Neden Erdoğan Kazanacak?
Böyle bir suale herhalde verilecek tek cevap “Millet isterse tabii ki kazanacak” olur.
Tabii ki millet isterse ve Allah Teala izin verirse ancak bir şeyler gerçekleşir. Bu sualin felsefi cevabıdır.
Ama bizim bunun teferruatına girmemiz lazım ki muhtevası anlaşılsın
Burada Ak Parti ve lideri Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 21 yıllık iktidar serüveninin detaylarına girecek değilim.
Zaten Ak Parti mitinglerinde bunlar gösteriliyor.
Lakin ana başlıkları ile temas etmemiz gereken hususlar var!
Yoksa “Neden Erdoğan Kazanacak” suali boşta kalır?
Öncelikle şunu ifade edelim. Rize’nin Güneysu ilçesinden, merhum Ahmet Kaptan ile merhum Tenzile annenin evladı Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsına hiçbir yakınlığımız, akrabalığımız ya da menfaat birliğimiz yok.
Hatta bu yazıların sahibini yolda görse kuvvetle muhtemel tanımaz bile.
Pekâlâ neden Sayın Erdoğan’ın kazanacağını, kazanması gerektiğini yazıyor ve söylüyoruz her ortamda?
Çünkü Recep Tayyip Erdoğan sadece sıradan bir siyasetçi değil, tıpkı tarihte daha evvel yaşamış siyasi, tarihi şahsiyetlerin devamı ve bu milletin yarım kalmış sevdalarının adıdır.
Nedir peki bu yarım kalan sevdalar?
İşte bunları sıralar ve anlatırsak neden Erdoğan2ın kazanması gerektiğini daha da ötesi kazanacağını idrak etmiş olacağız.
Kısa kısa başlıklar halinde yazacağım…
Yoksa bir köşe yazısı ya da makalenin boyutlarını aşar ve bir tez konusu olur.
Büyük Türk Devleti ve milleti 93 harbi olarak bilinen ve 1877-78 Osmanlı - Rus harbinden mağlup çıkmış ve sadece Avrupa’ya da, Balkanlar’da ki varlığının değil Küçük Asya olarak bilinen Anadolu’da ki varlığının da sonuna gelmişti aslında.
1815 yılında Viyana kongresinde alınan Türklerin Avrupa’dan atılması ile 1853 yılında ilk defa St. Petersburg da Çar 1. Nikolay tarafından ifade edilen “Hasta Adam” ifadesi Osmanlı Türk bakiyesinin sonu demekti.
Artık bu bölgede milli bir Türk Devleti son mu buluyordu?
93 Harbinin neticesine ve bugünkü Yeşilköy semtinde imzalanan, Ayastefanos Antlaşmasının maddelerine bakarsak evet son buluyordu…
İmparatorluğun kurtulma şansı yoktu.
Çünkü Meşrutiyet adı altında Sultan Abdülhamid’i Yıldız Sarayına hapsedip, kukla meclis ve hükümetlerinde Rusya ile savaş kararı alan Mithat Paşa ve avenesi savaşmadıkları gibi işbirlikçi subayları ile ( başta Müşir Mehmet Ali Paşa gibi ) yenile yenile, çekile çekile yüzbinlerce km2 toprağı düşmana peşkeş çekmişlerdi.
Ama o mağlubiyetin ardından anayasal yetkisini kullanarak bu işbirlikçi hükümeti ve meşruti meclisi lağveden bir irade-i Seniye ortaya çıkmış ve gösterdiği siyasi bir deha ile imparatorluğu 33 sene daha ayakta tutmuştu.
Lakin su uyumuş düşman uyumamış ve Haçlı Siyonist Emperyalizmi içerdeki işbirlikçilerine 31 Mart isyanı ve akabinde darbesi ile Sultan Abdülhamid Hanı devirtmiştir.
İşte bu milletin yarım kalan ilk sevdası bu olmuştur yakın tarihimizde.
İşbirlikçi mason ittihatçılara devleti teslim ederken sultan şunu haykırmıştır.
“Bu ülkeyi 10 yıl daha yok olmadan idare edin ben bunu 100 yıl kabul edeceğim.”
Gerçekten de ittihatçılar rezil bir yönetimle, sadece 9 sene sonra yani 1918’de beyaz bayrak çekerek hem kendi hem de devletimizin iflasını ilan etmişlerdi.
İşte yarım kalan Abdülhamid Han sevdasının tamamlayıcısı yaklaşık olarak yüz yıl sonra Sayın Erdoğan olmuştur.
Bunu tekrar kaybetmemek için, Osmanlı Devleti gibi Türkiye Cumhuriyeti’ni de kaybetmemek için, Erdoğan 14 Mayıs seçimlerini önde bitirecektir inşaAllah...
İkinci yarım kalan sevdası ise 1923- 1938 arası Gazi Mustafa Kemal Paşa tarafından temelleri atılan ağır sanayi ve milli savunma sanayi teşebbüslerimizde.
1938 yolunda Gazinin çok erken vefatı ile (57 yaşında ki vefatı halen tartışılır ve şüpheli bulunur) bu savunma ve üretim sanayimiz sona ermiştir.
Çünkü Gazinin yerine gelen yönetim (İnönü dönemi) bu sanayilerin kapatılmaları toprağa gömülmeleri direnenlerinde tıpkı 1949’da ki Nuri Killigil gibi fabrikası ile birlikte havaya uçurularak paramparça edilmiştir!
İşte Nuri Killigil’in Vecihi Hürkuş ve Nuri Demirağ’ın uçak ve silah sanayilerinin tamamlanması için 14 Mayıs’ta Sayın Erdoğan kazanacak inşaAllah...
Gazi Mustafa Kemal’in üretim seferberliğinin tamamlanması için kazanacak.
Yine bir 14 Mayıs 1950 tarihinde seçimle iktidara gelen merhum Adnan Menderes’in ve onun hariciye vekili Fatih Rüştü Zorlu’nun yarım kalan Kıbrıs hayallerinin tamamlanması için bu 14 Mayıs’ta Recep Tayyip Erdoğan kazanacak inşallah...
Yine askeri ihtilallerle yarım kalmış yol, baraj köprü, tünel gibi hem Abdulhamit Han’ın hem de Menderes, Demirel ve Özal iktidarlarında yarım kalmış, bayındırlık hizmetlerinin tamamlanması için bu pazar günü Sayın Erdoğan kazanacak inşaAllah...
Merhum Erbakan hocamızın tüm hedeflerinin tıpkı Ayasofya gibi, Taksim camii gibi, Kuran Kurslarının, İmam Hatip okullarının, dindar gençliğin yetişmesine engel olunmaması için Sayın Erdoğan kazanacak inşaAllah…
LGBT evliliklerine izin verilmemesi ve ailelerimizin çürütülmemesi için Sayın Erdoğan kazanacak inşaAllah…
Kanun Hükmünde Kararnameler ve yargı kararları ile devletten temizlenen terör örgütleri PKK ve FETÖ tekrar devletin içine yerleşmesin, devlete ortak olmasın diye 14 Mayıs’ta Sayın Recep Tayyip Erdoğan bu seçimi kazanacaktır inşaAllah…
Evet bunlar benim şahsi kanaat ve tahminlerimdir.
Nihai kararı milletimiz sandıkta pazar günü verecek.
Son olarak sandıktan çıkan netice ne olursa olsun milletimiz için hayırlara vesile olsun diyorum…
O KADAR GÜZEL İFADE ETMİŞKİ MUSTAFA KARDEŞİM TÜM DETAYLARIYLA TÜM GERÇEKLERİYLE NEDEN ERDOĞANI SEÇMELİYİZ CÜMLESİNİN ALTINI FEVKALADE GÜZEL VE NLAŞILIR ŞEKİLDE DOLDURMUŞ KENDİSİYE İFTAHAR EDİYORUM İYİKİ VARSIN KARDEŞİM ALLAHA EMANET OL