Serebral Palsi hastası öğretmen ”minik yürekler” için engel tanımıyor
YAŞAMElazığ’da doğuştan yakalandığı Serebral Palsi hastalığının getirdiği tüm engellere rağmen azmiyle 12 yıldır ücretli anasınıfı öğretmenliği yapan Yeşim Alanoğlu, haftanın 5 günü 60 kilometre yol kat ederek ulaştığı köy okulunda minik öğrencilerine büyük bir aşk ve fedakarlıkla eğitim veriyor Alanoğlu: ”Öğrencilerimle çok kuvvetli bir bağım var. Bu nedenle zorlukları düşünmüyorum”
ELAZIĞ (AA) Doğuştan yakalandığı Serebral Palsi hastalığının getirdiği tüm zorluklara rağmen azmiyle 12 yıldır ücretli anasınıfı öğretmenliği yapan Yeşim Alanoğlu, haftanın 5 günü 60 kilometre yol kat ederek ulaştığı köy okulunda büyük bir özveriyle çalışıyor.
Hastalığı nedeniyle ayakta durmakta ve yürümekte güçlük çeken ve hayatını pençesine düştüğü hastalıkla mücadele ile geçiren Alanoğlu, ilkokuldan itibaren ilgi duyduğu öğretmenlik mesleğini yapmanın hayaliyle hayata sıkı sıkıya sarıldı.
Öğretmenlik hayaliyle engelli olmanın getirdiği zorluklara göğüs geren Alanoğlu, azmiyle Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi çocuk gelişimi programından mezun olduktan sonra 12 yıldır ücretli anasınıfı öğretmenliği yapıyor.
Son 2 yıldır Kovancılar ilçesine bağlı Muratbağı Köyü İlköğretim Okulu'nda görev yapan Alanoğlu, haftanın 5 günü kent merkezinden 60 kilometre yol kat ederek ulaştığı okulunda minik öğrencilerine gururla eğitim veriyor.
Öğrencilerini en iyi şekilde yetiştirmek için mesleğini büyük bir özveri ve fedakarlıkla yapan Alanoğlu, öğrenci ve velilerin sevgisini kazanıyor.
Kendini daha da geliştirmek için adalet ve sosyal hizmetler bölümlerinden de mezun olan, yaklaşık 15 sertifika programını tamamlayan Alanlı, lisans programını tamamlamak için üniversite eğitimine devam ediyor.
Alanoğlu, AA muhabirine, hastalığından dolayı hayatının büyük bir bölümünün ameliyatlar ve hastalıkla mücadeleyle geçtiğini belirtti.
Okulu çok sevdiğini ve çocukluktan itibaren öğretmen olmanın hayaliyle hayata hep sıkı sıkıya sarıldığını kaydeden Alanoğlu, şöyle devam etti:
"Çocukluğumda eğitimimi düzgün alamadım. Sağlık problemimden dolayı üniversite sınavına hiçbir zaman istediğim gibi hazırlanamadım. Sonra kendimi toparladım ve okumaya karar
verdim. İlk aşamada önlisans çocuk gelişimi programından mezun oldum. Öğretmenlik mesleğine başladıktan sonra kendimi geliştirmek amaçlı birkaç üniversiteye devam ettim. Bunlar sosyal hizmetler, adalet, diyetisyenlik ve tekrardan çocuk gelişimi lisansa devam ediyorum. Çocuk gelişimi ve diğer programlar üzerine sertifikalarım var. Halen bu tür sosyal programlara kendimi geliştirmek amaçlı katılıyorum."
Alanoğlu, hastalığını hiçbir zaman için kendisine engel olarak görmediğini, hep başarmaya ve kendini geliştirmeye odaklandığını dile getirdi.
Tüm fiziksel engelliler için azmettikten sonra bir şeyler başarmanın imkansız olmadığını, mücadelenin asla bırakılmaması gerektiğini vurgulayan Alanoğlu, şöyle devam etti:
"Okula gitmek için 60 kilometre yol geliş gidiş yapıyorum. Bu benim için tabi ki çok zor. Kendi aracımla gelip gidiyorum, ayakta durmakta ve yürümekte zorlandığımdan dolayı. Öğrencilerimle çok kuvvetli bir bağım var. Bu nedenle zorlukları düşünmüyorum. Çok anlayışlılar, onlar bana özverili davranıyorlar ben de onlara karşı özveriliyim, bu şekilde çok güzel okul hayatımız devam ediyor."
"Çocuklarla gayet güzel ilgileniyor"
Veli Birgül Ataş da Yeşim öğretmenin 2 çocuğuna okul öncesi eğitim verdiğini, öğrencilerini büyük bir fedakarlıkla eğittiğini kaydetti.
Çocuklarla çok fazla ilgilendiğini, bu nedenle veliler olarak kendisini taktir ettiklerini anlatan Ataş, "Çocuklarla gayet güzel ilgileniyor. Çocuklar gayet iyi yetişiyor. Öğretmenleri iyi olan her şeyi çocuklara öğretiyor. Hep burada kalmasını, çocuklarımızla daha fazla ilgilenmesini temenni ediyoruz." dedi.
Veli Zülküf Baysal ise Yeşim öğretmeni engelli olarak görmediklerini, çünkü sağlıklı bir insanın bile başaramadığı işleri başarmak suretiyle insanlara örnek olduğunu aktardı.
Baysal, "Hocamızdan çok memnunuz, çocuklarla çok iyi ilgileniyor. 2 senedir köyümüze gelip gidiyor. Öğrencilerine çok iyi bakıyor." diye konuştu.
İlginizi Çekebilir
Son 60 yılın en soğuk kışı kapıda
Prof. Dr. Doğan Yaşar, 'La Nina' dönemine girildiğini belirtip, sert bir kış yaşanacağını söyledi. Yaşar, "Son 50-60 yılın en soğuk yıllarından biri olacağını düşünüyorum. Çünkü bütün veriler de bu yönde" dedi.
Yüzde 60 geri kazanım
Sıfır Atık'ta hedef: Yüzde 60 geri kazanım
Aileler LGBT sapkınlığına karşı biraraya geldi
İstanbul'da LGBT propagandasına karşı Büyük Aile Buluşması
Dünya son 30 yılın en sıcak günlerini yaşadı
Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) Sözcüsü Clare Nullis, ortalama sıcaklıkların son 30 yılın üzerinde seyrettiğini kaydederek, bunun arkasındaki en büyük itici gücün "iklim değişikliği" olduğunu belirtti.