Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BAE ziyareti ticarette ve yatırımda yeni fırsatlar oluşturacak
GÜNDEMCumhurbaşkanı Erdoğan'ın Birleşik Arap Emirlikleri'ne yapacağı ziyaretin, Türkiye'nin bu ülke ve bölgeyle ticaret hacminin artmasını sağlaması ve yeni yatırımlar için fırsat oluşturması bekleniyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed El Nahyan'ın 24 Kasım 2021'de Türkiye'ye gerçekleştirdiği ziyaretin ardından Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) 14-15 Şubat’ta iade ziyareti yapacak.
Erdoğan, ziyareti sırasında Abu Dabi ve Dubai'de temaslarda bulunacak.
Erdoğan'ın Dubai Expo'da "Türk Milli Günü"nün açılışını gerçekleştirmesi ve iş insanlarıyla bir araya gelmesi planlanıyor.
Ayrıca, iki ülke arasında 24 Kasım 2021'de başlayan yatırım sürecinin ardından yeni anlaşmaların imzalanması öngörülüyor.
BAE'ye ihracat 2021'de yıllık bazda katlandı
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Türkiye ile BAE arasındaki ticaret hacmi geçen yıl 2020'ye kıyasla yaklaşık yüzde 9 azalarak 7,5 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Söz konusu dönemde Türkiye'nin BAE'ye ihracatı yüzde 91 artışla yaklaşık 5,2 milyar dolara çıkarken bu ülkeden ithalatı yüzde 58 azalarak 2,4 milyar dolar olarak kayıtlara geçti.
Son 10 yılda ikili ticaret hacminin en yüksek gerçekleştiği yıl 14,7 milyar dolarla 2017 oldu.
Geçen yıl hem ihracatta hem ithalatta öne çıkan fasıl "kıymetli veya yarı kıymetli taşlar, kıymetli metaller, inciler, taklit mücevherci eşyası, metal paralar" oldu. Söz konusu fasılda BAE'ye 3,1 milyar dolarlık ürün satılırken, 1,7 milyar dolarlık ürün alındı.
"BAE'ye ihracatta kullanılmayan potansiyel 1,8 milyar dolar düzeyinde"
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-BAE İş Konseyi Başkanı Tevfik Öz, AA muhabirine, ziyaretin iki ülke ekonomik ilişkilerine sağlayacağı katkıya ilişkin değerlendirmede bulundu.
İki ülke arasındaki ilişkilerde yaşanan olumlu gelişmelerin hızla ticari ve ekonomik ilişkilere de yansıdığını belirten Öz, uzun süredir devam eden ticari durgunluk döneminin yerini ticari aktivitelerin yeniden hız kazandığı, karşılıklı yatırım ve ticaretin canlandığı yeni bir döneme bıraktığını söyledi.
Öz, Türkiye'nin, BAE ile ikili ticaretinde 2014-2017 döneminde net ihracatçı konumundayken 2018-2020 döneminde net ithalatçı konumuna geçtiğini bildirdi.
BAE'nin dünyadan ithal ettiği başlıca ürünlerin elektrikli cihazlar, altın ve mücevher, makineler, otomotiv, enerji, plastikler, hava taşıtları, demir-çelik ürünleri olduğu bilgisini veren Öz, Uluslararası Ticaret Merkezi (ITC) ihracat potansiyeli hesaplamalarına göre, Türkiye'nin BAE'ye ihracatında kullanılmayan potansiyelin 1,8 milyar dolar düzeyinde olduğunu dile getirdi.
Öz, başta altın ve mücevherat olmak üzere kıyafet, makine ve elektrikli ürünler, motorlu taşıtlar, gıda, meyve ve plastik sektörlerinde kullanılamayan büyük ihracat potansiyeli olduğuna işaret ederek, "Siyasi ilişkilerde yaşanan olumlu gelişmelerin de rüzgarıyla gelecek dönemde Türkiye-BAE ticaret hacminin artış göstereceğini ve Türk özel sektörü için de atıl kalan ihracat kapasitelerinin hedef sektörlere odaklanılarak potansiyel seviyeye ulaşılabileceğini öngörebiliriz." dedi.
BAE'nin bölge ülkeleriyle ihracat hacmini artırma potansiyeli de sunduğuna dikkati çeken Öz, şöyle konuştu:
"BAE'nin sunduğu sektörel fırsatların yanında Dubai'nin dünyanın en büyük 3'üncü yeniden ihracat merkezi olması Türk iş insanlarının başta Kuveyt, Bahreyn, Suudi Arabistan ve Umman olmak üzere diğer Körfez ülkeleriyle ihracat hacimlerini artırmaları için de cazip fırsatlar sunmaktadır. Buna ek olarak, BAE, Büyük Arap Serbest Ticaret Anlaşması sayesinde Suudi Arabistan, Kuveyt, Bahreyn, Katar, Umman, Ürdün, Mısır, Lübnan, Fas, Tunus, Filistin, Suriye, Libya ve Yemen’e serbest ticaret erişimine sahiptir."
"Türk firmalar yatırım ve ihracata yönelik çalışmalar yapmalı"
Bu ülkede kalkınmada öncelik verilmesi planlanan başlıca sektörlerin "havacılık ve uzay, bilgi teknolojileri, yenilenebilir enerji, ulaşım, turizm, sağlık ve ihracat odaklı sanayi ile petrokimya" olduğunu anlatan Öz, "Bu sektörlerde faaliyet gösteren Türk firmalarının BAE'ye yatırım yapma ve ihracat hacmini artırma yönünde çalışmalar gerçekleştirmesinin önemli olduğu kanaatindeyim." ifadesini kullandı.
Öz, BAE'nin Türk iş insanları için ihracat ve yatırım fırsatlarının yanında bölgenin ticaret merkezi olarak gelecek süreçte de önemini korumaya devam edeceğini vurguladı.
"Mevcut ilişkilerin güçlendirilmesi Türk özel sektörü için yeni fırsatlar yaratacak"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BAE'ye yapacağı ziyaretin son dönemde iki ülke arasındaki siyasi, ekonomik ve ticari ilişkilerde kazanılan olumlu ivmeyi daha da hızlandıracağını dile getiren Öz, şunları kaydetti:
"Mevcut ilişkilerin daha da güçlendirilmesi ve halihazırdaki iş birliğinin yeni alanlara da yayılmasıyla Türk özel sektörü için yeni fırsatlar yaratılacaktır. Geçen yıl kasım ayında yapılan KEK toplantısında çizilen ticari ve ekonomik yol haritası artık uygulama safhasına geçirilecek ve ikili ticaret çok daha yüksek hacimlere ulaşacaktır. İki ülke arasındaki ilişkilerin savunma sanayisi, dijitalleşme, finans, enerji, altyapı, turizm ve sağlık alanlarında daha da ileri taşınması her iki ülkenin özel sektörleri ve yatırımcıları için yeni ve büyük fırsatlar yaratacaktır."
İlginizi Çekebilir
Türkiye, İttifakımıza paha biçilmez katkılarda bulunuyor
NATO Genel Sekreteri Rutte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la bir araya gelmeyi sabırsızlıkla beklediğini dile getirerek, "Giderek öngörülemez hale gelen bir dünyada Türkiye, İttifakımıza paha biçilmez katkılarda bulunarak güney kanadımızdaki caydırıcılığı güçlendiriyor" dedi.
Türk Dünyası Şartı kabul edildi
Ortak tarih, ortak edebiyat, ortak kültür... Türk Dünyası, gücünü Türk Devletleri Teşkilatı ile artırıyor. Türk Devletlerinin liderleri kardeşlik bağlarını güçlendirmek ve dayanışma ruhunu sürdürmek için Ortak Türk Dünyası fikrini benimsedi. Peki Türk Dünyası Şartı nedir?
Yetkisiz çakar ve ruhsatsız silaha cezalar arttırıldı
Yetkisiz çakar kullanımına ve ateşli silahlara yönelik cezaların artırılmasını da içeren kanun teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı.
Cumhur İttifakı'nda görüş ayrılığı yok
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Cumhur İttifakı Türkiye Cumhuriyeti'dir, Türk milletinin özüdür. Yedi düvel topuyla tüfeğiyle üzerimize gelse bile ilke ve irademizden milim taviz vermedik, vermeyeceğiz" dedi.