Bakan Kasapoğlu, "Gençlik ecdadın izinde: Ayasofya" etkinliğine katıldı

İSTANBUL (AA) Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, bakanlık tarafından gerçekleştirilen "Gençlik ecdadın izinde: Ayasofya" etkinliğine katıldı.

Ayasofya Camisi'nin yeniden ibadete açılmasına ithafen Üsküdar meydanında düzenlenen organizasyonun açılış konuşmasını gerçekleştiren Kasapoğlu, "Tarihe şahitlik ediyoruz. Tarih yeniden yazılıyor, buna şahitlik etmek, sizlerle geleceğe umudu diri olan arkadaşlarımla bu ana şahitlik etmek bizler için ayrı bir mutluluk. Sizlere teşekkür ediyorum." dedi.

"Yarın bir hasret sona eriyor"

Yarın bir hasretin sona ereceğini vurgulayan Kasapoğlu, "Ayasofya, Sultan Fatih'in, bu kutlu şehri fetheden o mübarek komutanın emaneti, fethin sembolü Ayasofya. Yarın bir hasret sona eriyor. İnşallah bundan sonraki süreçte bu hasreti, hüznü, sevince çevirdikten sonra bize önemli görevler düşüyor. Bu ülkenin yıllarca yaşadıkları var. Hepsi tarihin hafızasında. Hepsini bilmemiz lazım. Hepsini bilerek yarınlara hazırlanmamız lazım. Nerelerden nerelere gelindi, kolay değil. Hem hamdedeceğiz, hem şükredeceğiz hem de bunu yaşam tarzımıza, hem de bilincimize nakşedeceğiz ki tarih tekerrür etmesin." ifadelerini kullandı.

"Bize düşen bu çıtayı daha yükseklere taşımak. Bize düşen çalışmak ve gayret etmek"

Gençlerin önlerine engeller çıksa da inandıkları yolda yürümeleri gerektiğini söyleyen Kasapoğlu şunları aktardı:

"İstanbul, kutlu şehir. İstanbul'da doğdum ve büyüdüm. İstanbul'un 80'li, 90'lı, 2000'li yıllarını çok iyi biliyorum. İstanbul'a büyükşehir belediye başkanı olduğu andan itibaren Cumhurbaşkanımızın bu şehre neler kattığını, sonra AK Parti süreciyle şehrin ve Türkiye'nin dört bir yanının nasıl ilmek ilmek işlendiğini çok iyi biliyorum, çok iyi yaşadım. Ayasofya için gençlerimiz adına kendisine teşekkür ettiğimizi ifade etmek istiyorum. Gençler bunu bir emanet olarak bilmemiz lazım. Bu emaneti nasıl daha yükseklere taşırız, Cumhurbaşkanımız çıtayı çok yukarılara taşıdı. Bize düşen bu çıtayı daha yükseklere taşımak. Bize düşen çalışmak ve gayret etmek. Karşımıza engeller de yokuşlar da çıksa inandığımız yolda dur durak bilmeden çalışmak. Şiirde dediği gibi 'Yokuşlar kaybolur çıkarız düze. Kavuşuruz sonu gelmez gündüze. Sapan taşlarının yanında füze. Başka alemlerle farkımız bizim.' Edebimizle, inancımızla, vefa kardeşliğimizle örnek olacağız. Bir rol model olarak tüm dünyaya bu güçlü mesajı haykıracağız. Yarın Ayasofya'nın kubbeleri dolacak. Minarelerden o kutlu sada İstanbul'da yankılanacak. Ne kadar şükretsek az. Çıtayı daha yukarı taşıyacağınızdan, birlik ve beraberliğinizden taviz vermeyeceğinizden eminiz. Bu ezgilerle Ayasofya'nın hasretini yaşadık. Şükürler olsun ki bu ezgilerle Ayasofya'ya kavuşmanın heyecanını, sevincini yaşıyoruz. Bu kutlu gecede bizleri yalnız bırakmadığınız için teşekkür ediyorum."