Kendinize İtiraf
KONUK YAZARLARHarika seçmene sahip bir muhalefet söz konusu. Herkesin üzerine basıp, ezip, yere yapıştıran bir yönetim var. Seçmenleri kendilerinden hiç rahatsız olmuyor. Hatta tam tersi 'ne yapıyorlarsa doğrudur’ edasıyla başlarına taç yapıyorlar. İktidarın yaptığı bin bir proje ve yeniliklerin her birinde muhakkak şikayet edilecek noktalar bulanlar nedense sus pus. Bu inancınızdan ve sabit fikrinizden dolayı sizleri alkışlıyorum. Hiç çalışmayıp herkesi kucaklayan değil yok sayan bir yönetim, ama sizler gibi çok çalışıp hep savunan bir seçmen kitlesi. Daha ne olsun.
Reva mı sizlere böyle bir muhalefet ?
Nasıl olsa her şekilde aynı kişilerin oyu bizde diye kendinden eminler. 'Hiç gayret etmeye gerek yok, oturduğumuz yerden 3-5 yalan dolanla her şeyi birbirine katıp maaşımızı alıyoruz, dışardan destekleyenler de var, karnımız tok sırtımız pek' anlayışıyla yıllar yılları kovaladı. Arada cumhuriyet mitingleri yapıp darbe diye el açıp umut bekleyenler. Bu muhalefet rotasını navigasyona bile yazamazsın çünkü rota da yok. Hiç olmadı ki. 'Biz çalışmıyoruz hükümeti de çalıştırtmayız’ zihniyeti öyle yer etmiş ki kafalarında.. Kim gelse bu kadar performansı havada karada yapar bence. Aramaya dahi gerek yok.
Öyle ki muhalefetin yalanları dahi, iktidarın yaptıklarıyla boy ölçüşecek durumda değil.
Buna bir dur demek gerekmez mi? Şimdiye kadar desteklediniz de ne oldu? Hep hezimet, hep hezimet. Akıllı, becerikli, sadece milleti için çalışacak bir muhalefet ülkemiz için muhakkak ki daha iyi. Bir nevi sigorta.
Bir de iktidar kanadına bakalım. Orada çok iyi bir yönetim söz konusu. Sabah akşam üretimde, milletimi rahata, iyiye nasıl taşıyabilir, gelecekte kendine yeter en güçlü on ülke arasına nasıl girebilirim düşüncesinde, farklı stratejik planlarda. Ama orada da en küçük yalana uyacak, kafasını bulandıracak ve sahiplenmek, araştırmak, savunmak yerine yelkenleri hemen suya indirecek bir kesim var. 'Her şey ortada, hep aynı nakarat, yemezler artık' nedense diyemiyorlar. Herkes kendi hayatında, her şeyi mükemmel yapmış ve yapıyormuş gibi hemen bir yanlış bulmaya şartlanmış durumda. Pireyi deve yapmaya mahir olanlar da körüklemekte. Goethe 'mükemmel insanların aksayan tarafları daha çok göze batar' demiş, işte aynen o hesap. Tarihe bir bakalım yanlışsız bir yönetici, alim, kral, bilim insanı var mı? Ama çok yanlış var, az yanlış var. Büyük yanlış var, küçük yanlış var. Kimi zaman ne kadar dikkat etsen de evdeki hesap gerçekten bazen çarşıya uymuyor. Her işte bunu yaşamak mümkün. Kabul etmek gerekir ki aksaklıklar çıkıyor.
Peki ne yapmak lazım? Muhalefet için; kişiler aynı olduğu müddetçe bir değişiklik beklememek lazım. Bu herkesçe malum. Başkalarından saklasanız dahi kendinize itiraf edin. Korkmayın kimse duymaz . Senelerdir yaşananlar ortada. O.Wilde’a göre 'insanı en kolay aldatan sevgidir' sözünü unutmamak gerekir. Gerçekten de öyle değil midir. Gerçi buradaki sevgi midir yoksa Erdoğan nefreti midir orasını bilmek zor ama. Bundan sonrası için her durumda desteklerini esirgemeyen seçmen grubunun bir ders vermesi gerekir.
Belki (ihtimal) bu mesajdan anlarlar. Çünkü bu şekilde ahtapot misali farklı mecralara kolları uzatıp saçma sapan düşünce ve insanlarla birlik olarak nereye kadar gidebilirler. Ne tür komik, uyduruk, beceriksiz, halkla çelişen, herkesi küçük gören, bugün böyle yarın şöyle hareket eden, bir dediği diğer dediğine taban tabana zıt durumlara varabilirler. Üstelik bir de (söyledikleri yalanları ) unutan. Gerçekten neyi nasıl yapacaklarını tahayyül etmek o kadar zor ki.
Düşünsenize iktidarın seçmenleri ile muhalefetin seçmenleri yer değiştirse nasıl bir manzara olurdu? (Çok değil sadece 3-5 sn. düşünün )
İktidar destekçileri de akıllarını başlarına alıp kendilerini piyon şekline dönüştürmeden, bir vizyon üstlenip uygulamada ortaya çıkacak aksaklıkları (ki her zaman olagelen) giderme yolunda ellerinden geleni yapmaya çalışsalar, hem kendimize hem hepimize katkı sağlayacaktır. Bu katkı milli birliğimiz ve beraberliğimiz için hem maddi hem de manevi kazanç olacaktır.
Bizler bu toprağın yerlileri ve aşıkları olarak safları sıklaştırıp ortak paydada bulaşalım. Körü körüne oturduğumuz dalı nefret uğruna kesmeyelim. Aksini düşünenleri engin bilgileriyle maşası olduğu memleketlere Merhum Barış Manço’nun 'el salla' şarkısıyla tez zamanda yolcu edelim.
Allah vatanımızı böldürmesin, bayrağımızı indirmesin, ezanlarımızı dindirmesin.
İlginizi Çekebilir