Milli Olmak Mecburiyetindeyiz
Türkiye’de veya Diaspora’ da yaşayan hiç bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşımızın dindar hatta Müslüman olma mecburiyeti yoktur.
Bu Mevcut Hukukumuza da İlahi Hukuka da ( Kuran a göre de ) böyledir..
Ama herkes Türkiye Cumhuriyetinin başarısına desteğe yani Milli olmaya mecburdur.
Şeri Hukuk (ki temel kaynağı Kuran-ı Kerimdir) Bakara 256’da çok sarih ifade ettiği üzere ‘’dinde zorlama yoktur.’’
Yani kimseyi Müslüman Olmaya İcbar edemezsiniz!
Ama evinizi, barkınızı, malınızı, mülkünüzü, vatanınızı, devletinizi müdafaa etmeye mecbursunuz!
Buna herkes uymalıdır!
Ülkemize 911 km hudut boyu olan bir komşu devlet, 2011 Martından beri parçalanmaya ve boylu boyunca orada 40 yıldır mücadele ettiğimiz ve binlerce şehit verdiğimiz o topraklarda bir Terör Örgütüne Devlet Kurdurulmaya çalışılmaktadır.
Ne Türk Devleti ne de vatandaşları buna bana ne diyemez!
Gemi misali çok mühimdir.
Aslında hepimiz aynı gemideyiz sözü ile alakalı Resul i Ekrem (As.) efendimizin meşhur bir hadisi şerifi var.
Aynı Gemi de yolculuk edenlerden üst kattakilerin suyu var ama alt kattakilere su vermiyorlar. Altta susuzluk çekiliyor. Bu kez alt katta bulunanlar su ihtiyaçlarını gidermek için geminin tabanını delip su almak istiyorlar. Üst kattakiler de ''ne oluyor size? Eğer geminin tabanında delik açarsanız gemi su alır ve hepimiz batarız'' derler. Şayet üst kattakiler alt kattakilere '' bize ne onların sorunu '' deseler gemi su alır ve batar.
Üst kattakilerin alt kattakilerden veya gemi kaptanından dini mezhebi ırkı rengi farklı olabilir. Ama aynı gemide bulunanlardan geminin batmasına sebep olacak bir hata veya çılgınlık geldiğinde diğerlerinin ona müdahale de bulunması şarttır.
Türkiye’yi parçalayacak olan hamlelere kimse sessiz kalamaz.
Kendi ideolojiniz olabilir. Sağcı, Solcu, Alevi, Sünni, Türk, Kürt, Arnavut, Laz, Çerkez olabilirsiniz. İslamcı, Komünist, Kemalist, Atatürkçü veya Liberal de olabilirsiniz. Ama bana ne Türkiye’nin istiklalinden diyemezsiniz! Bana ne Türkiye’nin İstikbalinden diyemezsiniz!
Beka sorunu benim değil Erdoğan’ın sorunu diyemezsiniz!
110 sene evvel dedik aynısını.
O Günün İslamcıları da tıpkı İttihatçılar gibi ‘’ABDULHAMİD GİTSİN DE NE OLURSA OLSUN’’ demişlerdi.
Abdülhamid kalacağına ülke yıkılsın! Ya da Edirne’yi Enver alacağına Bulgar alsın diyenler gibi yapamayız.
Erdoğan’ı devirmek için şeytanla bile iş birliği yaparız diyen ahmak vatansız salaklar!
1909 27 Nisanında da aynısını diyen atalarınız sadece Abdülhamid’i değil Devletimizi de Hal ettiler, devirdiler!
Aslında hedef Abdülhamid değildi.
Osmanlı Devletinin parçalanması, Enerji Petrol bölgelerinin emperyalist devletlerin eline geçmesi ve bölgemizin pay edilmesi idi.
Şimdiki hedef de aslında Erdoğan değil. Enerji paylarında Türkiye’nin haklarını emperyalistlere peşkeş, çekmediği için Erdoğan devrilmek isteniyor. Ve eski Türkiye’de olduğu gibi Devletimizi dişleri sökülmüş bir canlı haline getirmek istiyorlar.
Bizim müstakil bir devlet gibi kendi istikbalimize karar vermemize mani olmak istiyorlar.
Bizim (2.Dünya savaşından sonra oturttukları) NATO’nun kucağından kalkmamıza izin vermek istemiyorlar.
Kendi geleceğimize, çocuklarımızı nasıl yetiştireceğimize, topraklarımızda ne yetiştireceğimize, hangi enerji kaynaklarından istifade edebileceğimize bizim değil kendilerinin karar vermesini istiyorlar.
Bu yüzden biz kendi istikbalimiz için milli gördüğümüz, Türkiye’nin faydasına ne kadar mevzu varsa Milletimizin, Devletimizin yanında yer almalıyız.
İdeolojimiz, dinimiz, dilimiz, rengimiz, ırkımız, kökenimiz farklı olabilir.
Ama aynı gemide bulunan aynı ülkenin vatandaşları olarak bekamız için bunu yapmalıyız
Yorum Yazın