Ekrem İmamoğlu mu? Mansur Yavaş mı?

Ekrem İmamoğlu iş yapmıyor. Sabah akşam şikâyet ediyor.

Muhalefet; "Ne yapsın Ekrem başkan? İktidar İmamoğlu’nun her yaptığına taş koymaya çalışıyor. Dır dır dır dır ..."

Mansur Yavaş ekranlara çıkıp sabah akşam show yapmıyor. Farklı bir yöntemle gidiyor.

Muhalefet; "Sen iktidarın yapamadığını yapıyorsun başkanım. Ankara halkı sayende mağdur değil. Çok duygulanıyoruz. Bizi kendine aşık ediyorsun. Seni Cumhurbaşkanı yapacağız. Şak şak şak şak ..."

Şimdi…

Ekrem İmamoğlu da CHP'nin belediye başkanı.

Mansur Yavaş da CHP'nin belediye başkanı.

Hangisi doğru?

İktidar köstek olduğu için iş yapamayan İmamoğlu mu?

İktidar köstek olduğu  halde büyüüüük büyüüük işler başaran(!?) Mansur Yavaş mı?

Biri şovmenliği fazla ileriye götürüp başarızılığını fazla belli edince suçunu köstek oluyor diye iktidara at.

Öteki daha tutarlı hareketler sergileyip fazla göz tırmalamayınca "Millet devlet adamlığı görsün !" diye algı yap.

Bu kadar da ikiyüzlülük olmaz ki !

Hani İstanbul'u alan Türkiye'yi alıyordu?

Hani İstanbul'u alan iktidarın para musluklarını kesiyordu?

Ne oldu şimdi?

Musluklar İmamoğlu’nun elinde, İstanbul’lu kan ağlıyor. Suçlusu yine iktidar.

Ankara Belediye Başkanı vaad üstüne vaad dağatıyor. Sanki 10 ayda belediyenin kasasını kendisi doldurmuş. Onu örnek göstererek beceriksizlikle suçlanan yine iktidar.

Muharrem İnce'ye aşık oldular, düğün-pardon seçim gecesi tüydü.

İmamoğlu’na aşık oldular nikahtan- pardon seçimden sonra gerçek yüzü ortaya çıktı.

Şimdi Mansur Yavaş'a göz kırpıyorlar.

Bu zihniyetten dürüst bir aşk beklemek hata.

Bu hikayenin çıkış noktası bile Baykal'ın yatak odası.

Başka söze gerek var mı?

***

Kopan bir yaygara var;

İktidar CHP'li belediyelerin yaptığı yardım kampanyalarını engelliyormuş. İktidarın belediyeleri, iktidara yakın vakıf ve dernekler yardım toplarken sorun olmuyormuş da neden muhalefete engel olunuyormuş? Çünkü iktidar kendilerinden başka kimsenin parayı kontrol etmesine tahammül edemiyormuş(!?)

Bak bak bak. Toplumu manipüle etmeye bak.

Bunlara cevap vermekten iktidar iş yapamayacak bu gidişle.

Konuları bu kadar da çarpıtmak olmaz ki.

İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu mecburen bu konuya da açıklık getirmek için ekranlara çıkıp açıklama yapma ihtiyacı duymuş.

Tek hücreli canlıların(ki bunlar bakterilerde oluyor) dahi anlayabileceği şekilde tek tek anlatmış bakanımız.

Uzun uzun devlet prosedürlerinden bahsetmeyeceğim.

Özetle; "Sorun yardım toplanması değil. Yardım toplanabilir. Ancak bunlar izne tabiidir. Yoksa herkes, hatta terör örgütleri bile kafasına göre yardım toplar ve devlet bunu denetleyemez." demiş.

Şayet iktidar belediyeleri, başka dernek ve vakıflar izinsiz yardım kampanyaları düzenliyorsa elbette bunu da eleştiririz.

Ama topladığınız paraların hesabını millete vermek istemezseniz o hesap Türkiye Cumhuriyeti kanunlarından geri döner.

Bunu muhalefet kanadı, belediye başkanları, yılların hukukçusu Mansur Yavaş bilmiyor mu?

Bakan Süleyman Soylu "Ekrem İmamoğlu beni aradı. Kendisine yardım toplamakla ilgili yasayı yarım saat anlattım"  diyor.

Bir bakanın uğraşmak zorunda kaldığı şeylere bakın.

Oohh ne alâ memleket, gayrikanuni kampanya başlat, devlet el koyunca da 'iktidar önümüzü kesiyor' diye ajitasyon yap.

Zaten amaçları da bu algıyı oluşturmak.

Yardım yapmak falan olsa gider izin alırlardı.