© Müzakerat 2017 - 2021

Üniversite tercihinde akademik kadro da istenilen bölüm de önemli

Maltepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Betül Çotuksöken: Mekan, araç kaynağı ne kadar iyi olsa da tüm bunları yönlendiren insan olduğu için kadro önemlidir. Adaylar web sayfasından kadro incelemesi yapabilir. Öğretim üyelerinin kamuoyundaki tanınmışlıklarına bakabilirler. Öz geçmişlerini inceleyebilirler. Öğrencilerin, tercih etmek istediği bölüme giderek öğretim üyeleriyle konuşmaları da bir o kadar önemli Öğrencilerin hala mühendislik, doktorluk, avukatlık gibi, bilenen meslekleri seçmesi isteniyor. Yaşam tarzı değişiyor, yeni alanlar ve meslekler ortaya çıkıyor. Tüm meslekler, insan ihtiyaçlarının farklılaşmasıyla bağlantılı olarak farklılaşıyor, çeşitleniyor

İSTANBUL (AA) Maltepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Betül Çotuksöken, Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nın (YKS) ardından yapılacak tercihlere ilişkin, "Mekan, araç kaynağı ne kadar iyi olsa da tüm bunları yönlendiren insan olduğu için kadro önemlidir. Adaylar web sayfasından kadro incelemesi yapabilir. Öğretim üyelerinin kamuoyundaki tanınmışlıklarına bakabilirler. Öz geçmişlerini inceleyebilirler. Öğrencilerin, tercih etmek istediği bölüme giderek öğretim üyeleriyle konuşmaları da bir o kadar önemli.” ifadelerini kullandı.

Çotuksöken, YKS sonuçlarının açıklanmasının ardından tercihlerin önemine ilişkin yaptığı açıklamada, adayların öncelikle kendilerini iyi tanımaları gerektiğini belirterek, adayların kendi ilgi duydukları alan, kişisel yetenekleri ve yeterliliklerini belirleyerek bir tespitte bulunmaları gerektiğini kaydetti.

Bilinçli bir seçimle üniversiteye adım atmanın önemine dikkati çeken Çotuksöken, adayların tercih yapmadan önce hangi şehirde ve üniversitede okuyacaklarına karar vermelerinin, ardından da ilgili üniversitenin hangi alanlarda öne çıktığı konusunda araştırma yapmalarının önemli olduğunu aktardı.

Çotuksöken, tercih öncesi üniversite yerleşkesine mutlaka gidilmesi gerektiğini bildirerek, ulaşım olanaklarının öğrenilmesi, üniversitenin sağladığı sosyal olanaklara bakılmasının üniversite yaşamı için çok önemli olduğunu belirtti.

Tercih yaparken bölümün ne olduğu kadar bölümün eğitimöğretim kalitesinin de çok önemli olduğunu kaydeden Çotuksöken, üniversite tercihi için en can alıcı yeterli koşulun “akademik kadro” olduğunu vurguladı.

Çotuksöken, üniversite kadrosunun ulusal ve uluslararası çapta yaptıklarının iyice araştırılması gerektiğini bildirerek, "Mekan, araç kaynağı ne kadar iyi olsa da tüm bunları yönlendiren insan olduğu için kadro önemlidir. Adaylar web sayfasından kadro incelemesi yapabilir. Öğretim üyelerinin kamuoyundaki tanınmışlıklarına bakabilirler. Öz geçmişlerini inceleyebilirler. Öğrencilerin, tercih etmek istediği bölüme giderek öğretim üyeleriyle konuşmaları da bir o kadar önemli.” değerlendirmesinde bulundu.

Uzmanların uyarılarına rağmen özellikle ailelerin baskısıyla meslek seçimi yapılmasının yanlışlığına da dikkati çeken Çotuksöken, “Öğrencilerin hala mühendislik, doktorluk, avukatlık gibi, bilenen meslekleri seçmesi isteniyor. Yaşam tarzı değişiyor, yeni alanlar ve meslekler ortaya çıkıyor. Tüm meslekler, insan ihtiyaçlarının farklılaşmasıyla bağlantılı olarak farklılaşıyor, çeşitleniyor." ifadelerini kullandı.

Adayların ilgi alanlarına göre tercih yapmasının önemini vurgulayan Çotuksöken, şunları kaydetti:

“İlgi alanlarının romantik değil gerçekçi bir şekilde belirlenmesi gerekir. Bu yönlendirmeyle de olmamalı. Bazen ailelerin zorlaması, rehberlerin güdülemesiyle öğrenci belli bir alanı seçiyor. Ancak biriki yıl sonra pişman oluyor. İnsanın kendisini tanıması belli bir süreç, dolayısıyla tercih yapıldıktan sonra vazgeçilebilir. YÖK, belli koşullar yerine getirildiğinde başka bölümlere geçişe onay veriyor. Aldığınız bazı dersleri yeni geçtiğiniz bölümde ya da programda değerlendirebiliyorsunuz.”


