Hırs

Haftada üç gün tenis oynuyorum. Birkaç tane elimin uyduğu arkadaşım ve hocam ile güne zinde başlamaya vesile oluyor. Bu sabah liseden bir kız arkadaşımla maç yapalım dedik. İçimden dedim ki sıkı fark yapacağım. Nasılsa artık iyi oynamaya da başladım. Bir havayla geçtim karşısına. Top geliyor, vuruyorum top fileye takılıyor. Bir daha geliyor, vuruyorum top dışarı uçuyor. Hırsımdan ölüyorum. Hırslandıkça aradaki fark açılıyor. Fark açıldıkça hırsım devam ediyor. Bir daha, bir daha derken 20-4 maç bitti.

Ne oldu sana diye sormaya başladılar tabii topları toplarken. Ne olmuştu bana? Oysa bu kadar da kötü değildim. Sonra zihnim yavaş yavaş bu tür yenilgi hatıralarımı gözümün önüne getirdi. Olacakken olmayan işlerimi, aşırı isteyip sonra keşke olmasaydı dediklerimi, içimden yükselen hırs duygularımda boğulduğum zamanları…

Ne olduğunu anlamıştım. Bana hırs yaramıyordu. Haris olmaktan, ihtirastan türemiş olan hırs uzak durmam gereken bir duyguydu.

Bu duyguyu ve verdiği zararı en iyi anlatan çöldeki devenin hikayesi:

Develerin çölde suya ne kadar dayanıklı hayvanlar olduğu malumunuz. Haftalarca yemeden, içmeden yol alırlar. Lakin bu kadar dayanıklı ve suya/yiyeceğe ihtiyacı olmayan hayvan “harese” adı verilen dikeni görünce dayanamaz. Gördükleri an o dikeni koparır ve çiğnemeye başlar. Bitkinin sivri dikenleri deve çiğnedikçe ağzına batar ve kan akar. Kan diken ile karıştıkça aldığı tat nedeniyle deve daha çok yemek ister, yedikçe kanar, kanadıkça yer… Sonunda kan kaybından ölür.

Deveyi bu hale getiren Harese bitkisi “hırs” kelimesinin türemesine sebep olmuştur.

Dedim ya bu bir hikâye. Aslı astarı var mı bilemiyorum ama gerçek olmasa da mecazen anlattığım hırs-zarar ilişkisine uyuyor.

Her yazı konusunun bir amacı veya bir sebebi olduğu gibi doğal olarak da bu yazımın da yazılmasına vesile olan takdir edersiniz ki tenisteki yenilgim değil. Sizce ne? Çıkan orman yangınları, selden yitip giden yaşamlar, dünyanın geldiği durum, komşu ülkelerin kaosları ve salgınlar desem üstüne alınacak birileri var mıdır acaba?

Hadi bakalım, Aşk’ınız daim, kötülükler ve telaşlar sizden uzak olsun da işleriniz rast gelsin...