EğitimBirSenden okul müdürlerine ilişkin rapor
GÜNDEMMemurSen ve EğitimBirSen Genel Başkanı Ali Yalçın: Milli Eğitim Bakanlığı, eğitim yöneticilerinin yetiştirilmesinde koordinatör değil icracı konumda olmalı, üniversiteleri ya da diğer kuruluşları adres göstermek yerine eğitime dair kapasitesini yönetici yetiştirmede devreye sokmalıdır Norm sayıları 105 bin 755 ve dolu kadro sayısı 84 bin 853 olan eğitim kurumu yöneticilerinin tamamı, mesleki gelişim programlarına alınmalı ve eğitim yönetiminin gerektirdiği bilgi, beceri ve tutumlarla donatılmalı
ANKARA (AA) MemurSen ve EğitimBirSen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Milli Eğitim Bakanlığı, eğitim yöneticilerinin yetiştirilmesinde koordinatör değil icracı konumda olmalı, üniversiteleri ya da diğer kuruluşları adres göstermek yerine eğitime dair kapasitesini yönetici yetiştirmede devreye sokmalıdır." dedi.
Yalçın, sendika tarafından hazırlanan "Eğitim Kurumu Yöneticilerinin Seçimi ve Yetiştirilmesi: Tespitler ve Bir Model Önerisi" başlıklı raporu düzenlediği basın toplantısında açıkladı.
Hazırladıkları raporla, eğitim kurumu yöneticiliğinin sistemdeki yeri ve yasal konumu üzerinden yetiştirme, seçme ve atama süreçleri hakkında uygulanabilir öneri geliştirmeyi amaçladıklarını ifade eden Yalçın, bu doğrultuda raporda çözüme yönelik veriye dayalı analizler yapmaya gayret ettiklerini söyledi.
Ali Yalçın, müdürlük, müdür başyardımcılığı ve müdür yardımcılığının ilgili mevzuatta ikinci görev olarak tanımlandığını belirterek, "Bu, eğitim kurumu yöneticiliğini meslek değil meşgale olarak görmek, uzmanlaşmasını istememek, önemli ve değerli görmemek, profesyonellikle temas etmesini engellemektir. Sorunu görmek ve çözmek noktasında doğru hamle, eğitim kurumu yöneticiliğine mahsus kadro oluşturmak ve yöneticileri bu kadrolara atamaktır." değerlendirmesini yaptı.
Eğitim kurumu yöneticiliğinin ön şartının öğretmenlik olması gerektiğine işaret eden Yalçın, raporda incelenen ülkelerin tümünde birinci şartın bu olduğunu bildirdi.
Milli Eğitim Bakanlığının eğitim yöneticilerinin eğitimini bizzat gerçekleştirmesi gerektiğini belirten Yalçın, "Bakanlık, eğitim yöneticilerinin yetiştirilmesinde koordinatör değil icracı konumda olmalı, üniversiteleri ya da diğer kuruluşları adres göstermek yerine eğitime dair kapasitesini yönetici yetiştirmede devreye sokmalıdır." dedi.
Yalçın, eğitim kurumu yöneticilerinin ücretinin, kariyer milli eğitim uzmanından düşük olmaması gereğini de vurguladı.
Eğitim yöneticiliği mevzuat ve uygulamalarında istikrarın önemine değinen Yalçın, bu alanda yayımlanan yönetmeliklerin bir yıldan daha kısa sürede yürürlükten kalkmasının temel bir sorun yarattığını söyledi.
"Önce yetiştirmeli sonra seçmeli"
Ali Yalçın, Bakanlığın, eğitim kurumu yöneticiliğinde önce yetiştirme sorumluluğunu almasını, sonra seçme ve atama yetkisine odaklanmasını istedi.
Sürekli nitelikteki yönetici yetiştirme programlarıyla, adaylar dahil yöneticilerin etkili yöneticilik bilgi ve becerisini geliştirmelerine destek verilmesi gereğine işaret eden Yalçın, konuya ilişkin rapordaki önerileri şöyle anlattı:
"Eğitim vermeden sınava tabi tutmak, atama yaptıktan sonra bilgi ve tutumların güncellenmesini sağlayacak eğitim imkanları sunmamak, eğitim yöneticiliğine dair en büyük hata ve eksiklerimizin başında yer alıyor. Norm sayıları Ocak 2019 verilerine göre 105 bin 755 ve dolu kadro sayısı da 84 bin 853 olan eğitim kurumu yöneticilerinin tamamı, mesleki gelişim programlarına alınmalı ve eğitim yönetiminin gerektirdiği bilgi, beceri ve tutumlarla donatılmalıdır. Bu çerçevede, eğitim kurumu yöneticilerinin her yıl asgari 30 saat olmak üzere nitelikli ve uygulamaya dönük hizmet içi eğitim görmeleri mutlaka sağlanmalıdır. Bütün bu hususlar gözetilerek hem yönetici adaylığı sıfatının kazanılması hem de yöneticilerin niteliklerini artırma ihtiyaçlarının karşılanması işlevini görmeye dönük eğitim programları Bakanlık tarafından tasarlanmalı ve gerçekleştirilmelidir."
"İlk basamak müdür yardımcılığı olmalı"
Yalçın, müdür yardımcılığının eğitim kurumu yöneticiliğinde ilk basamak olmasının önemine dikkati çekti.
Müdür yardımcısı olmak için yazılı ve sözlü sınav şartı uygulamasının devam etmesi gereğini dile getiren Yalçın, yazılı ve mülakat komisyonlarının yapacakları tüm değerlendirmelerde, liyakat, adalet, hakkaniyet, objektiflik, şeffaflık ve etik ilkelerin esas alınması gerektiğini vurguladı.
"Yönetim ve denetim" alanında yüksek lisans yapanların yazılı sınavdan muaf tutulmasını öneren Yalçın, ancak belli bir süre müdür yardımcılığı yapmış olanların eğitim kurumu müdürlüğü sınavına girebilmesi, bu alanda doktora veya tezli ve tezsiz yüksek lisans yapanların ise yazılı sınavdan muaf tutulması gerektiğini belirtti.
Ali Yalçın, "Mevcut eğitim kurumu yöneticilerinin müktesep haklarının korunması, hukuk devletinin bir gereğidir. Bu nedenle, görevde bulunan müdür ve müdür yardımcılarının kazanılmış hakları korunmalı ve görevlerine devam etmeleri sağlanmalıdır." ifadelerini kullandı.
İlginizi Çekebilir
Türkiye, İttifakımıza paha biçilmez katkılarda bulunuyor
NATO Genel Sekreteri Rutte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la bir araya gelmeyi sabırsızlıkla beklediğini dile getirerek, "Giderek öngörülemez hale gelen bir dünyada Türkiye, İttifakımıza paha biçilmez katkılarda bulunarak güney kanadımızdaki caydırıcılığı güçlendiriyor" dedi.
Türk Dünyası Şartı kabul edildi
Ortak tarih, ortak edebiyat, ortak kültür... Türk Dünyası, gücünü Türk Devletleri Teşkilatı ile artırıyor. Türk Devletlerinin liderleri kardeşlik bağlarını güçlendirmek ve dayanışma ruhunu sürdürmek için Ortak Türk Dünyası fikrini benimsedi. Peki Türk Dünyası Şartı nedir?
Yetkisiz çakar ve ruhsatsız silaha cezalar arttırıldı
Yetkisiz çakar kullanımına ve ateşli silahlara yönelik cezaların artırılmasını da içeren kanun teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı.
Cumhur İttifakı'nda görüş ayrılığı yok
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Cumhur İttifakı Türkiye Cumhuriyeti'dir, Türk milletinin özüdür. Yedi düvel topuyla tüfeğiyle üzerimize gelse bile ilke ve irademizden milim taviz vermedik, vermeyeceğiz" dedi.