© Müzakerat 2017 - 2021

Katarlı düşünür Dr. Jassim Sultan, ”Doğudan Batıdan Sohbetler”e konuk oldu:

”Biz şu anda sanal dünyanın gerçek dünya olarak sunulduğu ve sanalın gerçekliğe dönüştüğü bir dönemdeyiz. Halihazırda dünya vaktini sanalda geçiriyor. Fakat önümüzdeki yıllarda insanlar tüm hayatlarını sanal dünyada geçirecek, hakiki dünyayla bağları azalacak. Bu nasıl bir değişim getirecek hepimize?” ”Şu an milyonlarca insan göç ediyor ve yarın bir gün herkes göç edebilir. Dünyada göç eden 3 kişiden biri Müslüman. Kitlesel göçlerin maruz bıraktığı sorunlar kapsamında göç edenlerin gittikleri diyarda nasıl bir hukukla, adaletle var olacaklar. Buna da kafa yormamız lazım”

İSTANBUL (AA) Taksim Camii Kültür Merkezi tarafından düzenlenen "Doğudan Batıdan Sohbetler" başlıklı programın ilkine Katarlı düşünür, yazar ve edebiyatçı Dr. Jassim Sultan konuk oldu.

Gazeteci Turan Kışlakçı'nın yönettiği "Gelecekteki Sorular" başlıklı söyleşi, Taksim Camii Divan Salonu'nda gerçekleştirildi.

Wijdan Culturel Center'in yöneticiliğini yapan Dr. Jassim Sultan, yaklaşık bir buçuk saat süren programda, İbn Tufeyl'in Hay bin Yakzan ve Daniel Defoe'nin Robinson Crusoe hikayelerinin karşılaştırmasını yaparak, gelecekte gerçekleşebilecek toplumsal sorunlar üzerine konuştu.

Türkçeyi öğrenmeye çalışan ve kitapları Mana Yayınları'ndan çıkan Sultan, düşünce ve fikir bağlamında dünya toplumlarının maruz kaldığı durumlara değinerek, "Şu an gerçekten dünya üzerinde çok ciddi bir mücadele ve çekişme yer alıyor. İnsanın onuruna dair bir takım tasavvurlar söz konusu. Günlük hayatımızda bu konuyla ilgili bilimsel bir takım konular var. İlmin yeri, önemi nedir normal hayatımızda? Vakit, zaman unsurları da önemli. Toplumlar da bu konularda genelde değerlerle ilgili konuşurlar. Fakat bu değerlerin gerçeklikte bir yansıması yok." dedi.

Sultan, gelecekte karşılaşılacak problemlerin en büyüklerinden birinin ekonomi olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Gelecekte karşılaşacağımız bir diğer sorun ise siyasal sistemler. Yani burada özellikle kastettiğim ve konuşmak istediğim şey bireysel olarak kişilerin kamu ve kamuoyuna mal olacak birtakım işlerde ve düzenlerde nasıl bir katkı ya da nasıl bir görüş sunabilecek? Yani bu konuların hepsini belki zihinlerimiz, akıllarımız çok basit bir şekilde algılayabilir. Fakat burada zihnimizi ve aklımızı bir başka aleme götürüp gerçekten hayrette bırakacak bir başka şey teknoloji. Peki teknoloji bizi nereye götürecek? Şu anda yapay zeka sektörüyle ilgili girişimlere ve yaratıcılığa baktığımızda, insanın karşı karşıya kalmış olduğu sorunların çözümünde yapay zeka ile normal insan aklı yarışabilecek."

"Sanalın gerçekliğe dönüştüğü bir dönemdeyiz"

Gelişen teknolojiyle birlikte artık insanın kodları olan genlere müdahale edildiğine dikkati çeken Dr. Jassim Sultan, "Enerji söz konusu olduğunda da burada gerçekten çok ciddi gelişmeler var. Şu an bitkiler güneşten enerji üretimi yapabiliyor. Şu an doğanın kendi başına üretmiş olduğu bu enerjiyle, yapay şekilde üretilen enerjinin gelecekteki konumu ne olacak ? Yapay enerjilerin doğal enerjiye karşı bu mücadelesinin gelecekte insanlara, medeniyetlere etkisi, çekişmeler nasıl olacak? Silahlanmayla ilgili de gerçekten çok ciddi ve tehlikeli gelişmeler söz konusu." diye konuştu.

Sultan, tüm bu konular karşısında insanın karar mekanizması içerisindeki yerinin ne olacağına dair araştırmalar yapıldığını aktararak, şunları kaydetti:

"Biz şu anda sanal dünyanın gerçek dünya olarak sunulduğu ve sanalın gerçekliğe dönüştüğü bir dönemdeyiz. Halihazırda gerçekte dünya vaktini sanalda geçiriyor. Fakat önümüzdeki yıllarda insanlar bütün hayatlarını sanal dünyada geçirecek, hakiki dünyayla konuları olmayacak. Bu nasıl bir değişim getirecek hepimize? Bütün bunlar, hem toplumu hem insanı hem felsefeyi, siyaseti, sosyolojiyi değiştirecektir. Bunu oturup düşünmemiz gerekiyor. Aynı şekilde bu durum insanın düşüncelerini ve insanın çevresiyle olan ilişkilerini de etkileyecektir. Gerçekten bu basit ve ikincil bir konu değil. Bu dönüşümün nerede duracağını ve bunun içinin neyle doldurulacağını kestiremeyecek bir duruma gelebiliriz. Bütün değişimi ve dönüşümü kontrol altında tutabilecek miyiz? Bizler Müslüman toplumlar olarak, bütün bu değişim ve dönüşümün olumsuz tarafına katkı yapan bir toplum mu olacağız?"

"Kitlesel göçlerin maruz bıraktığı sorunlara kafa yormamız lazım"

Herkesin şu anda bireysel özgürlük konusunu tartıştığına işaret eden Dr. Sultan, "Bu konu sorun olarak gittikçe büyüyecek. Şu anda birçok toplumda evlilikle ilgili konular, evlilik dışı ilişkiler farklı şekilde düşünülmeye başlandı. Biz bu konuları bilimsel açıdan düşünmüyoruz. Artık tüm dünya evlilik mefhumunu farklı tanımlıyor. Bunun medya tarafından cevaplanmasını bekliyoruz. Fakat beklerken dünya başka bir hal alacak. Şu an içerisinde yaşadığımız bir başka sorun da, savaşlardan ya da farklı sebeplerden dolayı ortaya çıkan kitlesel göçler. Şu an milyonlarca insan göç ediyor ve yarın bir gün herkes göç edebilir. Dünyada göç eden 3 kişiden biri Müslüman. Kitlesel göçlerin maruz bıraktığı sorunlar kapsamında göç edenlerin gittikleri diyarda nasıl bir hukukla, adaletle var olacaklar. Buna da kafa yormamız lazım. İnsanlar artık eğlencenin peşinde. Toplum içerisinde eğlenceye olan rağbet birçok normu da değiştirecektir. Batı'da yaşayan birçok anne bana 'çocuğumu koruyamıyorum, nasıl koruyabilirim' diye mesajlar atıyor. Toplumun gelişmesiyle beraber bu sorulara cevap verecek insanların çok zeki olması lazım. Bu soruların kökünde düşünce sistemi vardır." değerlendirmesinde bulundu.

"Dirilişten Uyanışa", "Toplumsal Dönüşümün Yasaları", "Stratejik Tarih Yorumu", "Tarihsel Hafıza" ve "Stratejik Düşünme" kitaplarını kaleme alan Dr. Jassim Sultan, tüm bu sorunlara devletlerin ya da siyasilerin değil, entelektüel ve aydınların, aynı zamanda sivil toplum örgütlerinin kafa yorması ve çözüm bulması gerektiğini ifade etti.






İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER