Fındık zararlıları ile mücadele dönemi başladı
GÜNDEMOMÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sebahat Sullivan: ”Kış mevsiminde veya bahar başlangıcında kozalakların toplanıp atılması olan mekanik mücadele, kozalak akarlarına karşı oldukça etkili bir yöntem ve mutlaka yapılmalıdır”
SAMSUN (AA) Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sebahat Sullivan, fındık kozalak akarlarına karşı yapılan mekanik mücadele ile ilgili uyarılarda bulundu.
Sullivan, AA muhabirine, Türkiye'de 700 bin hektardan fazla alanda fındık yetiştirildiğini, verim düşüklüğüne yol açan en önemli zararlı etmenin ise fındık kozalak akarları olduğunu söyledi.
Türkiye'nin fındık üretimi bakımından dünyada ilk sırada yer almasına rağmen birim alandan elde edilen verimin düşük olduğunu dile getiren Sullivan, bunun da fındık kozalak akarlarından kaynaklandığına işaret etti.
Kozalak akarlarıyla mücadelenin bu dönemde doğru yapılmasının önem taşıdığını vurgulayan Sullivan, şöyle devam etti:
"Kış mevsiminde veya bahar başlangıcında kozalakların toplanıp atılması olan mekanik mücadele, kozalak akarlarına karşı oldukça etkili bir yöntem ve mutlaka yapılmalıdır. Milimetrenin onda biri kadar büyüklükte olan, gözle görülmeyen bu canlılar meyve verecek gözlerde kozalak, mantar veya gül diye adlandırılan anormal oluşumlara neden olmalarının yanı sıra, tomurcuk dökümlerine de yol açmaktadır. Sürgünlerde kuruma, çalılaşma meydana getirmektedir. Özellikle bu zararlıya karşı hassas olan tombul, mincane ve uzunmusa çeşitlerinde yüzde 70'lere varan zarar görülmektedir. Bahçelerinde bu çeşitleri bulunduran çiftçilerin mücadelede daha dikkatli olması gerekmektedir."
Bu yıl Samsun, Ordu, Giresun ve Sakarya gibi ilerdeki fındık bahçelerinde aşırı miktarda kozalak akarına rastlandığını anlatan Sullivan, son yıllarda özellikle sahil kesimi başta olmak üzere hızla yayılan fındık kozalak akarlarının önemli ekonomik kayıplara neden olduğunu ifade etti.
Üreticilerin bu dönemde mücadele konusunda duyarlı olması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Sebahat Sulivan, şunları kaydetti:
"İçindeki yararlı akarlar ve böcekler kış döneminde de hareketli olduklarından kozalaklar toplandıktan sonra yere atılmalı, kesinlikle yakılmamalıdır. Yararlı akarlar kuruyan kozalakları terk ederek başka canlılar üzerinde beslenip faaliyetlerini sürdürebilirler. Fındık kozalak akarları ise çok yavaş hareket ettikleri ve olumsuz çevre şartlarından çok çabuk etkilendikleri için kozalakları terk edemezler ve kuruyanların içinde besin bulamadıkları için ölüp yok olurlar."
Sullivan, nisan sonu, mayıs başındaki kimyasal mücadelenin ise kesinlikle rastgele yapılmaması gerektiğinin altını çizerek, "Kimyasal mücadeleye karar verebilmek için bahçelerde mutlaka kozalak sayımı yapılmalıdır. Kimyasal mücadele için ekonomik eşik, bir dalda ortalama 5 kozalak olarak tespit edilmiştir. Kozalak sayısı 5'ten az ise ilaçlama yapmaya gerek yoktur." dedi.
Prof. Dr. Sullivan, mekanik mücadele ile ardından yapılacak kimyasal mücadelenin fındık verimi ve kalitesi açısından önem taşıdığını, üreticilerin bu konuda hassas davranmaları gerektiğini sözlerine ekledi.
İlginizi Çekebilir
Zap'ta kilit kapandı
Terör örgütüne "pençe" darbesi Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "Bu yılın başından itibaren 2 bin 564 terörist etkisiz hale getirilmiştir. En son, kahraman Mehmetçiğin büyük özverisi ve gayretiyle artık Zap’ta da kilit kapatılmıştır" dedi.
İsrail'e hiçbir ürünün ihracatına izin vermiyoruz
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Filistin Ekonomi Bakanı’nın özellikle paylaştığı bilgiyi tavsiye ederim. 624 kodu İsrail’e ihracattır. 625 kodu da Filistin’e ihracattır. 624 kodlu hiçbir ürüne izin vermediğimizi söylemek isterim” dedi
Türkiye, İttifakımıza paha biçilmez katkılarda bulunuyor
NATO Genel Sekreteri Rutte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la bir araya gelmeyi sabırsızlıkla beklediğini dile getirerek, "Giderek öngörülemez hale gelen bir dünyada Türkiye, İttifakımıza paha biçilmez katkılarda bulunarak güney kanadımızdaki caydırıcılığı güçlendiriyor" dedi.
Türk Dünyası Şartı kabul edildi
Ortak tarih, ortak edebiyat, ortak kültür... Türk Dünyası, gücünü Türk Devletleri Teşkilatı ile artırıyor. Türk Devletlerinin liderleri kardeşlik bağlarını güçlendirmek ve dayanışma ruhunu sürdürmek için Ortak Türk Dünyası fikrini benimsedi. Peki Türk Dünyası Şartı nedir?