Sadakataşı Derneği’nden Lübnan’daki Filistinli mültecilere ramazan yardımı
GÜNDEMBEYRUT (AA) Sadakataşı Derneği, ramazan ayı organizasyonu kapsamında Lübnan'daki Filistinli yüzlerce aileye gıda ve nakdi yardımda bulundu.
Sadakataşı Derneği Başkanı Kemal Özdal, AA'ya yaptığı açıklamada, Lübnan'daki mevcut ekonomik kriz ve yeni tip koronavirüs (Kovid19) salgını nedeniyle zor bir ramazanı karşılayan Müslümanları yalnız bırakmamak üzere Türk hayırseverlerin yardımlarıyla geldiklerini söyledi.
Başkent Beyrut ve diğer bölgelerdeki ihtiyaç sahibi Lübnanlıların yanı sıra Filistinli ve Suriyeli mültecileri kapsayacak ramazan organizasyonunda, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım'ın oğlu Erkam Yıldırım'ın da kendilerine eşlik ettiğini dile getiren Özdal, Beyrut'ta Filistinli mültecilerin kaldığı Burc elBaracine kampı ve kuzeydeki Trablusşam kentindeki Nehr elBarid kampında hayat mücadelesi veren yüzlerce aileye gıda kumanyası ve nakdi zekat yardımında bulunduklarını belirtti.
Burc elBaracine'deki işsiz bir aileye de gelir temini projesi çerçevesinde kampta nakliye işlerinde kullanılan bir adet TukTuk aracı hibe ettiklerini aktaran Özdal, ayrıca kampta yıllardan beri tadilatı yapılamadığı için dökülmeye başlayan bazı evlerde gerçekleştirdikleri tadilat çalışmalarıyla da çaresiz mülteci aileleri sevindirdiklerini ifade etti.
Özdal, söz konusu kampta ücretsiz sağlık hizmeti veren polikliniğe de 1 adet kulak muayenesi cihazı teslimi gerçekleştirdiklerini belirterek, "Kulak muayenesinde kullanılan bu cihaz şu ana kadar kampta yoktu. Bu nedenle özellikle çocuklarda görülen kulak rahatsızlıklarında yeterli hizmeti veremiyorlardı." dedi.
Lübnan'da 12 Filistin mülteci kampı var
Lübnan'ın farklı bölgelerinde yer alan ElBiddavi, Burc elBaracne, Sabra ve Şatilla, Ayn elHilve, Nehru'lBarid, Raşidiyye, Burc eşŞemali, ElBas, Vifel, Miye Miye, Dbaye ve Mar İlyas isimli 12 kampta yaşayan Filistinli mülteciler, hayatlarını oldukça zor şartlar altında sürdürüyor.
Birleşmiş Milletler verilerine göre, Lübnan'da 483 binden fazla Filistinli mülteci yaşıyor ancak kayıtlı olmayanlarla birlikte bu rakamın 600 bine kadar çıktığı söyleniyor. Lübnan nüfusunun yaklaşık yüzde 10'unu oluşturan bu mültecilerin yarıdan fazlası (yüzde 62), altyapı ve sosyal imkanların çok kısıtlı olduğu 12 mülteci kampında yaşarken geri kalanları ise kamp çevresinde ve ülkenin farklı bölgelerinde ikamet ediyor.
Mültecilerin statüsüne ilişkin 1951 Sözleşmesi ve 1967 Protokolü'ne taraf olmadığı için mültecilerin haklarının korunması konusunda sorumluluk kabul etmeyen Lübnan, İsrail'den sonra Filistinli mültecilerin en fazla hak ihlaline maruz kaldığı ülke konumunda.
Nüfusunun yarısı 25 yaşın altında olan bu kampların iç güvenliği, farklı Filistinli gruplar tarafından sağlanıyor. Bazı kamplarda bu gruplar tarafından oluşturulan ortak güvenlik birimleri bulunuyor. Yabancılar için girişlerin izne tabi tutulduğu kampların giriş ve çevresinde Lübnan ordusu görev yapıyor.
Altyapısı olmayan kamplarda, en büyük sorunların başında su ve elektrik sıkıntısı geliyor. Nüfus artışının hızla devam etmesi de eğitim ve sağlık imkanlarının her geçen gün daha da yetersiz kalmasına neden oluyor.
Lübnan'daki Filistinli mülteciler mevcut ekonomik kriz ve Kovid19 salgını nedeniyle her geçen gün artan işsizlik ve yoksullukla boğuşuyor.
İlginizi Çekebilir
Zap'ta kilit kapandı
Terör örgütüne "pençe" darbesi Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "Bu yılın başından itibaren 2 bin 564 terörist etkisiz hale getirilmiştir. En son, kahraman Mehmetçiğin büyük özverisi ve gayretiyle artık Zap’ta da kilit kapatılmıştır" dedi.
İsrail'e hiçbir ürünün ihracatına izin vermiyoruz
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Filistin Ekonomi Bakanı’nın özellikle paylaştığı bilgiyi tavsiye ederim. 624 kodu İsrail’e ihracattır. 625 kodu da Filistin’e ihracattır. 624 kodlu hiçbir ürüne izin vermediğimizi söylemek isterim” dedi
Türkiye, İttifakımıza paha biçilmez katkılarda bulunuyor
NATO Genel Sekreteri Rutte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la bir araya gelmeyi sabırsızlıkla beklediğini dile getirerek, "Giderek öngörülemez hale gelen bir dünyada Türkiye, İttifakımıza paha biçilmez katkılarda bulunarak güney kanadımızdaki caydırıcılığı güçlendiriyor" dedi.
Türk Dünyası Şartı kabul edildi
Ortak tarih, ortak edebiyat, ortak kültür... Türk Dünyası, gücünü Türk Devletleri Teşkilatı ile artırıyor. Türk Devletlerinin liderleri kardeşlik bağlarını güçlendirmek ve dayanışma ruhunu sürdürmek için Ortak Türk Dünyası fikrini benimsedi. Peki Türk Dünyası Şartı nedir?