Sürekli yeme isteğine nasıl karşı koyulur?
SAĞLIKBazı insanlar ne kadar yemek yese de hala kendini aç hissediyor. Sürekli yeme ihtiyacıyla baş edemiyorlar. Çözüm ise, buna yol açan tetikleyicilerden uzak durmaktan geçiyor.
“Ne kadar yesem de bir türlü doymuyorum”, “Hep aç hissediyorum”, “Yemek yeme isteğime karşı koyamıyorum”… Benzeri cümleleri kuran ve yeme isteğine bir türlü karşı koyamayan çok sayıda insan var. Sürekli yeme isteği, özellikle obezitenin her geçen gün arttığı günümüzde giderek büyüyen bir sorun haline geliyor.
Peki bazı insanlar neden sürekli yemek yeme isteği duyuyor? Bu sorunun tek bir yanıtı yok... Gerek psikolojik gerekse fizyolojik pek çok sebebi var. Örneğin stres, sıkıntı, yalnızlık hatta öfke gibi olumsuz duygular kişilerde sürekli yeme isteği doğuruyor. Tabii bu işin psikolojik boyutu…
Karşı konulamaz yeme isteğinin bir de fizyolojik boyutu var ki, bunu tetikleyen pek çok faktör bulunuyor. Hormonal sebepler, leptin ve insülin direnci bunlardan birkaçı… Sürekli yeme isteğinin sebeplerini ve çözüm yollarını Sağlık Bilimleri Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Elvan Yılmaz Akyüz'le konuştuk.
Fizyolojik nedenlere bağlı olarak kandaki glikoz seviyesinin düşmesi sonucunda açlık hissi ve buna bağlı olarak besin tüketme isteği oluşuyor. Bunun dışında psikolojik nedenlere bağlı sebeplerle vücudun ihtiyacı olmasa da dürtüsel olarak yeme isteği gelişebiliyor.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Elvan Yılmaz Akyüz
Fizyolojik ve psikolojik nedenler ön planda
Beslenme, her canlının yaşamını sürdürebilmesi için bir ihtiyaç. Bu noktada önemli olan sağlıklı ve kararında beslenebilmek. Çünkü beslenmenin azı kadar fazlası da pek çok sağlık sorununa davetiye çıkarıyor.
Bazı insanlar ise sürekli açlık hissettiği için durmadan yemek yiyor. Peki buna ne yol açıyor? “Açlık fizyolojik ve psikolojik olarak ikiye ayrılıyor” diyerek söze başlayan Doç. Dr. Akyüz şöyle devam ediyor:
“Fizyolojik nedenlere bağlı olarak kandaki glikoz seviyesinin düşmesi sonucunda açlık hissi ve buna bağlı olarak besin tüketme isteği oluşuyor. Bunun dışında psikolojik nedenlere bağlı sebeplerle vücudun ihtiyacı olmasa da dürtüsel olarak yeme isteği gelişebiliyor. Bireyin sürekli yeme istediğinin altında hormonel nedenler olabileceği gibi stres, anksiyete, uykusuzluk gibi durumlar da etkili olabiliyor.”
Aşırı yemek yeme isteğini neler tetikliyor?
Çevresel etkenler de aşırı yeme isteğinin uyanmasında etkili rol oynuyor. Doç. Dr. Akyüz, “Günümüzde yağ, şeker ve lezzet ögeleri artırılmış yiyecekler sıklıkla tok hissettiklerinde bile yemek yemeye neden olabiliyor” diyerek şunları anlatıyor:
“Bu besinlerin tüketilmesi fizyolojik olmayan bir biçimde aşırı yemeyi veya sürekli atıştırma hissini tetikliyor. Bir besini görme, koklama ve reklamlarda izleme gibi çevresel tetikleyiciler veya stres, duygu durumu değişiklikleri, çocukluktan gelen ödüllendirici deneyimler gibi tetikleyiciler bu durumun temelini oluşturabiliyor. Özellikle ana öğünler dışında tercih edilen yiyecekler; örneğin şeker ve şekerli yiyecek-içecekler, işlenmiş gıdalar, bazı gıda katkı maddelerinin sık tüketimi bu tetikleyicilerden bazıları.”
Dengesiz beslenme, protein ve yağdan kısıtlı beslenme, yetersiz su tüketimi, öğün aralarının uzun olması, yeterince uyumamaya ve strese bağlı iştah hormonlarındaki dengesizlik, leptin direnci, insülin direnci, rafine besin tüketiminin fazla olması, posalı besinleri yeteri kadar tüketmeme gibi birçok etken de sürekli atıştırma isteğini artıran nedenler arasında yer alıyor.
İlginizi Çekebilir
Her 10 kişiden biri KOAH
Dünyadaki en yaygın sağlık sorunlarından biri de KOAH… Öyle ki her 10 kişiden birinde görülüyor. Hastalıktan korunmanın başlıca yolu ise sigaradan uzak durmaktan geçiyor.
Sağlık sistemimizi lekelemeye çalışanlara göz açtırmayacağız
Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Özel hastanelere ilişkin denetimler aralıksız devam ederken özel sağlık kurumlarına ilişkin yapısal reformlar da bakanlığımızın gündemindedir. Bütün dünyanın takdir ettiği sağlık sistemimizi, kişisel çıkarları ve maddi menfaatleri için lekelemeye çalışanlara göz açtırmayacağız" dedi.
Dünyanın ilk akciğer kanseri aşısı denemeleri yedi ülkede başlatıldı
Dünyanın ilk mRNA akciğer kanseri aşısı, Türkiye'nin de dahil olduğu 7 ülkedeki hastalar üzerinde denenmeye başladı. Uzmanlar, bu aşının binlerce hayatı kurtarma potansiyelini "çığır açıcı" olarak nitelendiriyor.
30'u yerli 39 ilaç daha geri ödeme listesine alındı
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan düzenlemeyle 30'u yerli üretim olmak üzere 39 ilaç daha geri ödeme listesine alındı.