Diyarbakır annelerinin evlat nöbeti devam ediyor

DİYARBAKIR (AA) Diyarbakır annelerinin, dağa kaçırılan çocuklarına kavuşma ümidiyle HDP İl Başkanlığı binası önündeki evlat nöbeti sürüyor.

Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin, 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi 275'inci gününe girdi.

Hakkari'nin Yüksekova ilçesinden 6 yıl önce 14 yaşında dağa kaçırılan oğlu Hamza için gelerek evlat nöbetine katılan anne Zümrüt Salim, oğlunu almadan HDP il binası önünden gitmeyeceğini söyledi.

Evladının kandırılarak dağa götürüldüğünü ifade eden Salim, "275 gündür buradayız. Eylemimize devam edeceğiz. Çocuklarımızı almadan gitmeyeceğiz. Sonuna kadar buradayız." dedi.

Oğlu gittiğinden beri hep acı çektiğini aktaran Salim, evladına, "Oğlum Hamza, eğer sen sesimi duyuyorsan, beni görüyorsan çık gel. Burada perişan oldum. Hasta oluyorum oğlum. Bana da yazık oğlum, çık gel. Oğlum dağdan sana fayda yok. O yol senin yolun değil, çık gel, devlete teslim ol." diye seslendi.

"Halkın çocuklarını çalan partinin önündeyiz"

Sur ilçesinden 5 yıl önce 15 yaşında dağa kaçırılan oğlu Özkan için oturma eylemi yapan baba Süleyman Aydın da evlat nöbetine çocuklarına kavuşana kadar devam edeceklerini belirtti.

Eylemdeki kararlılıklarına dikkati çeken Aydın, "275 gündür bu halkın çocuklarını çalan partinin önündeyiz. Bizi görmemezlikten geliyorlar. Hiçbir yere gitmiyoruz. HDP milletvekillerinde vicdan yok. Bunlarda vicdan olsaydı gelir sahip çıkarlardı." ifadelerini kullandı.

Ankara'nın Etimesgut ilçesinde bir gencin, araç içerisinde yüksek sesle müzik dinledikleri için uyardığı kişiler tarafından bıçaklanarak öldürülmesi olayında, HDP'nin, bunu sosyal medyada provokasyona dönüştürmeye çalıştığına işaret eden Aydın, şöyle konuştu:

"HDP ancak provokasyon yapar, başka hiçbir işe yaramıyor. Gerçekten Kürtçeye o kadar değer veriyorsanız gelin burada Kürt ailelerine sahip çıkın. Sosyal medyada o genci gündeme getireceğinize gelin buradaki 140 aileyi gündeme getirin. Gelin bu ailelerin çocuklarını nasıl dağdan getireceğiz, onu bize söyleyin. Gelsinler, ilk başta Kürt ailelerine sahip çıksınlar. Eğer HDP barış istiyorsa, gelsinler çocuklarımıza sahip çıksınlar. Çocuklarımızı PKK'dan istesinler."