Çuvaldız
Çuvaldız nedir bilir misiniz dostlar?
Çuval, kilim gibi daha kalın ve kaba dokumaları dikmekte kullanılan iğnenin büyüğüdür çuvaldız.
Ülkenin yalı boylarını, sahil koylarını, en lüks semtlerini, rezidanslarını genellikle iktidarı en çok eleştirenler parsellemiş.
18 yıllık Ak Parti iktidarı yandaşlarını zengin ettiyse sürekli Erdoğan'a saldıran bu kesimin sürünmesi gerekmez miydi?
İktidar karşıtları holding sahibi değil mi?
İhale alamıyorlar mı?
Batmışlar mı?
Açlıktan ölmüşler mi?
Neredeyse 50 yıldır iktidar yüzü görmemiş CHP yandaşları bu ülkede haalâ en muktedir kesim.
Nasıl oluyor bu?
Teknolojide, ilimde, bilimde, savunma sanayiinde, sanatta, Ar-Ge'de bizi dünya listelerine soktular da onun ekmeğini mi yiyorlar?
Artık bu komediye son verin.
Gülünç olmayın.
Milletin bu yalanlara karnı tok.
Üstelik bir de "açlıktan ağzınız kokuyor yine de gidip Erdoğan'a oy veriyorsunuz" diye haklarını gasp ettikleri halkı aşağılıyorlar.
Yani aslında Erdoğan'a rağmen nekadar refah içinde olduklarını itiraf etmiş oluyorlar biryerde.
Tahammül edemedikleri kendilerine itaat edilmiyor olması. Milletin kendilerine güvenmiyor olması.
Sanki kendileri iktidara gelse holdinglerini, yalılarını, yatlarını, katlarını, Palandöken tatillerini paylaşacaklar aşağıladıkları o insanlarla!
Öyle bir çökmüşler ki ülkeye, on yıllardır iktidar olamamalarına rağmen bu ülkede haalâ en muktedir kesimler.
Bu millet ilk kez Erdoğan zamanında gördü sizin zaten hep sahip olduğunuz pek çok şeyi.
Uçağa binmek gibi, otomobil sahibi olmak gibi, hastanelerde en iyi odalarda "torpilsiz" kalabilmek gibi, paran olmadığı halde hava ambulansından hizmet alabilmek gibi, tatile gidebilmek gibi, eskiden sadece zengin sofralarını süsleyen gıdalara ulaşabilmek gibi...
Kendiniz ihale alamıyor falan değilsiniz. İhale alanlar içinde sizin dışınızda birilerinin de olması sizi delirten.
Saltanatınız sarsılıyor ondandır bu yaygaranız.
Bu ülkedeki en büyük virüs; yardımlaşmayı, paylaşmayı, zekâtı sadakayı, dua ve sabrı alaycı bir dille küçümseyip, yaşanan her kötü olayı bir şekilde İslam'la ilişkilendirerek toplumun manevi değerlerini yerle bir etmeyi kendine şiar edinmiş bencil, sinsi, iftiracı bir kesimin varlığıdır.
Yazının başında dediğim gibi; çuvaldız iğneden çok çok daha büyükçedir. Bize sürekli çuvaldızı batırma eğiliminde olan bu kesim kendine ufacık da olsa bir iğneyi batırmayıp tedaviyi reddediyor.
Bu nedenle de millet her seferinde kendilerine münasip bir şekilde çuvaldızı batırıveriyor.
*
Yazıma son verirken buradan sağlık bakanımıza bir çağrıda bulunmak istiyorum.
Fahrettin Koca 55 yaşında. Bir eş ve 4 çocuk babası.
Coronavirüs nedeniyle üstlendiği ağır sorumluluğun ve yoğun mesaisinin kendisini nasıl yorgun düşürdüğünü gözlemliyoruz.
“Sayın Bakanım. Haftalardır devam eden bu yoğun temponuz aile ilişkilerinizi sıkıntıya sokmasın. Hazır okullar tatile girmişken hem kendinizi dinlendirseniz hem de çocuklarınıza vakit ayırsanız diyorum. Nebileyim bi ufak tatil falan... Bir kayak kaçamağı iyi giderdi mesela. Palandöken'de karlar erimiş midir ki?”
Yazdıklarına cevap yazmak bile anlamsız, Turkiyede yaşayan biri olamazsın, baştan sona yalan ve yanlışlarla dolu, iktidara ancak bukadar yalakalik yapılabilir.
Allah razı olsun
Yüreğinize kaleminize sağlık.On numara tesbit Teprik ediyorum.
Bravo bravo bravo