"Üniversite sadece müfredat değildir"


Prof. Dr. Çotuksöken, üniversitenin sadece “müfredat” olmadığını da aktararak, ders dışında gerçekleştirilecek çalışmaların da bir üniversite için önemli olduğunu dile getirdi.

Çotuksöken, üniversite öğrenimi görmek isteyen bir öğrencinin sadece akademik değil, bilgiye dayalı beceriler elde etmek, sosyal ve toplumsal yönlerini geliştirmek, daha iyi iletişim kurmak, kendisini daha iyi hissedebileceği işler yapmak üzere farklı dallarda da faaliyetler içine girmesi gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Maltepe Üniversitesi’nde 50 kadar kulüp faaliyet gösteriyor. Bu yıl yenileri kurulabilir. Öğrenciye diploma, çift diploma, yan dal sertifikası gibi olanakların yanı sıra Akran Mentörlüğü, Etik Lider Akademisi, Gökyüzünde Fark Yaratanlar gibi sertifika programları da düzenliyoruz. Psikoloji, rehberlik ve benzeri alanlarda çok çeşitli konferanslar, çalıştaylar, sempozyum ve kongrelerle öğrencilerimizin bilgi, beceri ve yeteneklerini geliştirmeye çalışıyoruz. Bu nedenle tercih yapacak adayların öğrenci kulüplerine bakmaları da çok önemli.”

Üniversite tercihlerinde sanayi ile iş birliğinin de çok önemli olduğuna dikkati çeken Çotuksöken, “Staj yerleri, uygulama alanları, yerine göre fabrika olabilir, eğitim kurumu olabilir. Biz farklı partnerlerle, çözüm ortaklarıyla bu çalışmaların tamamını yapıyoruz. Üniversitelerin birçoğunda bu var. Ama bu imkanlara yakından bakmak gerekir.” ifadelerini kullandı.

Çotuksöken, üniversitenin uluslararası kuruluşlarla olan bağlantısının da önemine vurgulayarak, Erasmus dışında ikili anlaşmaların sayısı ve kapsamının tercihte bulunurken üzerinde durulması gereken noktalar olduğunu bildirdi.

Tercihlerde bir başka kriterin de üniversitenin gelişmişliği olduğunu belirten Çotuksöken, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Üniversitede ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora olmak üzere dört aşama var. Doktora düzeyine kadar çıkmış olan veya sanat dallarında sanatta yeterlik aşamasına çıkmış olan bir üniversite ve bunların zenginliği o üniversitenin tam anlamıyla geliştiğini, kadrosunu tamamladığını, araştırmalar yapıyor olduğunu gösterir. Tercih yapacak olanların buna da bakmalarını öneririm. Kendisini ulusal ve uluslararası platformda göstermiş akademisyen sayısı, araştırmalar, yazılan tezler, doktora sayıları ne kadar fazlaysa, o kadar da donanım söz konusu demektir.”

Prof. Dr. Betül Çotuksöken, “Düşüncede özgür, eğitimde çağdaş, bilimde evrensel” ilkesiyle 1997 yılında İstanbul’da kurulan Maltepe Üniversitesi’nde öğrencilerin, köklü bir eğitimin yanı sıra ailesine ve topluma karşı sorumluluk bilinci olan, özgür fikirli, kendine güvenen, girişimci ve risk alabilen uzmanlar olmak üzere eğitim aldıklarına dikkati çekti.

Maltepe Üniversitesi’nin öğrencilerine dokuz fakültesi, üç enstitüsü, iki yüksekokulu, bir meslek yüksekokulu ve konservatuvarıyla mutlu bir üniversite hayatı sunduğunu ifade eden Çotuksöken, “Araştırma ve uygulama becerileri gelişmiş, kendine güvenen, etkili iletişim kurabilen, sosyal sorumluluk bilinci yüksek, özgür, yaratıcı, eleştirel ve özenli düşünebilen dünyanın dört bir yanında başarılarıyla anılan mezunlarımızdan biri olabilirsiniz.” değerlendirmesinde bulundu.

Çotuksöken, şunları kaydetti:

“Üniversitemiz bilim yolculuğunda öğrencisine rehberlik eden güçlü bir akademik kadroya sahiptir. Tüm birim ve bölümleri yenilikçi uygulama alanlarıyla öne çıkar. Geniş sosyal alanlara sahip, kültür ve sanatla iç içe yeşil bir kampüs ortamı üniversite hayatını tamamlar. Dünyanın her yerinden öğrenci değişim programlarıyla gelen öğrencilerle çok kültürlü bir ortamda eğitim olanağı sunulur. Ev konforunda barınma imkanı, spor, kültür ve yaşam alanlarıyla öğrencilerimize eksiksiz bir üniversite hayatı sağlanır. Saygınlığı ulusal ve uluslararası çapta bir diploma ile kariyer hayatı için en parlak fırsatlar sunulur.”


İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER