Uluslararası Ceza Mahkemesinin yetki kararı, İsrail’in suçlarına karşı adalet isteyen Filistinlilere umut oldu
GÜNDEMGazze Şeridi’ndeki Refah kentinden Cuma elGavl: ”UCM’nin Filistin kararının ardından Filistin topraklarında işlenen insanlığa karşı suçlar, savaş suçları ve soykırımların adil bir şekilde cezalandırılmasını ümit ediyoruz” Filistinli Muhammed elAhras : ”Mahkemeden Filistinlilere adaletle muamele etmesini, insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları işleyen İsrailli yetkilileri cezalandırmasını istiyorum”
GAZZE (AA) HANİ EŞŞAİR İsrail ablukası altındaki Gazze Şeridi'nde yaşayan Filistinliler, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM), İsrail'in Filistin topraklarında işlediği savaş suçlarıyla ilgili soruşturmada yetkili olduğuna karar vermesinin ardından adalet için ümitli olduklarını belirtiyor.
Filistin tarafı, İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında yeni Yahudi yerleşim yerleri açmasını, Filistinlilerin mülklerini hukuksuz şekilde yıkarak toplu cezalandırmalar uygulamasını, barışçıl gösterilere yönelik ihlallerini ve 2014'teki Gazze saldırılarında işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçları 2018'de UCM'ye taşımıştı.
Uluslararası mahkeme geçen ay, 1967 sınırlarındaki Filistin topraklarında yargılama yetkisi olduğuna hükmetti. Dolayısıyla Filistin tarafından mahkemeye iletilen şikayetlerin kovuşturulması ve sorumluların yargılanmasının önünde bir engel kalmadı.
Mahkemenin kararı Filistin tarafında büyük sevinçle karşılanırken, İsrail kararın hukuki olmaktan ziyade siyasi olduğunu ve muhtevası itibarıyla antisemitist bir karar olduğunu ileri sürdü. Bu kararla İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında işlemiş olduğu insanlığa karşı suçlar, savaş suçları ve soykırım nedeniyle yargılanması mümkün hale geldi.
UCM'nin Filistin’in 1967 sınırlarındaki topraklarını kapsayacak şekilde, Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs için yargı yetkisine sahip olduğuna hükmetmesi, İsrail ihlallerine maruz kalan Gazze'deki Filistinlilerin de yeni umudu oldu.
Filistin topraklarında işlenen suçların cezalandırılmasını istiyorlar
Gazze'nin güneyindeki Refah kentinde yaşayan Filistinli Cuma elGavl, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Ağustos 2014'te düzenlediği saldırıda ailesinden 9 kişiyi kaybettiğini belirtti.
Gavl, "UCM'nin kararının ardından Filistin topraklarında işlenen insanlığa karşı suçlar, savaş suçları ve soykırımların adil bir şekilde cezalandırılmasını ümit ediyoruz." dedi.
İsrail'in herkesin evde uyuduğu bir saatte saldırdığını söyleyen Gavl, o gece yaşananları şöyle anlattı:
"Tam anlamıyla bir katliamdı. Bizim ateşkes beklediğimiz bir zamanda İsrail, ailemden 9 kişiyi uykusunda katletti. Geriye sadece kardeşimle, 23 günlük ikiz bebeklerimden biri kaldı. Babam, annem, 10 ve 4 yaşlarındaki çocuklarım, 23 günlük bebeğim ve 3 kardeşim şehit oldu. Bu çocukların suçu neydi?"
UCM'den İsrail'in Filistin topraklarında işlediği savaş suçlarıyla ilgili sorumluların yargılanması için soruşturma başlatmasını isteyen Gavl, "Aslında bu soruşturmaların, işlenen suçların hemen ardından başlatılması gerekiyordu. Ancak UCM'nin bana ve tüm Filistinlilere adil davranacağını ümit ediyorum." dedi.
Gavl, Filistin yönetiminden mahkemenin yetki kararını değerlendirmesini, İsrail suçlarına ilişkin davalar açarak savaş suçlularının cezalandırılması için gereken adımları atmasını istedi.
"Tek bacağımla yaşamaya çalışıyorum"
Gazze Şeridi'nin doğusundaki İsrail sınırında 30 Mart 2018'de "Büyük Dönüş Yürüyüşü" adı altında başlatılan barışçıl eylemlere katılan 33 yaşındaki Filistinli Muhammed elAhras da açılan ateş sonucu sol bacağını kaybetti.
Ahras, "Ben barışçıl gösterilere katıldım. Elimizde silah yoktu. Sadece Filistin bayrağı vardı. Bizim suçumuz neydi. Ben haklarımı istemek için bu gösterilere katıldım bize ateş açıldı. Tahrip uçlu mermi neticesinde sol bacağımı kaybettim. Protez bacak da henüz takılamadı. Tek bacağımla yaşamaya çalışıyorum." dedi.
UCM'nin son kararının ardından adalet için ümitli olduklarını kaydeden Ahras, "Mahkemeden Filistinlilere adaletle muamele etmesini, savaş suçları işleyen İsrailli yetkilileri cezalandırmasını istiyorum." diye konuştu.
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin doğusundaki İsrail sınırında 30 Mart 2018'de "Büyük Dönüş Yürüyüşü" adı altında barışçıl eylemler başlatmıştı.
Sürgün edildikleri topraklarına dönmeyi ve 2006'dan beri Gazze'ye uygulanan hukuksuz ablukanın kaldırılmasını talep eden Gazzeli sivil halkın üzerine İsrail askerlerince ateş açılması üzerine çok sayıda Filistinli şehit olmuş ya da yaralanmıştı.
İsrail'in 2014'te Gazze'ye 51 gün boyunca düzenlediği saldırılarda ise 551'i çocuk olmak üzere 2 bin 158 Filistinli şehit düşmüş, 11 binden fazla kişi de yaralanmıştı.
İlginizi Çekebilir
Zap'ta kilit kapandı
Terör örgütüne "pençe" darbesi Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "Bu yılın başından itibaren 2 bin 564 terörist etkisiz hale getirilmiştir. En son, kahraman Mehmetçiğin büyük özverisi ve gayretiyle artık Zap’ta da kilit kapatılmıştır" dedi.
İsrail'e hiçbir ürünün ihracatına izin vermiyoruz
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Filistin Ekonomi Bakanı’nın özellikle paylaştığı bilgiyi tavsiye ederim. 624 kodu İsrail’e ihracattır. 625 kodu da Filistin’e ihracattır. 624 kodlu hiçbir ürüne izin vermediğimizi söylemek isterim” dedi
Türkiye, İttifakımıza paha biçilmez katkılarda bulunuyor
NATO Genel Sekreteri Rutte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la bir araya gelmeyi sabırsızlıkla beklediğini dile getirerek, "Giderek öngörülemez hale gelen bir dünyada Türkiye, İttifakımıza paha biçilmez katkılarda bulunarak güney kanadımızdaki caydırıcılığı güçlendiriyor" dedi.
Türk Dünyası Şartı kabul edildi
Ortak tarih, ortak edebiyat, ortak kültür... Türk Dünyası, gücünü Türk Devletleri Teşkilatı ile artırıyor. Türk Devletlerinin liderleri kardeşlik bağlarını güçlendirmek ve dayanışma ruhunu sürdürmek için Ortak Türk Dünyası fikrini benimsedi. Peki Türk Dünyası Şartı nedir?