Suriyede güvenli alan gönüllü dönüşleri hızlandırmaktadır
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Suriyenin huzura kavuşması, orada güvenli bir alan oluşması, gönüllü geri dönüşleri hızlandırmaktadır. Türkiye özellikle dış politika noktasında muhataplarıyla istişareyi ve diyaloğu sürdürmek suretiyle buradaki huzuru temin etmeye çalışmaktadır Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla oluşturduğumuz güvenli ortam sayesinde, bugüne kadar 354 bin Suriyeli, gönüllü olarak yaşadığı yere dönmüştür. Dolayısıyla Batıdaki kafa karışıklığının aksine, Suriye kaynaklı göçte Türkiyenin attığı her adımın stratejik bir anlamı olduğunun, hiçbir şeyin tesadüfi gelişmediğinin bilinmesini isterim 15 Temmuz 2016dan bugüne kadar elde edilen dijital materyal sayımız 2 milyon 52 bin 220 olup, yüzde 87si, yani 1,8 milyonluğu aşan bir kısmı incelenmiştir
ANKARA (AA) İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Suriye'nin huzura kavuşması, orada 'güvenli bir alan' oluşması, gönüllü geri dönüşleri hızlandırmaktadır. Türkiye, özellikle dış politika noktasında muhataplarıyla istişareyi ve diyaloğu sürdürmek suretiyle buradaki huzuru temin etmeye çalışmaktadır." dedi.
Soylu, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi'nde düzenlenen "Uluslararası Güvenlik Kongresi"nde yaptığı konuşmada, terör örgütü PKK'nın önemli finans, eleman ve siyaset alanlarının Avrupa'da bulunduğunu belirtti.
Türkiye'de bir darbe kalkışması gerçekleştiren FETÖ ve alt unsurlarının ABD'de yaşadığının, koruma altında bulunduğunun bir sır olmadığını anlatan Soylu, bütün bu fotoğrafın içinde küresel sistemin kendini koruyamamasının sebebinin lider ülkelerin, Batı'nın terörü araçsallaştırması olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin 40 yıldan bu yana terör örgütü PKK ile mücadele ettiğine vurgu yapan Soylu, Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'nün küresel terörizm endeksi raporuna göre, Avrupa'da 2017'de en ölümcül örgüt sıralamasında PKK'nın birinci, DEAŞ'ın ise ikinci sırada olduğunu bildirdi.
PKK'nın Avrupa uyuşturucu ticaretinin uzun yıllardır yüzde 8090'nını elinde tuttuğu, yine Avrupa menşeli kuruluşların raporlarında yazdığını aktaran Soylu, ABD'nin bizzat kendisinin 20092012 yıllarında, Murat Karayılan, Cemil Bayık, Duran Kalkan'ın aralarında bulunduğu PKK'nın 12 sözde yöneticisini, "uyuşturucu kaçakçısı" olarak ilan ettiğini vurguladı.
Bakan Süleyman Soylu, "Tüm bunlara rağmen 40 yıldan fazla müttefikimiz olan aynı ülke, bugün PKK'ya açıkça silah hibe edebiliyor, ortak proje geliştiriyor, eğitim veriyor, Suriye meselesinde PKK/PYD ile ortak hareket ediyor ve güya onu ehlileştirmeye çalışıyor." dedi.
"Türkiye'deki Suriyeli sayısı 3,6 milyon"
Soylu, Türkiye'nin coğrafi konum itibarıyla bugün küresel güvenlik problemi olarak tarif ettikleri terör, göç ve uyuşturucu meselesiyle doğrudan ve yoğun şekilde temas halinde olan bir ülke olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin terör, göç ve uyuşturucu meselesinde dünya ortalamasının üzerinde bir tecrübe, birikim ve başarıya sahip olduğunu belirten Soylu, terörle, uyuşturucuyla, düzensiz göçle mücadele ettiklerini, düzensiz göçü de yönetmeye çalıştıklarını vurguladı.
Geçen yıl 268 bin düzensiz göçmen yakaladıklarını, bu yılki sayının şimdiden 270 bini aştığını aktaran Bakan Soylu, Türkiye'de geçici koruma statüsüyle bulunan Suriyeli sayısının 3 milyon 600 bini aştığını bildirdi.
Türkiye'deki Suriyelilerin ilkokuldaki okullaşma oranının yüzde 96,3 olduğuna değinen Soylu, mülteciler için dünya genelinde ilkokullardaki okullaşma oranı yüzde 61 olduğunu ifade etti.
Bakan Soylu, Türkiye'nin düzenli göçü yönetmedeki temel politikasının "geri göndermeme" ilkesine sadık kalmak olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Suriye'nin huzura kavuşması, orada 'güvenli bir alan' oluşması, gönüllü geri dönüşleri hızlandırmaktadır. Türkiye özellikle dış politika noktasında muhataplarıyla istişareyi ve diyaloğu sürdürmek suretiyle buradaki huzuru temin etmeye çalışmaktadır. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla oluşturduğumuz güvenli ortam sayesinde, bugüne kadar 354 bin Suriyeli gönüllü olarak yaşadığı yere geri dönmüştür. Dolayısıyla Batı'daki kafa karışıklığının aksine, Suriye kaynaklı göçte Türkiye'nin attığı her adımın stratejik bir anlamı olduğunun, hiçbir şeyin tesadüfi gelişmediğinin bilinmesini isterim."
"PKK'ya gerçekleştirdiğimiz operasyon sayısı 90 bin 513'tür"
Terörle mücadelenin, birbirinden farklı terör örgütleriyle eşzamanlı olarak devam ettiğini vurgulayan Soylu, şu görüşlerini paylaştı:
"Bir yandan uzun yıllardır mücadele ettiğimiz PKK, diğer yandan rehavete kapılmanın yanlış olacağı DEAŞ, öte yandan terör örgütlerinin beta versiyonu olarak tanımladığımız FETÖ ve yine Türkiye'deki geçmişleri eski olan, daha ziyade kiralık suikast örgütleri gibi çalışan DHKPC ve aşırı sol örgütler... Türkiye bugün başta PKK/YPG olmak üzere tüm bu örgütlere karşı operasyon halindedir. Bu örgütlerin simbiyotik ilişkilerini hiçbir daim gözden kaçırmamak lazım. Suriye'nin civarında ilk drone ve maket uçakla bombalı saldırıyı yapan DEAŞ'tır. Bundan kim öğrendi, PKK. Hemen bu saldırıları Türkiye'ye yönelik gerçekleştirmeye çalıştılar."
Özellikle PKK'ya karşı son dönem stratejilerinin "kesintisiz operasyon" ve "tehlikeyi kaynağında yok etme" şeklinde tarif ettiklerini anlatan Soylu, "Sadece bu yıl, bugün itibarıyla PKK'ya yönelik gerçekleştirdiğimiz operasyon sayısı 90 bin 513'tür. Bir kıyaslama olması açısından söylemek isterim ki 2017 yılının tamamında bu sayı 60 bin 733'dü. Bu şu demektir, alandaki baskımız operasyon kabiliyetimiz ve yeteneğimiz gittikçe, katlanarak yükselmektedir." değerlendirmesini yaptı.
"Siber Suçlarla Mücadele Dairemize de ciddi bir yatırım yaptık"
Bakan Soylu, uyuşturucuyla mücadeleyi terörle mücadeleye eş değer gördüklerini, sadece terör finansmanı değil, doğrudan ölümler noktasında da uyuşturucu meselesinin hem dünya hem de Türkiye için önemli bir güvenlik tehdidi olduğunu belirterek, "Ülkemizde yılbaşından bugüne kadar da uyuşturucuya bağlı ölümlerin sayısı şimdilik 125'tir." dedi.
Küresel tehditlerden siber güvenlik konusuna da değinen Soylu, şunları söyledi:
"Türkiye olarak özellikle FETÖ darbe girişiminden sonra tamamen içi boşaltılan Siber Suçlarla Mücadele Dairemize de çok ciddi bir yatırım yaptık. 15 Temmuz 2016'dan bugüne kadar elde edilen dijital materyal sayımız 2 milyon 52 bin 220 olup, yüzde 87'si, yani 1,8 milyonluğu aşan bir kısmı incelenmiştir. Bu hem hukukun daha hızlı işlemesi hem sonuçlara daha çabuk ulaşılabilmesi hem de kabiliyetlerimiz açısından çok önemli verilerdir. Sadece bu yıl, 517 bin dijital materyal incelemesi yapılmıştır ki bu verdiğim rakamlar, Avrupa ortalamalarının çok üzerinde rakamlardır."
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın