Ömer Faruk Paksu: ”Peygamberlerin hayatı, günümüz popüler filmlerinden daha heyecanlı”
”Kendimi yayıncılığın içinde bulduğum andan itibaren çocuk yayıncılığına olan merakım da arttı. Çocuklara ve gençlere yönelik kitaplar yazma konusunda bir istek ve arzum oluştu” ”Çocuğun dünyasını tanıyıp onların dilini yakaladığınız zaman vereceğiniz mesajı da doğru bir kanalla ulaştırmış oluyorsunuz. Kültürümüzden kaynaklı doğru bilgiyi çocuklarımıza aktarmak bizim görevimiz. Çocuklarımızın bizim değerlerimizle, kültürümüzle yetişmesini istiyoruz” ”Çocuk yaşta verilen bilgi mermere kazınmış gibidir, ömür boyu silinmez. Daha sonra edindiğiniz bilgiler kuma, toprağa yazılmış gibidir, biraz kalır, biraz kalmaz. Çocuk yaşta edindiğiniz bilgiler tüm hayatınızı şekillendirir”
İSTANBUL (AA) SAADET FİRDEVS APARI Yazar Ömer Faruk Paksu, "Peygamberlerin hayatı, şu an günümüzde popüler olan, en çok izlenen filmden daha heyecanlıdır, daha macera doludur. İnsanlığın bu dünyasını ve ebedi hayatını kurtaran mesajlar içerir. Bende de çocukluğumdan edindiğim bu tecrübeyi şimdi tekrar yazılı hale getirerek, 'bunu çocuklara ve gençlere nasıl anlatabilirim' diye bir fikir oluştu. Okumalarla bilgi tazelemesi ve doğrulaması yaptıktan sonra bunları derledim." dedi.
Çocuklar ve gençler için kaleme aldığı din ve değerler eğitimi konulu kitaplarla tanınan Paksu, çocuk yayıncılığı ve yazı hayatıyla ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Yayıncılık hayatına üniversite yıllarında başladığını, 1993'ten bu yana sektör içerisinde olduğunu belirten Paksu, 2006'dan sonra da çocuk yayıncılığına yöneldiğini söyledi.
"Bilgiyi, tecrübeyi, fikri 'çocuklara nasıl anlatırım' diye bir kaygı oluyor dünyanızda"
Paksu, çocukken kitaplara meraklı olduğunu ve ailesinin de kendisini bu anlamda desteklediğine işaret ederek, "Kendimi yayıncılığın içinde bulduğum andan itibaren çocuk yayıncılığına olan merakım da arttı. Çocuklara ve gençlere yönelik kitaplar yazma konusunda bir istek ve arzum oluştu. 2007'de Nesil Çocuk Yayınları'nı kurduk. O günlerde daha çok 'ilkokul dönemi için kitaplar yayınlayalım' diye bir ihtiyaç oluşmuştu. Zihnen ve birikim olarak buna zaten hazırdım." diye konuştu.
Çocuk yaşta başlayan kitap merakının kendisi için bir mesleğe dönüştüğüne dikkati çeken Ömer Faruk Paksu, "Çocuklara kitap hazırlamak benim için çok zevkli ve keyifli. Onların dünyasında yaşamak çok güzel. O günlerde benim de kızlarım dünyaya geldi ve onlarla daha da o dünyaya girme ihtiyacı duydum." ifadelerini kullandı.
Paksu, yayıncılık hayatının başında bir yandan kitapları yayına hazırlarken öte yandan da kendi yazacağı kitapları, projeleri oluşturmaya başladığını aktararak, şöyle devam etti:
"Yayıncılığın içerisindeyseniz zaten mesleğiniz gereği okuyorsunuz ve o dünyanın içinde oluyorsunuz. Bunlar sizi bir şeyler üretmeye zorluyor. Çünkü bir ihtiyaç görüyorsunuz. Sizin dünyanızdaki bilgiyi, tecrübeyi, fikri 'çocuklara nasıl anlatırım' diye bir kaygı oluyor. Bu kaygıdan sonra kitap yazmaya başladım ve daha çok okul öncesine yönelik kitaplar kaleme aldım. Daha sonra da ilkokul çağındaki çocuklara dönük kitaplar yazdım. Son olarak gençler için yazdığım Peygamberler Tarihi'ni yayınladım."
"Çocukların ilgilerini, onların dünyasını keşfetmek gerekiyor"
Çocuklara yönelik yayınlarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Paksu, "Çocukların ilgilerini, onların dünyasını keşfetmek gerekiyor. Çocuklarda öğrenme, keşfetme ve hayatı tanıma merakı var ve onlara bunları doğru bir şekilde sunduğunuzda, ister hikaye, ister film, ister diğer kültür sanat dilleriyle anlatın, çocuklara ulaşıyor. En mühim şey burada bunu çocuklara nasıl sunacağınız." dedi.
Ömer Faruk Paksu, çocuk kitaplarında mutlaka eğlenceli bir dilin kullanılması gerektiğinin altını çizerek, şu açıklamayı yaptı:
"(Yazdığınız kitaplarda) heyecan unsurunu sürekli taze tutmanız gerekiyor. Sonra o kurgu içerisinde mesajları verebiliyorsunuz. Çocuk edebiyatı çocuğu iyi tanımakla başlar. Çocuklar neye ilgi duyarlar ve bunu nasıl sunmak gerekir, nasıl onların dünyasında yer edinir diye bir soru geliyor karşınıza. Çocuğun dünyasını tanıdığınızda, onların dilini yakaladığınız zaman vereceğiniz mesajı da doğru bir kanalla ulaştırmış oluyorsunuz. Kültürümüzden kaynaklı doğru bilgiyi çocuklarımıza aktarmak bizim görevimiz. Çocuklarımızın bizim değerlerimizle, kültürümüzle yetişmesini istiyoruz. Bunu da onlara üslubunca, günümüz teknolojisinin imkanlarını da kullanarak, çocukların dünyasına hitap ederek yaptığınız zaman o doğru bilgi, doğru kanalla doğru bir şekilde çocuklara ulaşabiliyor."
"Çocuk yaşta edindiğiniz bilgiler bütün hayatınızı şekillendirir"
Çocuk yaşta öğrenilen bilgilerin kalıcı oluşuna dikkati çeken Paksu, şunları kaydetti:
"Çocuk yaşta verilen bilgi mermere kazınmış yazı gibidir, ömür boyu silinmez. Daha sonra edindiğiniz bilgiler kuma, toprağa yazılmış gibidir, biraz kalır, biraz kalmaz. Çocuk yaşta edindiğiniz bilgiler tüm hayatınızı şekillendirir. Özellikle 06 yaş grubundaki çocuklara verilen bilgi çok önemlidir. Orada çocuk sizden aldığı her şeyi zihnine kodlar ve hayatı onun üzerine şekillenir. Zaten o yaştaki çocuk çok da sorgulamaz ve her aldığını doğru olarak zihnine, dünyasına kaydeder. Daha sonraki yaşlarda bu kısmen azalarak da olsa devam eder. Yani 012 yaş arasındaki çocuğa ailesinden, çevresinden, okulundan, öğretmeninden, okuduğu kitaptan her ne verirseniz o, çocuğun artık hayatıdır. Ondan sonraki bütün öğrendiği şeyleri onun üzerine bina eder. O dönem öğrendikleriyle yeni öğrendiği bilgilerin doğruluğunu ve yanlışlığını test eder. Çünkü onun için doğru bilgi edinilmiştir. Çocuk yaştayken kendi kültürünüzün, milli ve manevi değerlerinizin, geleneğinizin kodlarını doğru verdiğiniz zaman evlatlarınıza, bu onların bütün hayatını şekillendirir."
Paksu, çocuklara sadece bu dünya için değil, ebedi dünya için de mesajlar verilmesi gerektiğini söyleyerek, "Çünkü hayat bu dünyadan ibaret değil ve asıl ebedi hayatın da olacağı bir zamana çocuğu hazırlamak, iman bilincini vermek gerekir. Doğru verdiğiniz bilgiyle bir anlamda onun hayatını kurtarmış olursunuz." ifadelerini kullandı.
"İnsanlığın Muhteşem Hikayesi Peygamberler Tarihi" kitabını yazma sürecine de değinen Paksu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben çocukluğumda babamdan çok peygamber hikayesi dinledim. Kur'anı Kerim'de geçen peygamberlerin yaşadığı olaylar, verdikleri mücadeleler, mucizeler çocukluğumdan itibaren hayatıma ciddi anlamda yön veren şeylerdi. Peygamber dediğiniz zaman imanın temelini teşkil eder, altı iman şartından birisidir. Allah'tan gelen bütün bilgiler peygamberler vasıtasıyla insanlara ulaşır. Doğru, net bilgilerdir ve onların hayatı çok ilginçtir. Peygamberlerin hayatı, şu an günümüzde popüler olan, en çok izlenen filmden daha heyecanlı, daha macera doludur. İnsanlığın bu dünyasını ve ebedi hayatını kurtaran mesajlar içerir. Bende de çocukluğumdan edindiğim bu tecrübeyi şimdi tekrar yazılı hale getirerek, 'bunu çocuklara ve gençlere nasıl anlatabilirim' diye bir fikir oluştu. Okumalarla bilgi tazelemesi ve doğrulaması yaptıktan sonra bunları derledim. Kur'anı Kerim'de geçen peygamberleri çocuklara ve gençlere anlatma niyetim oluştu ve bunun üzerine bu kitabı yazdım. Çok fazla detaya girmeden işin özünü alarak, biraz da ona kurgu katarak hikayeleri yazdım."
Bugüne kadar aralarında "Zufi İle Allah'ın İsimlerini Öğreniyorum", "Robotikuş ve Uzay Gözetleme Kulesi", "Çıkrık ve Masura" serisi ile "Bizi Allah Yarattı"nın da bulunduğu birçok eser kaleme alan Ömer Faruk Paksu'nun yakın zamanda yayımladığı "İnsanlığın Muhteşem Hikayesi Peygamberler Tarihi" adlı kitabı Cezve Kitap'tan okurların beğenisine sunuldu.
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın