Hakan Coşkun’a izahat yapmamın zorunlu olduğunu düşündüm.

Kendisinin de belirttiği gibi programın çok kısa bir kesitini (sadece tartışmanın zirve olduğu kısa kısmını) izlediği için konuyu anlamamış ve acele bir yorum yapmış. Oysa Türkiye’nin en başarılı moderatör ve en iyi fıkra yazarının daha soğukkanlı izleyip yorum yapmasını temenni ederdim.

Olsun o da bir insan acele edebilir, hata edebilir. Ben kısa bir izah da bulunayım kendisine: Bir defa tartışmada “ Biat “ kelimesi geçmemiştir...

Ram ve itaat kelimeleri geçmiştir...

Bunun da sebebi; karşımdaki şahsın yüksek yargının (başta Anayasa Mahkemesi olmak üzere)

Saray dediği Cumhurbaşkanlığı külliyesine gitmesinin yanlış olduğunu ve partili bir Cumhurbaşkanı’ndan, bir siyasiden emir ve talimat almış olduğunu ima eden açıklamalarda bulunmasıdır.  Bu söylemlerin üzerine “Sayın Cumhurbaşkanımızın bu ülkenin seçilmiş meşru başkanı olduğunu ve kanunlar çerçevesinde herkesin ona itaat etmesinin şart olduğunu bu manada onların da ve başka kast ettiklerinin de yasaların mecbur kıldığı çerçevede itaat ve Ram’a mecbur olduklarını söyledim...“

Nedir bu ram ve itaat?

Mesela anayasa Mahkemesi başkanımı veya üyelerini ya da diğer yüksek yargı başkan ve üyelerini Sayın Cumhurbaşkanımız tayin eder (atar) onun seçmiş olduğu kişilere “ben bu kişileri istemiyorum onun yerine bu olacak“ diyecek herhangi bir makam veya insan ya da gazeteci ve fikir adamı var mıdır? Eleştirebilirsiniz ama onun atadığı kişilerin meşru olduğunu tartışamazsınız itaatten kaçamazsınız... Veya Merkez Bankası Başkanlığına atama yaptığı zaman ‘’ben bu başkanı istemiyorum ben bunun aldığı kararlara Uymam Merkez Bankası başka kişi tarafından yönetilmelidir“ diyebilir misiniz?

Deseniz bile bir anlam taşır mı?

Seçilmiş meşru Cumhurbaşkanı kimi atamışsa merkez Bankası’nın başına ona itaat etmek Ram olmak zorundasınız... Aldığı faiz oranı kararlarını kabul etmek durumundasınız.

Sayın Cumhurbaşkanı yine yarın Cumartesi’den başlamak üzere sabah 10’dan önce akşamda 20’den sonra sokağa çıkmanız yasaktır dediği zaman “bunu eleştirme hakkınız vardır“ ama itaat ve Ram olmama tercihiniz yoktur hakkınız yoktur... Sabah ondan önce akşam sekizden sonra dışarı çıkamazsınız RAM olmak ve itaat etmek zorundasınız cumhurbaşkanlığı kararnamesine...

Bunun demokraside de dinde de tüm teamüller de de karşılığı budur...

Sayın Ahmet Hakan Coşku’ a arz ederim...

Mustafa Albayrak