İtiraf ve İftira
KONUK YAZARLARAziz Pelit
Sayın Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısındaki itirafları ve iftiraları:
1-) 2003'te Irak'ta askerimize çuval olayını hatırlatıp, o dönem Başbakan olan Reisin bir şey yapmadığını söyledi! “yarına kalır ama yanına kalmaz” düsturu çerçevesinde, ABD’nin desteklediği terör örgütleriyle mücadelenin, şu anda gelinen noktada gerekli cevap verilmiş̧ olmasının cinnet halimi bu söylev?
2-) Sarı kız ve ay ışığı darbe planlarından dolayı FETÖ ile işbirliği yapılıp ordu mensuplarının içeri atıldığını söyledi. Esasında bu olayda da, on senede bir ihtilal, beş̧ senede bir ekonomik krizlerin arkasında yer alan vesayet rejiminin sonu getirildi... Bundan rahatsız olmuş̧ anlaşılan! Şu anki TSK ya saldırma sebebini bir yerde itiraf etti.
3-) Davutoğlu’nun Başbakan olduğu dönemde, Süleyman Şah türbesinin taşınması ve Rus uçağının vurulmasında, Reisin Başbakan olduğunu ve apar topar Rusya’dan aman dilemek için, Putin’in kapısında saatlerce bekletildiğini ve hatta yorulup sandalyede oturmak zorunda kaldığını söyledi. Yani bu kumpasın içinde yer aldığını bir yerde itiraf etmiş̧ oldu. Hatta Davutoğlu ile ilgili hiçbir şey söylemeyip, bir de üstüne üstlük her zaman yaptığı gibi Reisin Başbakan olduğu yalanını milletin gözüne baka baka söyleyerek yaptı. Reisin o dönem Başbakan olan, Davutoğlu’nu azletmesinin sebeplerinden biride bu olaydır ve bu yalanı salondaki şak şakçıların birçoğu alkışladı. Bir de dikkatimi bir şey çekti salonun yarısından çoğu boştu ve hiç̧ bir şekilde alkışlamayan milletvekilleri bayağı fazlaydı!
4-) FETÖ ile işbirliği yaptığını iddia ettiği AK Parti’ye, o dönem Fetönün suni bir cemaat yapılanması zannedip, sürekli eleştiren CHP zihniyeti, 17-25 Aralık ve 15 Temmuzdan sonra, esasında bunların kendileri gibi terörist olduklarını anlamalarıyla birlikte takındıkları tavır ve iş birliği yapıyor olmalarıdır irdelenmesi gereken… Esasında bu tezin sürekli olarak vurgulanması gerekli, FETÖ ile işbirliğinden dolayı Ak partiye nefret duyduğunu söyleyen CHP seçmenine.
5-) Ordunun Mustafa Kemal’in ordusu olduğunu vurgulamasında, esasında; 80 yıldır Mustafa Kemal’i istismar ederek oluşan vesayete duyulan özlemdir ve ordunun artık gerçek anlamda milli olmasını hazmedememe cinnetidir. Gazi hayatta olsa, şu hallerinden dolayı sopayla kovalardı bunları…
6-) Hükûmetin, 180 küsur milyar dolar İngiliz tefecilerine, 18 yılda para kaptırıldığını söylemesi; IMF’den neden borç̧ almadığımızın başka bir söylevi. Çünkü IMF ile Stand by Anlaşmaları yapılmak suretiyle, memleketi soymanın, bankaları hortumlamanın, ekonomiyi baskı altında tutmaya duyulan özlemdir esasında.
7-) Reisin servetinin kendisine şantaj aracı olarak kullanılması ve bu durumun milli güvenlik sorunu olduğunu söylemesi ve yine belden aşağı vurarak, yalan-dolan-iftira siyasetine sarıldı. Yahu Bay Kemal; adamın böyle bir zaafı olsaydı o dönem korumalığını yapanlar dâhil çok yakınında olan hainler, hatta birlikte siyaset yaptığı kişiler seninle birlikte hareket ediyor olmasına rağmen, karşı siyaset yapıyor olmalarına rağmen, deşifre etmezler miydi? Hatta senin böyle bir duyumun olacak da açıklamayacaksın. Olmayan algılar için iftira atan sen, sürekli attığın iftiralarla tazminatlar ödeyen sen, her fırsatta belden aşağı vurmayı karakterin haline getiren sen, bunu açıklamayacaksın öylemi?
Peki, hala neden kıvırıyorsun?
Neden hala Lafügüzaf yapıyorsun?
Bir cevap ver! Orduya satılmış̧ diyen, hakaret eden milletvekilin için ne dedin?
Her şeyi söyledin ama bunu hala söylemedim!..
İlginizi Çekebilir