Stratejik Derinliklerden Gelecek Partiye
Türkiye’de FETÖ ve PKK’yı yani paralel ve bölücü örgütleri mücadele etmek üzere hedef almayan hiç bir siyasi yapılanmanın iktidar olma şansı yoktur.
Hem Millet hem Devlet nezdinde bunlar keenlemyekün yani yok hükmündedir. Tüm yeni siyasi oluşumları bu gözle değerlendirin.
Herkes laf açıldığında veya siyasi sohbetlerde birbirine bunu sual ediyor. Hayır, hiç merak etmeyin bu sualin cevabını. Çünkü cevabı bu yeni siyasi oluşumların partileşme süreçleri başladığında tabii olarak görülecektir. Her siyasi parti tüzüğünü deklare etmek mecburiyetindedir.
İşte bir tanesi döküldü ortalığa. Soyut bir isimle ortaya çıkan Sayın Davutoğlu, siyasi partisinin yasallaşma sürecini resmen başlattı. Tabii ki parti programını da deklare ederek.
Lütfen okuyun bu yeni siyasi oluşumun programını.
15 Temmuz da 251 vatandaşımızın polis ve askerimizin kanını dökerek şehit eden 50 yıllık paralel yapılanma FETÖ için mücadele niyeti ile bir vaat ya da plan program görebildiniz mi?
Aksine terörle mücadele bize enerji kaybettiriyormuş da bu enerjiyi dış politikada değerlendirmeliymişiz!
Yani ne yapalım FETÖ ve PKK ile mücadele etmeyelim mi?
Türkiye’mizi CİA, MOSSAD, BND tarafından kurulmuş ve idare edilen FETÖ ye teslim mi edelim Sayın Davutoğlu?
Ülkemizin yani 780 bin km2lik son vatan toprağımızın en azından bir kısmını Suriye’nin Irak’ın kuzeyinde kurulacak olan terör devletlerine müsaade edip onlara mı verelim?
Bir ülkenin en mühim meselesi vatanın milletin ve devletin bekasıdır.
Nasıl ki insanlar hatta tüm canlılar için evvela sıhhat gelir. İstediğiniz kadar zengin ve makam sahibi olun sıhhatiniz yerinde olmadıkça bir hükmü yoktur? Devletler ve Milletler içinde Beka öyledir!
Türkiye’mizin etrafı ateş çemberindeyken tüm dış mihraklar içerdeki yerli işbirlikçileriyle vatanımıza her gün askeri siyasi sosyal ve kültürel taarruzda bulunurken Sayın Davutoğlu’nun bu tehlikelere yani Beka Meselemize temas etmeden bir parti programı hazırlaması manidardır.
Hem ne çözüm sürecinden bahsediliyor hala. İlkinde denendi ve bunun mümkün olmadığı anlaşıldı. Çözülecek bir problemimiz varsa o da Emniyet ve Asayiştir. PKK da FETÖ de bitirilmeden bununla alakalı öneriler sunulmadan hiç bir demokratik reformdan bahis dahi edilmemelidir.
Ak Parti ve Sayın Erdoğan hükümetleri iktidara geldiği günden beri tüm demokratik reformları yapmış ve ülkemizin ayaklarında bulunan prangaları zincirleri kırmışlardır.
Türkiye de kim neyi yaşamak istiyor da yaşayamıyor ki bu insanları şiddete itelesin?
Ülkemizde hangi kültürel siyasi veya sosyal hak için mücadele etmektedir bu iki terör örgütü? FETÖ ve PKK neyin mücadelesini vermektedir? FETÖ 15 Temmuz da 251 vatandaşımızın kanını dökerken, PKK 40 yıldır asker, polis ve sivil katlederken hangi hak mücadelesini yapmaktadır?
O yüzden herkes rahat olsun ve kurulacak olan tüm yeni oluşumların parti programlarını okusun yeter. ‘’Türkiye için beka mücadelesinde ben de varım '' demeyen hiç bir siyasi oluşumun ne varlık ne de iktidar şansı yoktur ve olmayacaktır inşallah.
Yorum Yazın