© Müzakerat 2017 - 2021

Türkiye topraklarında yaşayan PostSovyet halklarının bütünleşmesi konferansı

Rusya Eğitim, Kültür ve İş Birliği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Rusya Kültür Merkezi Genel Müdürü Karani Çakır: Türkiye, yüzyıllardan beri birçok millete, uygarlığa, kültüre ev sahipliği yapmıştır ve yapmaya devam etmektedir. Aynı şekilde Sovyet halklarına da yüzyıldır ev sahipliği yapmaya devam etmektedir TarihçiYazar Prof. Dr. İlber Ortaylı: Rus kamuoyunda Türkiye ile ilgili cehaletin sonu yok. Sınırsız bir cehalet. Rusların, Türkiye ile ilgili abuk sabuk siyasi fikirleri hoşumuza gitmiyor. Türkiye, Ruslar için bir tehlike değildir. Biz anti Rus değiliz. Bunun anlatılması lazım. Türkiye tarihi ile Rusya tarihi iç içedir Rusya Federasyonu ve Türkiye Diyalog Platformu Genel Sekreteri Sinan Sürmeli: Türkiye ve Rusya tarihin hiçbir döneminde bu kadar çok diplomatik işe imza atmadı. Bu fırsatı değerlendirmek her iki taraf için de çok önemli

İSTANBUL (AA) RusTürk diasporasının 100. ve Rusya Eğitim, Kültür ve İşbirliği Derneğinin 15. yılı dolayısıyla "Türkiye topraklarında yaşayan PostSovyet halklarının bütünleşmesi" başlıklı konferans düzenlendi.

Konferansın açılış konuşmasını yapan Rusya Eğitim, Kültür ve İş Birliği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Rusya Kültür Merkezi Genel Müdürü Karani Çakır, Türkiye'nin yüzyıllarca farklı topluluklara ev sahipliği yaptığını söyledi.

Bir göçmen olarak kendisinin de Türkiye'de ikamet ettiğini anlatan Çakır, "Türkiye, yüzyıllardan beri birçok millete, uygarlığa, kültüre ev sahipliği yapmıştır ve yapmaya devam etmektedir. Aynı şekilde Sovyet halklarına da yüzyıldır ev sahipliği yapmaya devam etmektedir. Bu konferansı düzenleme amacımız da iki ülke arasındaki tarihi dostluğu yeniden hatırlamak, konuşmak." dedi.

TarihçiYazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, Türkiye ile Rusya'nın yaklaşık 5 asırlık diplomatik ilişkileri olduğunu, ticari ilişkilerin ise çok daha eskilere dayandığını kaydetti.

Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet'in kuruluşunda iyi giden ikili ilişkilerin soğuk savaş dönemiyle durakladığını kaydeden Ortaylı, bu duraklamadan bilim, kültür ve sanatın da ciddi şekilde etkilediğini vurguladı.

Soğuk savaş döneminde bir neslin Türk ve Rus kültüründen sanatından uzak kaldığını dile getiren Ortaylı, şöyle devam etti:

"Artık barış üzerine daha çok durmalıyız. Rusya'da Türkler yaşıyor. Aynı şekilde Ruslar burada yaşıyor. Kızlarımız orada evli, Rus gelinlerimiz var. Çok yakın bir gelecekte 1 milyona yakın karma çocuk olacak. Bu hemen hemen hiçbir yerde mümkün değil. Rusya çocuklarına Türkçe öğretiyor, üstelik ana baba Rus. Şunu aklınıza sokun, biz bu iki kültürü devam ettireceğiz. Bunun üzerinde hassasiyetle durmamız lazım. Biz imparatorluk çocuklarıyız.

Bugün Türkiye ile Rusya arasında bazı problemler var. Soğuk savaş sonrası biz Rusya'yı yeterince tanıyamadık. Tanımak için gayret gösteriyoruz. Rus kamuoyunda Türkiye ile ilgili cehaletin sonu yok. Sınırsız bir cehalet. Rusların, Türkiye ile ilgili abuk sabuk siyasi fikirleri hoşumuza gitmiyor. Türkiye, Ruslar için bir tehlike değildir. Biz anti Rus değiliz. Bunun anlatılması lazım. Türkiye tarihi ile Rusya tarihi iç içedir. Bu da kavga etmeyi değil, barışı gerektiriyor."

"TürkRus dostluğunun altın çağı"

Rusya Federasyonu ve Türkiye Diyalog Platformu Genel Sekreteri, siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler uzmanı Sinan Sürmeli, Türk Rus ilişkilerinin tarihi bağlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

TürkiyeRusya ilişkilerinin yeniden bir sınamadan geçtiğini belirten Sürmeli, şunları kaydetti:

"Türklerle Rusların dostluğu uçsuz bucaksız Asya bozkırlarına kadar dayanır. Dolayısıyla tüm olumsuzluklara rağmen bu ilişkilerimiz kesintisiz bir şekilde devam etmiştir ve bu ilişkileri sürdürmek zorundayız. Aynı coğrafyada yaşıyoruz ve bu coğrafyanın başat iki ülkesiyiz. Rusya Federasyonu ve Türkiye Diyalog Platformu ve Rusya Eğitim, Kültür ve İş Birliği Derneği olarak biz de iki ülke ilişkilerinin ileriye taşınması konusunda çalışıyoruz. İki ülke arasında gönül köprüsü, dostluk köprüsü kurmaya çalışıyoruz."

Yaşadığımız dönemin TürkRus dostluğunun "altın çağı" olduğunu vurgulayan Sürmeli, "Avrupa Atlantik dünyasında alternatif olarak ortak gelecek arayışı sayesinde Türk Akımı, Akkuyu nükleer santrali, S400 füze savunma sistemi, 100 milyonluk ticaret hacmi, turizm sektöründe Rus misafirlerimizi her geçen gün sayısının artması, kültür ve sanat çalışmaları ve Suriye barış harekatında beraber çözüm arayışında çok stratejik işlere imza attık. Türkiye ve Rusya, tarihin hiçbir döneminde bu kadar çok diplomatik işe imza atmadı. Bu fırsatı değerlendirmek her iki taraf için de çok önemli." ifadelerini kullandı.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER