© Müzakerat 2017 - 2021

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı’nın ardından millete seslendi: (4)

”Son uluslararası analizler, G20 ülkeleri içinde 2020 yılını pozitif büyüme ile kapatabilecek iki ülkenin Türkiye ve Çin olduğunu gösteriyor” ”Biz son 18 senedir sağlığa, sosyal güvenliğe, sanayiye, teknolojiye yani toplumun refahını artıracak her alana büyük yatırım yapan bir ülkeyiz. Yaptığımız yatırımların karşılığını da işte bu gibi zor günlerde alıyoruz” ”Vergi indirimleri ile 2020’de 15 milyar lira, 2021 yılında ise yaklaşık 12,5 milyar vergiden vazgeçmiş olduk” ”Amacımız yatırımların çoğalması, üretim kapasitemizin gelişmesi ve sektörlerimizin rekabet gücünün artmasıdır”

ANKARA (AA) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Son uluslararası analizler, G20 ülkeleri içinde 2020 yılını pozitif büyüme ile kapatabilecek iki ülkenin Türkiye ve Çin olduğunu gösteriyor." dedi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslenen Erdoğan, yeni tip koronavirüs (Kovid19) salgınının son 1 yılda ülke ayrımı yapmaksızın tüm dünyada üretimi, tüketimi, ticareti, yatırımları, turizmi ve sosyal hayatı derinden etkileyen sıkıntılara yol açtığını, bu dönemde en güçlü ekonomilerin bile küçülmeye, daralmaya başladığını söyledi.

Hasarın boyutunu gösteren çarpıcı bazı rakamları paylaşmak istediğini belirten Erdoğan, şunları söyledi:

"Yapılan son tahminlere göre, 2020 yılında küresel ekonominin yüzde 3,5, gelişmiş ülkelerin yüzde 4,9, AVRO Bölgesi'nin yüzde 7,2 ve gelişmekte olan ülkelerin yüzde 2,5 oranında küçülmesi bekleniyor. Görmeye alışık olmadığımız bu oranlar veya bu rakamlar yaşanan krizin ne kadar derin olduğunu işaret ediyor. Bu denli bir ekonomik küçülme aynı zamanda işsizlik demektir. Uluslararası Çalışma Örgütü'nün verilerine göre 2020 yılında çoğu da gençlerden ve kadınlardan oluşan 255 milyon iş kaybı yaşandı. Sadece bu iş kayıplarının ekonomik değeri 4 trilyon dolara yakın. Böylesine zorlu bir küresel konjonktürün Türkiye'yi olumsuz etkilememesi elbette mümkün değildir. Fakat bizi dünyadan ve özellikle de gelişmiş ülkelerden ayıran çok önemli avantajlarımız var. Biz son 18 senedir sağlığa, sosyal güvenliğe, sanayiye, teknolojiye yani toplumun refahını artıracak her alana büyük yatırım yapan bir ülkeyiz. Yaptığımız yatırımların karşılığını da işte bu gibi zor günlerde alıyoruz."

Salgın süresince Türkiye'nin direncinin kırılmadığı gibi tam tersine önüne yeni fırsatlar çıktığını söyleyen Erdoğan, milletin azmini, çalışkanlığını ve yardımseverliğini bu dönemde yeniden tüm dünyaya gösterdiğini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sağlıkçıların özverisini, sanayide, tarımda, hizmet sektöründe çalışan kardeşlerimin alın teri tamamladı. Aşı ve ilaç geliştirmeye kendini adayan bilim insanlarımızın tutkusunu uzaktan eğitimle öğrencilerine ulaşan öğretmenlerimizin çabaları tamamladı. Salgına karşı hep birlikte topyekün bir seferberlik yürüttük. Hükümetimiz de bu süreçte sağlıktan sosyal desteklere kadar her konuda vatandaşlarımızın yanında olacak adımları attı. Hafızalarınızı tazelemek adına verdiğimiz desteklerin bazılarını kısaca özetlemek istiyorum. Yaklaşık 650 bin emeklimizi kapsayan en düşük emekli maaşı ödemesini 1000 liradan 1500 liraya yükselttik. Sosyal destek kapsamındaki tüm ailelere ilave nakdi yardım yaptık. Büyüklerimize sahip çıkarak yalnız yaşayan 80 yaş üstü vatandaşlarımızı yakın takibe aldık. Ekonomiyi canlandırmak ve istihdamı korumak için geliştirdiğimiz bir dizi tedbiri kararlılıkla uyguladık. Bay Kemal öyle danışıklı dövüşle, öyle gidip de çöp konteynırlarının içerisinden aldatmak suretiyle vatandaşlarımızı 'bak aç, açık, sefil' gibi yalan yanlış haberlerle, spekülasyonlarla sen bu milleti aldatamayacaksın. Zaten böyle söyledikçe de bak partin kendi içinde dağılmaya başladı."

Kısa çalışma ödeneğinin şartlarını kolaylaştırdıklarını, kapsamını da genişlettiklerini söyleyen Erdoğan, ayrıca kısa çalışmadan ve işsizlik sigortası şartlarından yararlanamayıp ücretsiz izne çıkarılanlar için nakdi ücret desteği vermeye başladıklarını anlattı.

Erdoğan, "Bunları biz yapıyoruz. Sosyal Koruma Kalkanı kapsamında bugüne kadar çeşitli kesimlere verilen hibe desteklerinin rakamı 49 milyar lirayı geçti. Ekranları başında bizi izleyen milletime sesleniyorum, 49 milyar lirayı geçti. SGK teşviklerimiz ve İŞKUR desteklerimiz ile birlikte bu rakam nereye ulaşıyor biliyor musunuz, 71 milyar liraya ulaştı." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl salgın şartlarına rağmen 16 milyonluk turist sayısına ulaşıldığını da vurgulayarak, şunları kaydetti:

"İhracatçılarımıza stok finansman desteği sağladık. Eximbank kredi vadelerini uzattık. İhracatçılara, destekleme ve fiyat istikrar fonu kapsamında 2,4 milyar lira destek ödemesi yaptık. Dijital ortamda yapılan pazara giriş çalışmalarını destekledik. Mart 2020'den itibaren belirli sektörler için mücbir sebep hali ilan ederek vergi yükümlülüklerini ve Sosyal Güvenlik Kurumu prim ödemelerini 6 ay erteledik. Böylece 29 milyar lira vergi alacağını ve 40 milyar lira Sosyal Güvenlik Kurumu alacağını erteleyerek, 2,5 milyon vergi mükellefini rahatlattık. Yurt içi yolcu taşımacılığını, eğitim, öğretim hizmetleri, yeme içme, sinema ve konaklama hizmetlerini KDV oranını yüzde 1'e indirdik. İşyeri kiralamaları, otomotiv, motosiklet, bisiklet, küçük ev aletlerinin bakım onarımı, terzilik, kuru temizleme gibi genel orana tabi esnaf hizmetlerinde KDV'yi yüzde 8'e düşürdük. Bu vergi indirimleri ile 2020'de 15 milyar lira, 2021 yılında ise yaklaşık 12,5 milyar vergiden vazgeçmiş olduk. Vergi dairelerine, SGK, gümrük idaresine ve belediyeye ödenecek vergi, prim, para cezası gibi kamu alacaklarının yeniden yapılanmasını sağladık. Bu uygulamadan yararlanmak için şu ana kadar 7,5 milyon vatandaşımız 108 milyar liralık alacağı yapılandırmak amacıyla vergi dairelerimize başvurdu. Salgın sebebiyle faaliyetleri tamamen durdurulan kıraathane, kahvehane, internet kafe ve sinema salonu gibi işletmelerin mücbir sebep hükümleri kapsamında vergi yükümlülüklerini de erteledik. Küçük esnafımızın tamamına ve kısıtlamalar nedeniyle gelir kaybına uğrayan esnaflarımıza da hibe şeklinde destekler vermeye başladık."

"Esnaflarımıza 5 milyar liranın üzerinde bir nakdi destek veriyoruz"

Salgının en çok etkilediği kesim olan taksi, dolmuş, servis işletmecileri, pazarcılar, terziler, oto tamircileri gibi basit usule tabi tüm esnaf ve sanatkarları doğrudan destek ödemesi kapsamına aldıklarını dile getiren Erdoğan, "Aynı şekilde lokantacılık, pastanecilik, kadın ve erkek kuaförlüğü, pansiyon, yurtkreş işletmeciliği gibi faaliyetleri kısıtlanan sektörlerdeki esnaf ve sanatkarımızı da aynı kapsama dahil ettik. Böylece 1 milyon 240 bin esnafımız 3 ay süreyle ayda 1000 lira almaya devam edecek. Ayrıca esnafımıza büyükşehirlerde 750, diğer şehirlerde 500 lira kira desteği ödemesi yapıyoruz. Sadece bu iki program sayesinde esnaflarımıza 5 milyar liranın üzerinde bir nakdi destek veriyoruz." diye konuştu.

Lokanta, restoran ve kafe sahibi esnaflara yeni bir hibe desteğinin müjdesini kısa bir süre önce verdiğini hatırlatan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Buna göre 2019 yılı cirosu 3 milyon liranın altında olan işletmeler eğer 2020 yılında yüzde 50 ve üzerinde bir ciro kaybı yaşadılarsa azalan cirosunun yüzde 3'ü kadar hibe alabilecekler. Bu hibenin tutarı da en az 2 bin lira, en fazla 40 bin lira olabilecek. İnşallah bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada esnafımızın, sanatkarımızın, üreticimizin, vatandaşımızın yanında olmayı sürdüreceğiz. Uyguladığımız ekonomi politikalarının olumlu etkileri 3'üncü çeyrekten itibaren makro ekonomik verilerimize yansımaya başladı.

Öncü göstergeler 2020 yılını yüzde 1'in üzerinde bir büyüme ile kapatabileceğimize işaret ediyor. Son uluslararası analizler, G20 ülkeleri içinde 2020 yılını pozitif büyüme ile kapatabilecek iki ülkenin Türkiye ve Çin olduğunu gösteriyor. Ekonominin üretim, tüketim, yatırım harcamaları ve ihracat tarafı oldukça güçlü seyrediyor. Büyüme bakımından önemli bir gösterge olan imalat sanayi satın alma yöneticileri endeksi kesintisiz 8 aydır yüzde 50'nin üzerinde gerçekleşiyor. Yeni ihracat siparişleri ile ağustostan bu yana endeksteki güçleniş daha da hızlanırken istihdamda 2017 sonundan beri en yüksek seviyeye ulaştık. Amacımız yatırımların çoğalması, üretim kapasitemizin gelişmesi ve sektörlerimizin rekabet gücünün artmasıdır."

(Sürecek)

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER