© Müzakerat 2017 - 2021

Bizim ruhumuzda yetinmek değil hep daha iyisini hedeflemek var

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın eşi Emine Erdoğan: Biz Türkiye olarak büyük bir aileyiz. Vatandaşlarımızın dertleriyle dertleniyor, sorunlar çözüme kavuşunca mutluluk duyuyoruz Bugüne kadar yapılan gurur verici icraatlar ortada fakat biliyorsunuz ki bizim ruhumuzda yetinmek değil, hep daha iyisini hedeflemek var. İşi bir üst noktaya taşımak için engelli bireyleri şartlar elverdiğince karar verici mekanizmalara da dahil etmeliyiz Dünyanın kaderini değiştirecek bir akım ortaya koymak için, akıl eden bir kalpten başka hiçbir şeye ihtiyacımız yoktur. Engelli bireylerin içlerindeki potansiyeli ortaya çıkarmak için başka bir şeye ihtiyacımız var. O da şehirleri ve ortak yaşam alanlarını tüm engel gruplarını işin içine katarak tasarlamak Çocuklarımızın erken yaştan itibaren her türlü ayrımcılığa karşı bağışıklıklarını artırmalıyız. Unutmayalım ki Eğer kusur varsa bakan gözdedir. Lütfen birbirimize baktığımızda bedenlerimizi değil, kalplerin içindekini görmeye odaklanalım

GAZİANTEP (AA) Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Bugüne kadar yapılan gurur verici icraatlar ortada fakat biliyorsunuz ki bizim ruhumuzda yetinmek değil hep daha iyisini hedeflemek var. İşi bir üst noktaya taşımak için, engelli bireyleri, şartlar elverdiğince karar verici mekanizmalara da dahil etmeliyiz." dedi.

Erdoğan, Gaziantep Büyükşehir Belediyesince merkez Şahinbey ilçesinde yaptırılan Engelsiz Yaşam Merkezi’nin açılışında yaptığı konuşmada, bugün çok anlamlı bir açılış için bir araya geldiklerini söyledi.

Gönül belediyeciliği anlayışlarının takdire şayan örneklerinden birinin açılışını yaptıklarını ifade eden Erdoğan, Engelsiz Yaşam Merkezi’nin Gaziantep halkının mutluluğunu artıracak hizmetler vereceğine inandığını vurguladı. Erdoğan, merkezin sadece Gaziantep için değil Türkiye için de büyük bir kazanım ve herkese örnek olacak bir tesis olduğunu aktararak şöyle devam etti:

"Sürekli altını çizdiğimiz bir şey var. Bizim belediyelerimiz gönül belediyeciliği yapıyorlar. Gönül belediyeciliği demek, vatandaşlarımıza kurum kimliği ile yaklaşan bir merci olmaktan öte onlara adeta yakın akraba olmaktır. Herkesin dar zamanlarda gidecek bir adresi, çalacak bir kapısı olduğuna güvenmesidir. Kimseye kendini bir köşede unutulmuş hissettirmemektir. Gönül belediyeciliği, gönülleri kazanmak, gönülleri yapmak, gönülleri hoş tutmak demektir. İnsan hayatının her alanına hizmet götüren, kırılgan noktaları sevgi, iyi niyet ve samimiyetle kuvvetlendiren Gaziantep Büyükşehir Belediyemizi tebrik ediyorum."

Gaziantep'te kayıtlı 109 bin 355 engelli olduğunu bildiren Erdoğan, "Bunlardan yalnızca 10 bin 855'i çeşitli özel merkezlerden hizmet alıyor. Hedefimiz, halihazırda destek alamayan engelli bireylerin, eğitim ve rehabilitasyon ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlamak. Bu hedefe eksiksiz ulaşacağımızdan ve yüzlerde hiç eksilmeyecek tebessümler oluşturacağımızdan en ufak bir kuşkum yok." dedi.

"Biz Türkiye olarak büyük bir aileyiz"

Erdoğan, merkezde her biri kendi alanında uzman profesyonellerin görev yaptığına dikkati çekerek "Farklı engel gruplarına dahil vatandaşlarımız için özel eğitim, fiziksel rehabilitasyon, psikolojik danışmanlık veriyorlar. Bununla birlikte engelli bireylerin ailelerine de destek oluyorlar. Eğitim ve seminerler vermek suretiyle ailelerimizin karşılaştıkları güçlükleri ortadan kaldırmayı amaçlıyorlar." diye konuştu.

"Biz Türkiye olarak büyük bir aileyiz" diyen Erdoğan, "Vatandaşlarımızın dertleriyle dertleniyor, sorunlar çözüme kavuşunca mutluluk duyuyoruz. Tüm bu icraatlar 'engelsiz kent Gaziantep' kimliği ile birebir uyuşuyor. Tarihi mirası, kültürü ve mutfağı ile dünyanın sayılı güzelliklerinden biri olan Gaziantep’in ruhuna da çok yakışıyor." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Son günlerde belediyelerin arka arkaya birbirinden modern ve profesyonel merkezleri hizmete sunduğunu dile getirerek bunların hepsinin engellilerin gerek sosyal yaşamda gerekse de meslek hayatında daha fazla yer alması için yapıldığını anlattı.

Hükümetin 2002’den bu yana engellilerin yaşamın tüm alanlarında aktif rol almaları için büyük icraatlar yaptığını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:

"17 yılda 55 bine yakın engelli memur istihdam edildi. Özel sektörde engelli kişilerin istihdam edilmesi için teşvikler başlatıldı. Engelli memurlara istedikleri yere tayin hakkı verildi. 2012’den beri engelliler için tek ve merkezi sınav yeri uygulaması başlatıldı. Bununla beraber engelli ailelerini güçlendirmek için evde bakım aylığı ödemesi yürürlüğe kondu. Sanatta ve sporda daha çok yer almaları, hem kendilerini hem de ülkelerini temsil etmeleri için imkanlar oluşturuldu. Şimdi buradan gerek kamu kurumlarının yetkililerine, gerekse özel sektör yöneticilerine seslenmek istiyorum. Bugüne kadar yapılan gurur verici icraatlar ortada fakat biliyorsunuz ki bizim ruhumuzda yetinmek değil hep daha iyisini hedeflemek var. İşi bir üst noktaya taşımak için engelli bireyleri şartlar elverdiğince karar verici mekanizmalara da dahil etmeliyiz. Bu pozisyonlardaki sayıyı arttırırsak meselelere onların da bakış açısını dahil etmiş oluruz. Biliyoruz ki fiziksel engel insanın önündeki gerçek engel değildir çünkü insan, yalnızca beden ve uzuvlardan ibaret değil."

"Hayatı engelliler ve engelsizler diye ayırmayalım"

Vizyon sahibi olmak için gözlerin görmesinin şart olmadığına işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Çünkü vizyon zihin meselesidir. Cemil Meriç olmanın tek şartı vardır, o da ilme aşık olmaktır. Bilimsel çalışmalar yapmak için iki bacağımız üzerinde durmak ön koşul değildir. Bildiğiniz gibi Stephen Hawking bilimsel çalışmalarını tekerlekli sandalyesinin üzerinde yapmıştır. Dünyanın kaderini değiştirecek bir akım ortaya koymak için akıl eden bir kalpten başka hiçbir şeye ihtiyacımız yoktur. Engelli bireylerin içlerindeki potansiyeli ortaya çıkarmak için başka bir şeye ihtiyacımız var. O da şehirleri ve ortak yaşam alanlarını tüm engel gruplarını işin içine katarak tasarlamak. Ortak yaşam alanlarındaki asansör kapılarında, dakikalarca bekleyen engelli kardeşlerimizi görüyorsak işin ruhunu özümseme noktasında eksiklerimiz var. Engelliler için yapılmış yürüme yollarının üzerine araç park ediyorsak davranışlarımızı bir kez daha gözden geçirmeliyiz."

Engelli dostu kentlerin uygun mimariyle oluştuğu kadar, nezaketli davranışlarla da oluşacağını vurgulayan Erdoğan, bu nedenle engelli vatandaşların yaşamlarını kolaylaştırmada bilinçlendirme çalışmalarının da bir o kadar önemli olduğunu anlattı.

Erdoğan, açılışı yapılan merkezin, engellilik konusunu dört duvarın dışına taşıyıp bilinçlendirme çalışmaları yapacağı için de ayrıca memnun olduğunu belirterek şunları kaydetti:

"Son olarak engellilik konusunda önemli bir konuya daha dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Çocuklarımızın erken yaştan itibaren her türlü ayrımcılığa karşı bağışıklıklarını artırmalıyız. Unutmayalım ki 'Eğer kusur varsa bakan gözdedir.' Lütfen birbirimize baktığımızda bedenlerimizi değil, kalplerin içindekini görmeye odaklanalım. Çocuklarımızı engel, cinsiyet, ırk, etnik köken gibi farklılıklara karşı nötr kalacak şekilde yetiştirelim. Kalplerine o kadar çok sevgi yükleyelim ki ön yargılara yer kalmasın. Engelli engelsiz her çocuğumuzu mutlaka bir araya getirecek faaliyetler gerçekleştirelim. Oyunlarda, sanat ve spor aktivitelerinde buluşsunlar, karma gruplar halinde ortak işler yapsınlar. Hayatı engelliler ve engelsizler diye ayırmayalım, farklılıkları sevgi ve hoşgörü ile lehimleyelim."

İşitme engelli çocukların İstiklal Marşı okuduğu, down sendromluların mehter marşı çaldığı törenin ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ve diğer ilgililer merkezin açılışı gerçekleştirdi.

Erdoğan ve beraberindeki bakanlar, daha sonra merkezde incelemelerde bulundu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER