Boden Denizcilik’ten ”saldırıya uğrayan gemiyle ilgili” değerlendirme
GÜNDEMBoden Denizcilik Genel Müdürü Levent Karsan: ”(Nijerya açıklarında saldırıya uğrayan gemi) Gemimiz Türk sahipli ve/veya Türk bayraklı değildir. Yabancı yatırımcılara aittir. Benim genel müdürlüğünü yaptığım Boden Denizcilik AŞ geminin teknik işletmesinden sorumlu firmadır” ”Korsanlardan bir telefon alındığına dair bana hiçbir bilgi ulaşmadı” ”12 gün içinde yeni personelin gemiye katılacağını ve (gemiden kalan) mevcut personelin Türkiye’ye dönüşünün sağlanacağını düşünmekteyim”
İSTANBUL (AA) Boden Denizcilik Genel Müdürü Levent Karsan, "Gemimiz Türk sahipli ve/veya Türk bayraklı değildir. Yabancı yatırımcılara aittir. Benim genel müdürlüğünü yaptığım Boden Denizcilik A.Ş. geminin teknik işletmesinden sorumlu firmadır." dedi.
Karsan, çevrim içi düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, Nijerya açıklarında gerçekleşen korsan saldırısından dolayı büyük bir üzüntü içinde olduklarını ve 2 gündür saldırıdan kurtulan personeli emniyetli bir limana ulaştırmak, kaçırılan personelin ailesine doğru bilgi vermek ve yetkili mercilerle gerekli görüşmeleri yapmak için yoğun çaba gösterdiklerini dile getirdi.
Olaya ilişkin detayları aktaran Karsan, "Türk vatandaşı olmayan yatırımcılara ait, işletmecisi Londra’da bulunan, teknik işletmesi genel müdürü bulunduğum Boden Denizcilik AŞ tarafından yürütülen Mozart isimli gemimize, 23 Ocak Cumartesi sabah 08:25 Türkiye saati, Nijerya saati ile 06:35'te , Batı Afrika açıklarında bulunan Gine Körfezi'nde, geminin son uğradığı liman olan Lagos’a 618 kilometre uzaklıkta korsan saldırısı gerçekleşti. Gemi kaptanı aynı esnada şirketimizin acil olayların bildirimi için tanımlanmış telefon numarasını arayarak, korsan teknesini fark ettiğini, SSAS ( Ship Security Alert System) mesajı attığını, korsanlardan sakınmak için geminin süratini artırdığını, kaçış manevrası yaptığını ama köprü üstüne (geminin kontrol edildiği yer) ateş açılınca ve bot yaklaşınca alanı terk edip, personel emniyet odasına götüreceğini söyledi ve akabinde iletişimimiz kesildi." ifadelerini kullandı.
"Gemi kaptanından acil durum telefonu alır almaz, müdahale timini şirkete davet ettim"
Gemilerde olası oluşabilecek kaza, personel rahatsızlıkları vb. acil durumlara hızlı müdahale edebilmek için şirketin acil durum prosedürü ve yetkili kişilerden kurulu acil durumlara müdahale takımı bulunduğunu dile getiren Karsan, şunları kaydetti:
"Genel müdür olarak da ben bu takımın başındayım. Gemi kaptanından acil durum telefonu alır almaz, müdahale timini şirkete davet ettim. Yarım saat bir zaman içinde şirket merkezinde bu durumlara müdahale etmek için iletişim imkanları ile donatılmış toplantı odasında buluştuk. Prosedürleri uygulayarak öncelikle o alandan sorumlu bu işler için atanmış merkezi arayarak bilgi verdik, yardım talep ettik. Akabinde Liberya Bayrak devleti temsilcilerini ve Londra’daki ticari işletmecileri bilgilendirdik. Aynı anda geminin uydu telefonu ile gemiye ulaşmaya çalıştık ama yanıt alamadık.
Personele ait tüm cep telefonlarını peş peşe aradık yanıt alamadık. Bu esnada gemiyi uydu haritası üzerinden izlemeye başladık. Geminin sürati düştü ve sürüklenmeye başladı. Bunu geminin korsanlar tarafından ele geçirildiği şeklinde yorumladık ve endişemiz artırdı. Ne yazık ki 14:30 da gemiden gelen bir email ile de endişemiz doğrulandı. Email de saldırı sebebi ile gemide tek Türk vatandaşı olmayan Azeri meslektaşımız ikinci mühendisimizi silahlı saldırı sebebi ile kaybettiğimizi, 15 personelin korsanlar tarafından rehin alınarak kaçırıldığını, geminin emin limana götürülebilmesini sağlamamız amacıyla da gemide 2 personelin serbest bırakıldığı, baş mühendisimizin kaçmayı başardığı bilgisini aldık."
Söz konusu saldırı karşısında herkesin derin üzüntü içinde olduğunu vurgulayan Karsan, "Ben dahil şirketimizin önemli sayıda personeli deniz çalışanı kökenlidir. Meslektaşlarımızın ve ailelerinin endişelerini biliyoruz, derin acısını içimizde hissediyoruz. Şu an için tek önceliğimiz kaçırılmış olan personelimizin tamamının sağ salim evlerine dönmelerini sağlamak için gereken adımların eksiksiz atıldığından emin olmaktır." diye konuştu.
Olay sonrasında Boden Denizcilik olarak tüm ilgili otoritelerle iletişime geçtiklerini ve bu iletişimin devam ettiğini bildiren Karsan, aynı zamanda personelin aileleri ile de yakın temas içinde olduklarını ve bu dönemde kendilerine ellerinden gelen her desteği verme gayreti içinde olduklarını söyledi.
"Boden Denizcilik A.Ş. geminin teknik işletmesinden sorumlu firmadır"
Bu tip olaylar konusunda uzman danışmanların, uluslararası otoritelerle geminin işletmecisinin merkez ofisleri olan Hamburg ve Londra ofislerinin kontrolünde, durumu değerlendirdiğini ve yönettiğini belirten Karsan, şunları söyledi:
"Bu vesile ile bazı konuları açıklığa kavuşturmak isterim. Gemimiz Türk sahipli ve/veya Türk bayraklı değildir. Yabancı yatırımcılara aittir. Benim genel müdürlüğünü yaptığım Boden Denizcilik AŞ geminin teknik işletmesinden sorumlu firmadır. Gemimize saldırı esnasında seyir cihazlarımızın, elektronik ekipmanların büyük kısmı zarar gördü, haberleşme cihazlarının neredeyse tamamı korsanlar tarafından tahrip edildi. Buna karşın korsanlar tarafından serbest bırakılan üç kişinin özverili gayreti, dirayeti ve bizim ofisten sağladığımız uydu destekli yönlendirme ile gemimiz dün akşamüstü saatlerinde Gabon’un Port Gentil limanı açıklarına varmayı başardı."
Gemiyi Türkiye'nin Gabon Büyükelçisi Nilüfer Kaygısız'ın bizzat karşıladığını da anımsatan Karsan, "Bu vesile ile başta Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, beni ve gemi personelimizi arayıp bizlere moral ve her türlü desteği veren Dışişleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu, Bakan Yardımcımız Sayın Yavuz Selim Kıran, Ulaştırma Bakanımız Sayın Adil Karaismailoğlu, Denizcilik Genel Müdürümüz Sayın Ünal Baylan, meslek kuruluşlarının başkan ve yetkililerine, sektör yöneticisi ve çalışanlarına, Türk Hava Yolları'ndan Ümmet Şenocak’a, Nijerya büyükelçimize, Londra büyükelçi müsteşarımıza ve beni arayan ilk kişi olan Şadan Kaptanoğlu hanımefendiye sonsuz teşekkür ederim." ifadelerini kullandı.
"Gemide güvenlik görevlisi bulundurmak gemi armatörünün keyfiyetine bağlı bir durum değil"
Levent Karsan, konuşması sonrasında "Geminin seyrettiği riskli bir rota mıydı? Riskli bir rota ise gemide güvenlik personeli bulunmalı mıydı?" şeklindeki bir soruyu şöyle yanıtladı:
"Bu durum gemi armatörünün keyfiyetine bağlı bir durum değil. Gemide silahlı bir güç bulundurabilmemiz ancak bayrak devletinin iznine, uğranılan liman devletinin iznine tabidir. Dünyada bu tip saldırıların yaşandığı bazı alanlarda örneğin Aden Körfezi'nde bu hizmet sağlanabilmektedir. Aynı şekilde Aden Körfezi'nde gemileri koruma amaçlı da uluslararası güçler bulunmaktadır. Lakin saldırının gerçekleştiği Gine Körfezi'nde gemicilerin yararlanabileceği böyle bir hizmet yoktur.
Geminin saldırıya uğraması öncesindeki son uğrak limanı olan Nijerya devleti böyle bir silahlı ekibin gemide bulunmasına izin vermemektedir. Ancak kendi deniz sınırları içinde 150 deniz miline kadar eğer yeterli imkan varsa, her talep edilen gemiye eskort yapmak değil ancak belli gemilere o da yeterli imkan varsa, kendi deniz sınırları içerisinde eskort hizmeti sunmaktadırlar. Saldırı en yakın Nijerya limanına 200 mil mesafede gerçekleşmiştir. Anlaşılacağı üzerine saldırı sahil güvenlik eskort sınırı dışında bir saldırıdır. Korsanlar bu durumu ne yazık ki iyi bilmekte ve saldırılarını uluslararası sularda gerçekleştirmektedirler.
"Korsanların Londra ya da Hamburg ofisini aradıklarına dair bilgi yok"
Şu ana kadar korsanlardan alınmış bir telefon olduğuna dair bir bilginin kendilerine ulaşmadığını belirten Karsan, "Bu vesileyle belirtmek isterim ki İstanbul ofisi bir teknik ofistir. Ticaret ve kontrol ofisi merkez Londra ve Hamburg'dadır. Korsanların Londra ya da Hamburg ofisini aradıklarına dair bir bilgi yok." dedi.
"12 gün içinde gemiden kalan personelin Türkiye'ye dönüşünün sağlanacağını düşünmekteyim"
Levent Karsan, gemide hayatını kaybeden ikinci mühendisin naaşının THY ile Türkiye'ye getirilip Azerbaycan'a gönderileceğini belirterek, şunları söyledi:
"Gemimizde hayatını kaybeden ikinci mühendisin naaşı Dışişleri Bakanımızın yardımıyla ve talimatıyla THY ile Türkiye'ye getirilip, Azerbaycan'a gönderilecek. Gemide şu an 3 personel bulunmaktadır ve bir tanesi hastanede. Çünkü midesinde önemli, hayati tehlikesi olmayan ama dikiş ve bakım gerektiren bir yarası var. Bu nedenle hafif yarası olduğu için dün akşam itibariyle hastaneye götürdüler ama yakın zaman içerisinde taburcu edilip gemiye gönderileceği bilgisini aldık.
Gemide kalan 2 personelimiz artık gemiyle sefere devam etmeyecekler. Biz şu anda yeni ekibi oluşturduk, bu ekip gemiye gidecek ve oradaki personel de ilk imkanda Türkiye'ye getirilecekler. 12 gün içinde yeni personelin gemiye katılacağını ve (gemiden kalan) mevcut personelin Türkiye'ye dönüşünün sağlanacağını düşünmekteyim. Bu hususta THY, Dışişleri Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı bize açıkçası umduğumdan daha fazla destek sağladılar. Kendilerine teşekkür ediyorum."
İlginizi Çekebilir
Zap'ta kilit kapandı
Terör örgütüne "pençe" darbesi Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "Bu yılın başından itibaren 2 bin 564 terörist etkisiz hale getirilmiştir. En son, kahraman Mehmetçiğin büyük özverisi ve gayretiyle artık Zap’ta da kilit kapatılmıştır" dedi.
İsrail'e hiçbir ürünün ihracatına izin vermiyoruz
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Filistin Ekonomi Bakanı’nın özellikle paylaştığı bilgiyi tavsiye ederim. 624 kodu İsrail’e ihracattır. 625 kodu da Filistin’e ihracattır. 624 kodlu hiçbir ürüne izin vermediğimizi söylemek isterim” dedi
Türkiye, İttifakımıza paha biçilmez katkılarda bulunuyor
NATO Genel Sekreteri Rutte, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la bir araya gelmeyi sabırsızlıkla beklediğini dile getirerek, "Giderek öngörülemez hale gelen bir dünyada Türkiye, İttifakımıza paha biçilmez katkılarda bulunarak güney kanadımızdaki caydırıcılığı güçlendiriyor" dedi.
Türk Dünyası Şartı kabul edildi
Ortak tarih, ortak edebiyat, ortak kültür... Türk Dünyası, gücünü Türk Devletleri Teşkilatı ile artırıyor. Türk Devletlerinin liderleri kardeşlik bağlarını güçlendirmek ve dayanışma ruhunu sürdürmek için Ortak Türk Dünyası fikrini benimsedi. Peki Türk Dünyası Şartı nedir?