Hangisi Daha Ayıp Sayın Kılıçdaroğlu?
Katar Emiri'nin Erdoğan'la yakın dostluğu ve Türkiye sevgisi değeri 500 milyon dolar olarak ifade edilen bir VIP uçağı ülkemize hediye etmesine neden oldu.(Bu hediyede hiçbir zaman resmi olarak dillendirilmemiş olsa da asıl faktör Türk birliklerinin Katar Emirine yönelik 15 Temmuz benzeri darbeyi bertaraf etmesidir tahminimce)
Uçak devletin hazinesine girecek, Başkan Erdoğan'ın malvarlığı listesine değil.
Sosyal medyada bunu haberleştiren muhalif medyada yapılan yorumlara baktım.
ELBETTE Kİ başını FETÖ'nün çektiği organize sosyal medya çetesi boş durmuyor.
"Demek ki Tayyip tası tarağı toplayıp bu uçakla kaçacak zamanı geldiğinde" demiş firari FETÖ'cünün biri ve birsürü cibiliyeti bozuk da bunu beğenmiş.
Bunların bu ilk değil biliyorsunuz.
Onlara kalsa Erdoğan'ın kaçarak ülkeyi terketmesi beşinci veya altıncı olmuştur hehalde.
En son 15 Temmuz'da Almanya'ya kaçıyordu(!?) Aslında temenni ettiklerini iftira olarak dillendiriyorlar. Erdoğan'ı okadar sevmiyorlar, o derece hasta bir nefret boyutuna ulaşmışlar ki hazineyi tamamen boşaltıp sırtlanıp götürecek bir Erdoğan profili onlar için kabul edilmiş dua olurdu. Haklı çıkmış olmayı, batmış, bölünmüş, iç savaşın içindeki bir Türkiye'yi Erdoğan ile güçlü Türkiye'ye tercih ederler.
Öylesine sorunlu, ahlâksız bir zümre ile karşı karşıyayız ki düşmanlarımız, hainlerimiz, yalan ve iftira ile ülkenin kaderiyle oynamak isteyenlerimiz bir yana bir de bunlardan haz alan bir vatandaş(!?) profilimiz mevcut.
Hatta Erdoğan'a karşı dürüst, adil, belaltı vurmayan bir muhalefet bu vatandaş profilini rahatsız ediyor.
Sözkonusu Erdoğan ise hakaret edilmeli, iftira atılmalı, nefret dili kullanılmalı. Şayet bunu yapmıyor ise muhalif bir tv kanalı bile olsa yalaka damgası vuruluyor.
Seçimlerde Muharrem İnce'nin kaybettiğini dürüstçe itiraf etmesi bu zümreyi tam anlamıyla deliye çevirdi. Muharrem İnce "Oylar çalındı" demeliydi. "Bu seçimin kazananı biziz" demeliydi. Anıtkabir'e Mustafa Kemal'e şikayete koşmalıydı. "Seçim gecesi beni alıkoydular, tehdit edildim, susmam için Erdoğan UFO'lara rüşvet verip beni kaçırttırdı" gibi birsürü zırva cümle bile sıralasaydı aaahh ne mutlu olacaklardı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Katar emirinin hediye ettiği uçakla ilgili "Satın alındıysa hata, hediye ise daha büyük bir hata." ifadelerini kullanmıştı.
Başkan Erdoğan uçağı kendisinden sonra birilerine veya bir kuruma miras bırakarak ne şekilde ve kimler tarafından kullanılacağı konusunda bir tasarrufta mı bulundu ki sn Kılıçdaroğlu böyle atarlandı?
Başkan Erdoğan polemik konusu haline gelen uçakla ilgili yaptığı açıklamada "Katar bu uçağı satıyordu, hatta rakam bildiğim kadarıyla 500 civarındaydı. O esnada biz de ilgilendik. Katar Emiri, bundan haberdar olunca uçağı Türkiye’ye hibe etti; ‘Ben Türkiye’den para almam; bunu Türkiye’ye hediye ediyorum, hibe ediyorum.' dedi. O uçak benim şahsımın değil, Türkiye Cumhuriyeti Devletinindir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne verilecek böyle bir uçak CHP’yi niye rahatsız ediyor?” dedi.
Erdoğan CHP'nin İş Bankasındaki %28,09 dolayındaki hissesinin hazineye aktarılması gerektiği konusunda cıkış yapınca zaten hiç düşmeyen tansiyon daha da yükseldi.
Burada ufak bir ilave yapayım;
Mustafa Kemal Atatürk sadece İş Bankası hisselerini değil belediyeler, KİT'ler, özel idareler, köy bütçeleri gibi daha pekçok malvarlığını da 'hazineye değil' CHP'ye miras bırakmış, bunlar 1950'lere kadar CHP idaresinde olmuş sonrasında da CHP ve hazine arasında gidip gelinen, siyasi partiler arası çekişmelere konu olan, bol mahkemeli, tartışmalı dönemler yaşanmıştır. Bunların hazineye aktarılması noktasında CHP 'nin şimşeklerini üzerine çeken Merhum Başbakan Adnan Menderes'in akibetini buraya yazmama gerek yok sanırım.
Lafa geldi mi Atatürk demek Türkiye demek diyenler nerede?
Kurucusu olduğu CHP'ye Mustafa Kemâl'in bir muhabbet beslemesi elbette ki doğaldır ancak Türkiye CHP'den ibaret değildir.
Bunlarında ötesinde kafama takılan sorular da var;
Bir vatandaş olarak sn Kılıçdaroğlu'na soruyorum; Erdoğan'a yönelik mahkemede ıspatlayamadığı ama ısrarla medya önünde yinelediği suçlamalara karşın Erdoğan'ın açtığı davalar neticesinde mahkûm edildiği son derece yüklü tazminatların finans kaynağı kim veya kimler?
CHP'nin kuruluşundan bu güne kadar sürekli olarak İş Bankası yönetim kurulunda 4 temsilcisi var bildiğim kadarıyla. Mustafa Kemal'in vasiyetine göre CHP' nin temsil ettiği hisselerin gelirinin Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu'na aktarıldığı söyleniyor. Bu gelirlerle desteklenen dilimizin ve tarih bilincimizin geldiği noktayı işin uzmanları bize izah edebilir mi? Bu hisseler gerçekten Mustafa Kemal'in talimatları doğrultusunda mı tasarruf ediliyor? Bunu kim denetliyor?
Bugün CHP'nin temsil ettiği %28.09'luk İş Bankası hissesi kaç Katar uçağı değerindedir ve neden haalâ CHP'nin denetimindedir?
Yorum Yazın