Sultan Abdülhamid’in Bütün Eserleri
Sultan 2. Abdülhamid’in inşa ve tamir ettirdiği eserlerin mümkünse yeni fotoğraflanmış görseller eşliğinde kısa tanıtıcı bilgiler eşliğinde ciltler halinde sunulması. Cami, türbe, medrese, tekke, okul, tren istasyonu, köprü (Bağdat), liman, gar, hastane, sağlık kurumları, yüksekokullar, bilimsel kurumlar, sosyal hizmet kurumları (Darülaceze, Tebhirhane, Darul Irza vb.), askerî liseler (Bursa Işıklar Askeri Lisesi gibi), polis ve jandarma karakol binaları, çeşme, saray (Yıldız Sarayı), köşk, gemi ve denizaltı gemileri (Hamidiye ve Mecidiye denizaltıları), kısaca İstanbul, Türkiye, Balkanlar, Ortadoğu ve Washington büyükelçiliği gibi Osmanlı hudutları haricinde bulunan mimari eserlerinin ana hatlarıyla envanteri İstanbul’dan başlanılarak önce Türkiye sınırları içindeki eserler tespit edilecek, ardından halka halka büyütülerek yurt dışındaki eserlerin tespitine ulaşılacaktır.
2006 yılında ilk baskısı çıkan Abdülhamid’in Kurtlarla Dansı adlı kitabımın bugüne kadar çeşitli versiyon ve ciltleriyle yarım milyona yakın bir tirajı yakalayıp Payitaht dizisine ilham kaynağı olması Sultanımıza uyanan sıcak alakanın bir göstergesi olduğu kadar bir ihtiyacın da tezahürüydü. Kitabımın yayımlanmasının ardından Türkiye sathında verdiğim yüzlerce konferans için ziyaret ettiğim şehirleri daha yakından ve dikkatle inceleme imkânını buldum ve Sultan 2. Abdülhamid’in yaptırdığı veya onun emriyle yahut zamanında valiler vs. bürokratlarca inşa ettirilen tahminlerimi çok aşan miktarda esere tesadüf ettim. Bunların görüntülerini aldım. Bunların bir kısmını sosyal medyada paylaştım, diğerlerini dergimde veya kitaplarımda yayınladım. Hakkında neşredilmiş eserleri taradığımda ise eserlerin külliyetli bir yekûna ulaştığını gördüm.
Toplamı 30 bin kareye ulaşan Yıldız Fotoğraf Albümlerindeki fotoğraflara göz atıldığında dahi ne muazzam bir imarcı olduğu kolayca fark edilecek olan Sultan 2. Abdülhamid Han’ın eserlerinin eksiksiz olarak tespiti, belgelendirilmesi ve bir katalog bünyesinde toplanması, onları sunacağımız kamuoyunun heyecan ve yakın alakasına mazhar olacağı gibi kayıplar ve tahribatın önüne geçilmesi noktasında da vazgeçilmez bir envanter teşkil edecek, bir sonraki aşamada ise tahrip veya yok edilmiş olan eserlerinin gün yüzüne çıkarılması için mimari restitüsyon çalışmaları gelecektir. (Mesela günümüzde Şişli Etfal Hastanesi olarak bilinen Hamidiye Etfal Hastanesi’nin binaları Sultanın yok edilen mimari eserlerinden sadece bir örnektir.)
Tarihimizin karanlık bir yüzünü aydınlatacağına inandığımız bu projenin desteklenmesi yalnız Ulu Hakanımızın mimari mirasının hacmini değil, aynı zamanda milli mirasımızın hangi uzak coğrafyalara kadar uzandığını tespite de yarayacaktır.
Böylesine çok boyutlu bir çalışmanın mali yönden desteklenmesi ülkemizin tanıtımı noktasında da azim bir hizmet ifa edecektir. (Müzeler veya özel ellerde bulunan objelerin proje kapsamına alınması da ayrıca projelendirilmeyi beklemektedir.)
Örneklendirme:
Gaziantep özelinde yüzeysel bir araştırma ile bir örneklendirme yaparsak şu sonuçlara ulaşacağız:
Sultan 2. Abdülhamid zamanında o zamanki adıyla Antep’te yaptırılan okulların ve bazı başka eserlerin projemizin bu hiç de iddialı olmadığı vilayetteki nakıs ve kabaca dökümü aşağıdadır (Antep o tarihte Halep vilayetine bağlı bir sancaktır):
- İslam Yetim Mektebi (açılışı: 1881)
- Mahmudiye (Balıklağı) Mektebi (açılışı: 1895). Antep harbinde Türk-Ermeni cephesi üzerinde kaldığı için yerle yeksan oldu. Ermeniler binayı tahrip etti. Hükümet binası bahçesinde kalırdı. Açılışına Antep şairlerinden Said Baba sadece “Bî-mahâba küşâde mektebler/’Asr-ı Sultân Hamîd Hân’dır bu” beyti bilinen tarih yazılmıştır.
- Rüşdiye Mektebi: 1885 tarihinde açıldı. 1887 yılı tamirine yazılmış tarih elimizdedir.
- Mecidiye Mektebi: İki Kapılı Han’dadır.
- Hamidiye Mektebi: Çınarlı Camii avlusundadır.
- Selimiye Mektebi: Aliyyünnecar Camii avlusundadır.
- Orhaniye Mektebi: Şeyh Camii avlusundadır.
- Orul Mektebi: Orul Köyündedir.
- İnas Rüşdiyesi (Kız Ortaokulu).
Ayrıca
- Suburcu Karakolu (açılışı: 1891). Bülbülzade’nin tarih beyti: “Çıkdı inşasını ilâya güzel bir tarih/Bî-bedel nev-eser-i Abdülaziz Sabri.” 1308 eder. 1 ta’miye ile 1307 çıkar. Bina 1916 yılında Mutasarrıf Ahmed Bey tarafından yıktırılarak yola kalb edilmiştir.
- Dört karakol binası:
- Şeyhcan,
- Kuzanlı,
- Akyol,
- Başkarakol (İsmailiye),
- Ermeni mahallelerini çevrelediği için bu karakollar Müslümanların asayişi açısından önemliydi. (1311-1895.[1])
Cami
Alaüddevle Camii: Sultan Abdülhamid zamanında yeni baştan yapılırcasına tamir edildi (1903). Bugün ayaktadır.
…..
[1] Kaynak: Şakir Sabri Yener, Gaziantep’in Yakın Tarihinden Notlar ve Hatıralar, Gaziantep, 1958.
Değerli eserlere gereken değeri verilmesinin ve geleceğe aktarmanın büyük hizmet olduğunu yetkililer anlarlar umarım.Hocam teşekkürler ederimElinize sağlık.
Ne kutlu bir çağrıdır bu böyle! Hakikaten canla başla çatışıp bu projeye dahil olmalıyız; zira Osmanlı’nın Anadolu’ya çivi çalmadığını düşünen gürûh sandığımızın aksine yüksek tahsilli insanlar. Yani akıl almaz kimse inanmaz dediğimiz propagandalara ciddi ciddi inananlar var. Bu bir borçtur bize, ecdadımız asırlar aşıp bize ulaşan eserler inşa etti. Bize düşen bunları kayıt altına almak. Zira söz uçar, eser yıkılır belki ama yazı kalır!Ecdad sesi kaleminize bereket..