İstanbul Sözleşmesinin feshiyle milletin iradesi yerine getirildi

GÜNDEM

ANKARA (AA) Türkiye İnsan Hakları Kurumu (TİHEK) Başkanı Süleyman Arslan, "İstanbul Sözleşmesi"nin feshedilmesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın millet iradesini yerine getirdiğini belirterek, "Kabulü esnasında sözleşme, yeterince tartışılmadan ve sorunlu alanların farkında olmadan kabul edilmiştir." dedi.

Arslan, TİHEK tarafından 1824 Mart Yaşlılar Haftası nedeniyle düzenlenen "Yaşlı Hakları Forumu"nda konuştu.

Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesinden ayrılmasını değerlendiren Arslan, şunları söyledi:

"Bu konuda Cumhurbaşkanımız millet iradesini çiğnememiş, tam aksine milletin iradesini yerine getirmiştir. Zira, kabulü esnasında sözleşme yeterince tartışılmadan ve sorunlu alanların farkında olunmadan kabul edilmiştir. Bu husus birçok milletvekilince tarafıma ifade edilmiştir. Nitekim daha sonra gerek Türk Ceza Kanunu'nda 'Nefret ve Ayrımcılık Suçu' düzenlemesi esnasında, gerekse 6701 sayılı TİHEK Kanunu'nun meclis görüşmeleri sırasında İstanbul Sözleşmesinde var olan 'Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği' bir nefret ve ayrımcılık temeli olarak teklif edilmişse de TBMM tarafından kabul edilmemiştir. Millet iradesince hukuken reddedilmiştir. Bu ise esasen o tarihte İstanbul Sözleşmesinin ilgili düzenlemelerinin Meclis tarafından reddedildiği anlamına gelmektedir. Cumhurbaşkanımızın kararı bu yönüyle yapılan hatanın düzeltilmesinden, meclis ve millet iradesinin gereğinin yerine getirilmesinden ibarettir."

Süleyman Arslan, uluslararası alanda ve Türkiye'de, yaşlılara yönelik özel bir düzenlemenin bulunmadığını, farklı kanunlardaki kısmi düzenlemelerin yetersiz kaldığını belirtti.

Arslan, Akdeniz, Ankara ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi'nden hocalar, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve kurum uzmanlarının katılımıyla TİHEK bünyesinde bir "Yaşlı Hakları Çalışma Grubu" oluşturduklarını anlattı.

"İslam'da kadın ve erkek bir bütünün iki eşit parçasıdır"

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Abdurrahman Haçkalı da yaptığı konuşmada, dini ve milli değerler açısından "sevgi ve şefkat kaynağı, tecrübe ve hafıza" anlamına gelen yaşlıların, pozitif ayrımcılığı hak ettiğini söyledi.

Ailenin önemini vurgulayan Haçkalı, "Hayatın en güçlü çağında ve en güçlü gördüğümüz insanların dahi başlarını sokacak bir yuvaya, yaslanacak bir omuza ihtiyacı vardır. Bunun için İslam'da kadın erkek bir bütünün iki eşit parçasıdır. Ne Allah katında ne kanun durumunda aralarında bir farklılık yoktur. Fiziken ya da biyolojik olarak yaşadığımız farklılıklar, hayatın devamı, Cenabıhakk'ın bu hayattan kastettiği hikmetlerin ortaya çıkması için vermiş olduğu farklılıklardan ibarettir." diye konuştu.

"İnsan Hakları Alanında İş Birliği Protokolü" imzalandı

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Orhan Kurtoğlu ise toplumdaki her bireyin sorumluluk alanında kalan yaşlılar konusunun, sadece resmi kuruluşlarla devlete havale edilecek bir konu olmadığını belirtti.

Konuşmaların ardından TİHEK ile Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi arasındaki "İnsan Hakları Alanında İş Birliği Protokolü" TİHEK Başkanı Arslan ile Rektör Yardımcısı Kurtoğlu tarafından imzalandı.